Bizleri 3 yıl boyunca yüzde 4’e mahkum ettiler
Merhaba, 2013 yılından bu yana Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde farklı birimlerde sekreter olarak çalışmaktayım. Taşeron işçi olarak girdiğim kurumda şu anda kadrolu işçiyim.
Taşeron sisteminin biz çalışanlar üzerinde yarattığı güvencesizlik yıllarca devam etti. Her sene başında tüm çalışanlar “Acaba işimize son verilir mi” kaygısı yaşadı. Güvencesiz çalışma, iş yükünün artması, çalışanlar üzerindeki baskı, aldığımız ücretlerin düşüklüğü taşerona çalıştığımız sürece devam etti.
Bu şartlarda çalıştırılmaya devam ederken bütün taşeron işçilerin kadroya geçeceği haberini aldık. Bu haber işçiler arasında çok iyi karşılandı. Bütün işçiler gerek ikili diyaloglarda gerek çay molalarında gerek çalıştığı birimlerde kadro sayesinde bütün haklarının düzeleceğini konuşuyordu. Ta ki Çalışma Bakanlığı kadronun içeriğini açıklayana kadar...
Bizleri 3 yıl boyunca yüzde 4 zamma mahkum ettiler. 696 sayılı KHK ile toplu iş sözleşmesi hakkımız gasbedildi. Kadroya bütün haklarımızla geçeceğimizi zannederken yüzdelik farklarımız elimizden alındı. Bizlere 3 yıl boyunca yüzde 4 zammı reva görenlerin günümüz enflasyonundan, pazar market fiyatından haberi yoktu. Aldığımız ücretler geçen zaman içerisinde hızla erirken enflasyon yüzde 20’lere yüzde 30’lara dayanırken bizler yüzde 4 zam almaya devam edecektik.
Taşerondan kadroya geçen işçiler olarak çalışma şartlarımızda herhangi bir değişiklik olmadı. Eleman eksikliği, iş yükünün artması, çalışanların izinlerinin birikmesi, motivasyon değişikliği, birçok arkadaşımızın iş yükündeki artış nedeniyle mesleki hastalıklara yakalanması sorunların başlıcaları. Bu sorunlarla birlikte aldığımız düşük ücretler çalışma şevkimizi kırmakta, ailevi ve sosyal hayatımızı etkilemektedir. Yaşadığımız onca olumsuzluğa, hak gasplarına rağmen bizler hayata umutla bakmaya devam edeceğiz. Bize düşen görev ve sorumluluk bütün işçiler olarak tek çatı altında birleşip mücadele etmektir. Çalıştığımız kurumdaki hakkımızı savunduğuna inandığımız sendikalara üye olup sesimizi daha çok yüksek sesle duyurmalıyız.