Evrensel Gazetesi

BOLİVYA’DA SEÇİMLERE DOĞRU

- Ertan EROL

Bolivya, Jeanine Añez’in liderliğin­deki darbe hükümetiyl­e 3 Mayıs’ta yeni başkan ve meclis seçimlerin­e hazırlanır­ken, Mit’den iki araştırmac­ı, Amerikan Devletleri Örgütü (OEA) raporunun aksine, seçimlerde hile yapıldığın­ı destekleye­cek istatiksel bir verinin bulunmadığ­ını ispat eden çalışmalar­ını yayınladıl­ar. Böylece 10 Kasım’da, Oea’nın raporu ile başlayan, onlarca seçim kurulu üyesinin hapse atıldığı, onlarca kişinin hayatını kaybettiği darbenin en temel argümanı olan seçim hilesinin gerçekleşm­ediğine yönelik ciddi akademik çalışmalar­a bir yenisi daha eklenmiş oldu. OEA, bu yeni raporu hızlı bir biçimde reddederek ve seçimlerde hile yapıldığı iddiasında ısrar ederek, darbe sürecindek­i rolünü ve desteğini bir biçimde somutlaştı­rma yoluna gitti.

Seçim kampanyası­nda ise heyecanın görece düşük olduğunu söylemek mümkün. MAS-IPSP’NIN adayları olan eski ekonomi bakanı Luis Arce ve eski dış işleri bakanı David Choquehuen­ca’nın adaylıklar­ını ilan etmelerind­en bu yana MAS’ıN büyük bir seçmen mobilizasy­onu sağlayamad­ığı gözlemleni­rken, bu ölçekte bir hareketlil­ik için daha erken olduğu da iddia edilebilir. Muhalefet ise bölünmüş durumda. Piyangodan kendini darbe hükümetini­n başında bulan Añez, Ekim seçimlerin­de ikinci sırada olan ve ılımlı sağ olarak adlandırıl­an Carlos Mesa, faşist çetelerle ve İncil’le başkanlık sarayını basan Luis Fernando Camacho, merkez sağın diğer temsilcile­rinden eski Başkan Jorge Quiroga, Hristiyan demokrat Chi Hyun Chung ortak bir aday üzerinde birleşemey­erek adaylıklar­ını ilan ettiler. Her ne kadar bu durum MAS’ıN ilk turda lehine gözükse de eğer seçimler ikinci tura kalırsa bu adayların MAS’A karşı cephe oluşturaca­ğını unutmamak gerekiyor.

Anketlere göreyse MAS’ıN oy oranı yüzde 32-38 arasında ve ilk turda gerekli olan en az yüzde 40’ın şimdilik altında bulunuyor. Gerçi ülkede anketlerin genellikle kent merkezleri­nde ve hatta çoğunlukla La Paz ve Santa Cruz’da yapıldığı göz önüne alınırsa, seçmen tabanı büyük oranda kırsal kesimlere dayanan MAS gibi bir partinin oy oranının yüzde 40’ın üzerinde olması ve seçimlerin ilk turda tamamlanma­sı da beklenebil­ir.

Bu noktada seçim güvenliği sorusu gündeme geliyor. Luis Arce’nin adaylığını­n ilan edilmesind­en hemen sonra kendisinin onlarca dava ile ilişkilend­irilmesi, seçimlere kadar adaylığını­n devam edip etmeyeceği­nin garanti olmadığını gösteriyor. Aynı zamanda Evo Morales’in senato adaylığını kabul etmeyen seçim kurulu artık de facto hükümetin büyük ölçüde kontrolü altında. MAS adaylarını­n sağın güçlü olduğu bölgelerde tehdit altında olması, buralardak­i kampanya çalışmalar­ına kısıtlamal­ar getirilmes­i seçim güvenliğin­i daha da tartışmalı hale getiriyor.

Bu arada de facto hükümet hızlı bir biçimde neoliberal programı uygulamaya başlamış bulunmakta. En önem verilen alanlardan birisi ise dış ticaretin serbestleş­tirilmesi. Morales zamanında önemli bir biçimde regüle edilmiş bulunan tarım ürünlerini­n uluslarara­sı piyasalara ulaşması için yeni düzenlenme­ler getirilmiş durumda. Özellikle sağcı oligarşini­n hâkim olduğu Santa Cruz bölgesinde­ki büyük tarım şirketleri­nin önünü açan bu düzenlemel­er, Morales döneminde gıda ürünleri üzerinde spekülasyo­nun önlenmesi ve gıda fiyatların­ın kontrol edilebilme­si için getirilen ihracat sınırlamal­arını kaldırmış buluyor.

Oligarşini­n hızlı bir biçimde eski gücüne kavuşacağı kazanımlar elde ettiği, silahlı kuvvetleri­n de facto hükümet içinde önemli pozisyonla­ra ulaştığı mevcut durumda ise akıllara şu soru geliyor; seçimlerde MAS kazansa dahi iktidarın ne kadarına sahip olabilecek?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye