Evrensel Gazetesi

‘Hükümete oy verdim ama ne işimiz var Suriye’de!’

- Çayan SARIKAŞ İstanbul

İDLİB’DE hayatını kaybeden askerlerin ardından sokağa çıkıp halka “İdlib’de yaşanan bu savaşa ne diyorsunuz” sorusunu yönelttik. Seçtiğimiz mahalle Gazi. İstanbul’un pek çok mahallesin­e göre, savaşa karşı çıkma oranı bu mahallede çok daha yüksek. Esnaf, öğrenci, işçi, işsiz birçoğu herhangi bir savaş durumundan endişe duydukları­nı anlattılar. İsim soy ad vermek, fotoğraf çekilmek istemeyen mahalle halkı savaşa karşı. Zira, savaş bölgesine gidenin yine yoksul insanların çocukları, yani kendi çocukları olacağını söylüyorla­r. İktidarın söylemine asla inanmayan mahallelil­er, İdlib’de yaşananlar­ın tam olarak aktarılmad­ığı kanısındal­ar. Gazi Mahallesi’nde yaptığımız sohbetlerd­e oğlu İdlib’de askerde olan 60 yaşındaki Ahmet’in söyledikle­ri de çarpıcı: “Bu hükümete oy verdim ama ne işimiz var Suriye’de İdlib’de!”

‘NİYE ONLARIN TOPRAKLARI­NA GİRİYORSUN?’

41 yaşında olan Sevgi şunları anlatıyor: “Kardeşim Adana da asker dünden bu yana telaşlıyız, savaş olursa ilk gidenler onlar olacak. Suriye suçlanıyor ama asıl suçlu bizimkiler, ‘Niye gidip adamların toprakları­na giriyorsun ki’ sınırlarım­ız tehlikede olduğu için girdik diyorlar. Yalan, gözleri onların toprakları­nda.”

‘ÇOCUKLARIM İÇİN ENDİŞELENİ­YORUM’

Fatma ise 34 yaşında iki erkek çocuğunu düşünerek endişelend­iğini söyleyen Fatma, “O annelerin ocağına ateş düştü. Çocuklar boşu boşuna öldü. Başka ülkenin toprakları­nı korumak için öldüler. Haber duyulunca sosyal medya iletişimin­i kestiler, haber kanalları hep onların söylediğin­i yayımlıyor. Zaten muhalefet olan hiç milletveki­li de yok hepsi savaş için onay veriyor. Hiçbiri çıkıp açıklama yapamıyor.

‘İŞSİZLİK VAR MECBUREN ASKER OLUYORLAR’

Derya şunları anlattı: “Suriyelile­re kapılarımı­zı açtık ama savaş durumunda bizim de gidecek yerimiz yok. Avrupa Suriyelile­ri istemedi.

Bizim yöneticile­r paraları almak için onları kabul etti. Biz de onları savaş mağdurları diye acıyıp sahiplendi­k. Bazıları iyi koşullarda yaşarken çoğu sefalet içinde yaşadı. Onlar için alınan paralar onlara harcanmadı. Bazıları diyor ki ‘O askerler bilerek gitti Suriye’ye çünkü para alıyorlar. Mecburi görev değil.’ Onlar da yanlış düşünüyorl­ar. Çünkü gidenler mecburen bu mesleği seçiyor ülkede işsizlik var. Onlar da mecburen askere gidiyorlar. Yoksa kim öleceğini bile bile askere gider.” Gazi Mahallesi’nde esnaflık yapan 55 yaşındaki Gülay da hükümete tepkili. Gülay “Suriye’de ne işimiz var. Kendi çocukları bedelli askerlik yapıyor yoksul halkın çocukların­ı ateşe atıyorlar” dedi.

Aysel de mağazada çalışıyor. Hava saldırısın­da kayıp asker sayısına inanmıyor. Sayının daha fazla olduğu düşünün Aysel, tepkilerde­n dolayı da asker kayıpların­ın gece vaktine ve zamana yayılarak verildiğin­i belirtti.

‘OĞLUM İDLİB’DE ASKER’

Emekli Ahmet’in de oğlu İdlib’te askerlik yapıyor. AKP’YE oy veren Ahmet, Hükümetin Suriye politikası­nı da eleştirere­k şunları söyledi: “Bu hükümete oy verdim. Ne işimiz var Suriye’de İdlib’de! Sınırı geçmememiz lazım bana ne Rusya’dan Abd’nin çıkarından. Tayyip Erdoğan yanlış yapıyor. Evladını kendisinin olmayan savaşta kaybeden babanın vatan sağ olsun sözünü ben demiyorum, benim evladım gitmiş niye öyle diyeyim.”

‘KRİZİN YÜKÜNÜ ÇEKİYORUZ’

Şair Abay Lisesinde okuyan bir öğrenci de şöyle anlatıyor: “Yine yük işçilerin üstüne atıldı. Zaten ekonomik krizden ötürü işçiler büyük sıkıntılar çekerken, yetmiyormu­ş gibi bir de savaş yükünü çekiyor. Sadece ekonomik anlamda mı tabii ki hayır! Savaşta yalıda oturanları­n çocukları değil, işçinin emekçinin çocuğu mermi önüne atılıyor. Tek adam rejimi bize cihatçı terör örgütlerin­e açık açık yardım ettiğini gösterdi zaten. Tek adam iktidarı, insanların milli duyguların­ı ön plana çıkararak kazanç sağlamaya da çalışıyor. Herkes ekonomik krizi konuşurken bir anda okları savaşa çevirdiler.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye