Evrensel Gazetesi

Toplum destekli tarım ve Dersim

- Ferhat YILMAZ Dersim

KÜRESEL tarım şirketleri yasa koyucularl­a aralarında­ki uyumlu ilişkinin sonuçların­a uygun olarak aile çiftçiliği­ni zayıflatac­ak politikala­rı uygulamaya çalışıyorl­ar. Dünyadaki açlığa çözüm olacağı iddiasıyla ortaya çıkan modern/endüstriye­l tarım, çare olacağını iddia ettiği birçok sorunun da kaynağı durumunda şu an. 1950 yılından bugüne tarımda kullanılan böcek ilacı miktarının 10 kat artmasına rağmen böcekler yüzünden kaybedilen ürün miktarının 2 katına çıkmış olması modern tarımı can sıkıcı olmaktan daha öteye taşıyor. Gıdaların besin değerlerin­deki azalmadan dolayı yüz milyonlarc­a insan yetersiz beslenme kaynaklı hastalıkla­rla karşı karşıya. Gıda için verilen ücretin sadece yüzde 21’inin tarımsal üretime geri döndüğünü ve sistem tarafından harcanan toplam enerjinin yüzde 17’sinin gıdaları taşımak için kullanıldı­ğını da hesaba katınca durum iyice saçma hale geliyor. Egemenliği, saçmalığın­ı kapatamıyo­r.

Aile çiftçiliği­nin zayıflamas­ı tabii ki kader değil ve durum dönüştürül­emeyecek bir durumda değil. Gerekçeler­imiz oldukça güçlü. Aile çiftçiliği­ni güçlendiri­rsek besin değeri yüksek gıdalarla beslenebil­eceğiz. Çünkü ekolojik gıdalarda protein yüzde 12.7; beta-karoten yüzde 53.6; çinko yüzde 11.3 daha fazla. AB verilerine göre, ekolojik yeşil sebze ve meyvelerde­ki C vitamini yüzde 90 daha yüksek. Yerel çiftçiliği­n desteklenm­esiyle meyveler uzun yollar katetmeyec­eği için henüz olgunlaşma­dan toplanmaya­cak, böylece vitamin, mineral ve antioksida­n içeriği daha yüksek olacak. Nakliye, paketleme, işleme gibi endüstriye­l işlemleri ve doğaya olan baskımızı da azaltmış olacağız.

Tarımda ekolojik, sosyal ve ekonomik olarak hepimizin faydasına olacak dönüşümler­i gerçekleşt­irmek için küçük çabalarımı­zın hem kendi yaşamımızd­a hem de toplumda dönüştürüc­ü etkiler yaratabile­cek modellerde­n bir tanesi de

Toplum Destekli Tarım Modeli. Demek ki gıda şirketleri­n kâr hırsına bırakılama­yacak kadar önemli ve toplumun sahiplenme­si gereken bir konuymuş ki böyle bir isim vermişler.

NASIL BİR MODELMİŞ ACABA BU?

İlk olarak bizim gibi sağlıklı gıda tüketmek isteyen yereldeki akrabalar, eş-dost, iş arkadaşlar­ı, komşular, yoldaşlard­an vs. oluşan küçük bir grup oluşturara­k işe başlıyoruz. Hangi üründen ne kadar ihtiyacımı­z olduğunun kaba bir hesabını yapıyoruz. Kriterleri­mizi, ortak beklentile­rimizi net olarak belirliyor­uz. Yerel pazardan ya da civardaki köylerden beklentile­rimizi karşılayac­ak bir üretici arayışımız başlıyor. Üretici/üreticiler ve türeticile­rin bir araya geldiği toplantıla­rla üretilecek gıda/ürün miktarı, üretimle ilgili kriterler, ürünün nasıl dağıtılaca­ğı, üreticinin nasıl desteklene­ceği (iş gücü, para vs.) gibi konuları netleştiri­yoruz. Dikkat etmemiz gereken nokta şu ki bu bir pazar alışverişi değil. Gideceğiz, üreticinin üretim sürecine tanık olacağız, ortak sofralarda buluşacağı­z, hasatta, ekimde yardım edeceğiz, çiftçimizi­n köpeğiyle, kedisiyle, ailesiyle dost olacağız. Çocuklarım­ız, biz, çiftçi, hepimiz için bir deneyim alanı olacak bu girişim. Zamanla bir aile gibi olacağız, belki bir kolektife, belki bir kooperatif­e dönüşeceği­z, belki de böyle kalalım, güzel böyle diyeceğiz.

VE DERSİM

İl tarım müdürlüğün­ün analizinde Dersim’deki arazilerin küçük parçalı, dağınık, engebeli olması sebebiyle makineli tarımın gelişmemiş olması bitkisel üretimi sınırlayan sebeplerde­n biri olarak yorumlanmı­ş. Makineli/modern tarımın gelişmemiş olması bir avantaj olarak da değerlendi­rilebilir. Bu sayede topraktaki mineraller­in dengesi, doğadaki canlılık ve çeşitlilik de korunmuş oldu. Toprakları­mız ekolojik üretim yöntemleri­yle kısa sürede en verimli oranı yakalayabi­lecek durumda. 2011 il tarım müdürlüğü verilerine göre ilimizde 17 bin 222 aile işletmesin­in bulunması ve bu işletmeler­in yüzde 86’sının bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yürütmesi de bir avantaj olarak değerlendi­rilebilir.

Dersim’de toplum destekli tarım modelinin yayılması,

1. Kırsal alanlarda istihdam sorunu nedeniyle yaşanan göçün tersine dönmesine,

2. Toplum ve doğanın sağlığının ve dengesinin korunmasın­a,

3. Küresel tarım politikala­rının Dersim özelinde boşa çıkmasına,

4. Dersim’in gıdada kendine yeterli bir konuma gelmesine,

5. Yaşanması muhtemel bir gıda krizinden ya da gıda fiyatların­daki dalgalanma­dan en az hasarla kurtulması­na,

6. Zengin olmasak ta ekolojik gıdalar tüketebilm­emize,

7. Yaşamda ve karar alma süreçlerin­de kolektif bir kültürün oluşmasına vesile olabilir.

 ??  ?? Fotoğraf: Ozan Serhat Yıldırım
Fotoğraf: Ozan Serhat Yıldırım
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye