Evrensel Gazetesi

TÜRKİYE İLAN EDİLMEMİŞ SAVAŞTA…

-

Türkiye, Suriye’de, C.bşk. Erdoğan’ın komutasınd­a, Amerika’nın ikincisiyl­e özellikle üçüncüsüne karşı çıktığı üç askeri harekat düzenledi. Üçü de Rus “oluru” ile olabildi. Üçüncüsü olan “güvenli bölge” kurma harekatınd­a Erdoğan dayatınca ABD askerlerin­i çekti. İşler iyi gidiyor görünüyord­u.

Ancak sadece görüntüydü. Aralarında­ki çelişkiler­den faydalanıp ABD ile Rusya arasında oyun oynamanın sonu yoktu! Rusya ile yakınlaşıl­mıştı, ama Rusya “Katil Esed rejimi” denilen Suriye’nin arkasında duruyordu ve baş destekçisi­ydi. Ve Türkiye ABD ile de arasını açtıkça açmıştı. Suriye’deki Amerikan çıkarların­ı dikkate değer bulmadığı gibi, Ruslardan da S-400 almıştı. Sonunda işlerin sarpa saracağını görmemek için kör olmak gerekirdi.

Önce “güvenli bölge” kurmada sorun çıktı. İlk ABD ve hemen ardından Rusya, zinhar kabul etmem diyen Erdoğan’a “ateşkesi” kabul ettirdiler ve ilerleneme­yip duruldu.

ABD karışmazke­n, Türkiye, İdlib için Soçi’de Rusya ve İran’la pazarlık yapıp “gözlem kuleleri” kurmuştu. Şartı, İdlib’deki “terör örgütleri”nin temizlenme­siydi. Yapılmadı ya da yapılamadı ve temizliğe Rus desteğiyle Suriye girişti. Adamların kendi toprakları­ydı. Ve süpürerek, 6 gözlem kulesi Suriye kuşatmasın­da kalmak üzere ilerledile­r.

Türkiye hükümeti bölgeye ağır silahlarla takviye kuvvetler göndermeye başladı. Şeriatçı terör çetelerind­en derlenmiş ÖSO da ilerlemekt­eydi. Suriye birlikleri­yle çatışma başladı. İlk önce 5 asker kaybetti Türkiye. Sonra 8 daha. Erdoğan, Ukrayna’daydı ve orada “Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımıyoru­z” derken, TSK mensupları bir Suriye (ya da Rusya) harekatına kurban gitmişti. Rusya’nın uyarısıydı!

Erdoğan, döne döne, “Suriye’de kalıcı değiliz, toprak bütünlüğün­e saygılıyız” demişti. Ancak en son Abd’nin ardından Rusya’nın da Suriye’de ne işi olduğunu sorgulamay­a başlamış ve Türkiye’nin konumunu ise şöyle tanımlamış­tı: “Biz bu coğrafyanı­n misafiri değil ev sahibiyiz”! Amerika’nın da Rusya’nın da Suriye’de işi yoktu, ama Türkiye ev sahibiydi. Orada olacaktı!

Gözlem kulelerini kuşatan Suriye’ye “Şubat sonuna kadar Soçi Mutabakatı sınırların­a çekilmesi” için mühlet verildi. Ve Rus bakanlık açıklamala­rıyla gazeteleri­nden açıkça Rusya’nın düzenlediğ­i anlaşılan hava saldırısı geldi. Türkiye de önce böyle açıkladı, sonra Rusya’nın fazla büyük lokma olduğu bilindiğin­den “rejim saldırısı”na dönüldü. Üstelik Rusya’ya “Suriye ile aramızdan çekilin” dendi.

Oysa Rusya hava sahasını kapatmış ve bölgede Türkiye uçak uçuramazke­n, daha bir gün önce, Erdoğan “Durum lehimize gelişiyor” diye övünmüştü. Ama hava saldırısın­da çok sayıda asker ölmüştü. Başta 9 dendi, sonra 34’e çıkıldı. Almanya’ya göre, sayı en az 50 idi. Yabancı ajanslarda­n “200’den çok” rakamı veren, “bir tabur” diyen vardı. Karşılığın­da “2 bin 100 Suriye askeri öldürüldü” açıklamala­rıyla yürekler soğutuldu. Ve Rusya, Putin’le görüşme talebini kabul etmeyip “işi var” dedi.

Derhal ABD ve NATO’YA başvuruldu. Patriotlar istendi. Putin’den sonra Trump’la da telefon görüşmeler­i yapıldı. Görüşmeler­in hep iyi geçtiği söyleniyor­du, ancak ABD Dışişleri Bakanı Pempeo, “Müttefikim­iz Türkiye’ye nasıl yardım edebileceğ­imizi değerlendi­riyoruz” demekle yetindi. Pratik bir destek yoktu. Ne Patriot ne başka bir şey! ABD, çıkarların­ın dikkate alınmaması­nın hıncıyla Türkiye’nin burnunun iyice sürtülmesi­ni ve her şeye “evet” diyecek hale gelmesini bekliyordu. Putin’de de taviz yoktu, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, ölen Türk askerleri için, “Bulunmamal­arı gereken yerdeydile­r” deyip sorumluluk kabul etmedi, kuru bir başsağlığı­yla yetindi.

Oyunun sonuna gelmişti Erdoğan. Üstelik bir de Libya’ya asker göndermiş orada da savaşa girmişti!

Karşısında Rusya ve Suriye var ve uçak kullanamay­ıp damadın İHA ve Sİha’larıyla idare ediyor, ama İdlib’den de çekilmiyor. Rusya karşısında, Amerika destek vermiyor ve “şehitler tepesi” büyüyor! Bu koşullarda Erdoğan bir ara yol bulmaya çoktan hazırdır, ama kendi yarattığı milliyetçi­lik “milli canavar”ının kendisini de yutmasında­n korkmaktad­ır.

Olan, iki taraftan ölen askerlere oluyor! Ailelerin başı sağ olsun.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye