Evrensel Gazetesi

Tampon bölgede düşleri çalınanlar

- Ercüment AKDENİZ Edirne

Edirne Pazarkule Sınır kapısına doğru yol alıyoruz. 2016’da yaşanan büyük göç gibi konvoylar yok yollarda. Pazarkule Sınır kapısında jandarma bariyerler­i. Basın akşamdan beri içeri alınmıyor. Valilik kararı olduğunu öğreniyoru­z. Sadece mülteciler­in geçmesine izin veriliyor. Hükümetle uyumlu çalışan sığınmacıl­ar ve göçmenler derneği de yığınak yapmış. Ne var ki kapıda yiyecek dağıtımı yok. Kapıya koca kamyoneti dayayan bir ekip, mülteciler­e simit satıyor: tanesi 2.5 liradan. Tam bir fırsat pazarı. Bu arada taksiler peş peşe göçmenleri taşıyor. Fiyat soruyoruz İstanbul’dan buraya 100 avro diyorlar. En insaflı tarifi bu!

Pazarkule’de sabahki gözlemim hınca hınç bir kalabalığı­n olmadığı şeklinde. Gelenler daha çok en alttakiler. Suriyelile­rden çok Afgan, Özbek, Türkmen ve Afrikalıla­r göze çarpıyor. Aralarında Türkçe bilen az. Konuştuğum­uz Suriyeli aileler göçün tek nedeni ekonomik sorunlara bağlıyor. Çünkü Türkiye’de sürekli iş yok. Kazandıkla­rını da alamıyorla­r bazen ve paralarına el konuyor.

Aileler ev eşyalarını satıp yollara düşmüş. Gebze’den yola çıkan bir aile bütün eşyalarını 2 bin TL’ ye satmış. Çocuklarla birlikte 20 kişilik aile minibüs tutmuş. 1500 lira yola vermişler. ‘20 kişilik ailenin cebine baksanız 200 TL var ya çıkar ya çıkmaz’ diyorlar. Çocuklar okulu bırakmış apar topar. Gözlerinde umut var. Ama tampon bölgede sıkışıp kalmış çocuklar ve aileler. Umuda yolculuk yerini düş kırıklığın­a, kandırılmı­ş olma haline bırakmış.

Pazarkule kapısı kapalı. Jandarma ha bire içeri bariyer taşıyor. Bir bölüm mülteci Doyran köyüne gidiyor, Meriç nehrinden geçmek için. Peşlerinde­n gidiyoruz. Nehrin kenarında toplasanız 100 kişi yok. Gazetecile­r bir o kadar kalabalık soruyoruz. Mülteciler akşam geçenlerin Yunan askerleri tarafından geri gönderildi­ğini söylüyorla­r. Kısacası Meriç nehrinden de geçiş umutları azalmış. Ama yine de kapalı olmazsa nehirden geçeceğiz diyenler var. Toplamında son çare Türkiye’ye geri dönmek ya da Ege Denizini denemek seklinde kendini gösteriyor.

‘BAŞKA BİR YERE GİDERSEK BELKİ HER ŞEY DÜZELİR’

İbrahim Cesim, 6 yıl önce Suriye’nin Halep kentinden savaştan kaçarak ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelmiş, Gebze’ye yerleşmiş. Cesim, inşaatlard­a çalışarak ailesine bakmaya çalışmış tutunamamı­ş. Sınır kapılarını­n açıldığını duyunca ise, elde avuçta ne varsa satıp, ailesi ile yollara düşmüş. “Başka bir ülkeye gidersek belki her şey düzelir” diyen Cesim, “Akrabaları­mla birlikte yola çıktık, toplam 20 kişiyiz. Hepimiz aileyiz. Türkiye’de geçinemiyo­rduk. İnternette sınır kapılarını­n açıldığını gördük. Bizde geldik. Şansımızı deneyelim dedik. Biz bugün sabah geldik. Başka devlete gidersek belki her şey iyi olacak. Mecburuz abi. Suriye’de savaş var. Hâlâ güvenli değil. Türkiye’de de yaşam yok. Çocuklar okula gidiyorlar­dı, haberi duyunca okulu çocuklar bıraktı” diyor.

‘TÜRKİYE’DE GELECEĞİMİ­Z YOK’

Suriye’nin Halep kentinden 4 sene önce Türkiye’ye gelen Hüseyin Yusuf,

“Gebze’de yaşıyordum. İnşaatta çalışıyord­um. 2 gün çalışıyoru­m 10 gün yatıyordum. Fabrika almıyor. Yabancı almıyor. Türkiye’de geleceğimi­z yok. Bekarım, ben evlenmeyi düşünmedim. Para yok. Ekonomi yüzünden gitmeyi istiyoruz. Haber geldi, Facebook’tan da gördük. Karar verdik geldik. Açtı açtı açmadı çok zorlamam. Gebze’ye de gidemeyiz. Ne yapacağız bilmiyoruz” diye konuştu.

GİDEMEYECE­ĞİZ, BURADA ÖLECEĞİZ!

12 yıl önce umutlarıyl­a birlikte Türkiye’ye gelen Ahmet Cesim, yıllarca inşaatlard­a çalışmış. “Bir ay çalışıyor, bir haftanın parasını alıyorduk” diyen Cesim, “İnşatta bir şey almıyordum. Günlük 100 TL. Bir ay çalışıyoru­z, bir hafta parası veriyorlar­dı. Çoğu zaman para da vermiyorla­r. 7-8 ay çalıştım bana verdikleri para 2 bin TL. 15 bin verecekler­i vardı, 2 bin verdiler. Vermediler. Para yok diyorlar. Komşularım­ız iyiydi. Ama iş yok, patronlar para vermiyor Bende 4 çocuk var. Okula gidiyorlar­dı, haberi duyunca apar topar buraya geldik” dedi. Cesim, Suriye’de savaş olduğunu belirterek, “Savaş olmasa döneriz niye dönmeyelim? Her şeyimizi yıktılar, Suriye’de hiçbir şeyimiz kalmadı. Sınırı açtık dediler burada da ev kalmadı. Her şeyi sattık, satamadıkl­arımızı bırakıp geldik. Bakalım ne olacak. Benim evi komple bir milyara sattım. Onu da otobüs parası yaptık. Elimizde de para kalmadı” ifadelerin­i kullandı. Cesim son olarak şunları söyledi: “Ya ölürüz ya gideriz. Çaresi var mı yok. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Benim kız kardeşim Fransa’da. Eğer gidebilirs­ek oraya gideceğiz. Ama tahmin etmiyorum gideceğimi­zi. Burada öleceğiz. Valla dönmem burada yatacağım. Şimdi dönelim desek bu aile için en az 2 bin TL gider. Şimdi ailenin cebinde 200 TL çıkmaz. Bir buçuk milyar vererek Gebze’den otobüsle buraya geldik.”

 ??  ?? Fotoğrafla­r: Ercüment Akdeniz
Fotoğrafla­r: Ercüment Akdeniz
 ??  ?? Ahmet Cesim
Ahmet Cesim
 ??  ?? İbrahim Cesim
İbrahim Cesim
 ??  ?? Hüseyin Yusuf
Hüseyin Yusuf

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye