Okullar ölüm değil bilim yuvası olsun
Meslek lisesinde okurken son sınıfta çıraklık eğitim merkezine geçen Caner, staj için Ege Üniversitesinde yapımı süren Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı KYK öğrenci yurdunun inşaatına başvurmuştu. Çıraklık eğitimi alan Caner haftanın 6 günü inşaatta çalışıyor ve şantiyede kalıyordu. Sadece bir gün okula gidiyordu. Çalıştığı inşaatta hiçbir güvenlik önleminin olmaması Caner’in ölümünün en büyük nedenlerinden birisi oldu.
Milli Eğitim Bakanlığının yılardır meslek liselerinde ve çıraklık eğitimi verilen okullarda uyguladığı zorunlu staj veya çıraklık eğitimi, birçok gencin ölümüne yol açmasına rağmen MEB bundan yine ders almadı. Caner Mızrak çalıştığı inşaatın 10. katından düşerek yaşamını yitirdi. Üstelik çalıştığı inşaat Ege Üniversitesinin yurt inşaatıydı. Devletin yaptığı inşaatta bile hiçbir güvenlik önlemi yokken özel sektörde bu çalışma koşullarının ne derece olacağını bir de siz düşünün. Caner ile daha önce aynı inşaatta staj yapan arkadaşları da çalışma koşullarının ne kadar ağır olduğunu söylerken, daha önce de birçok tehlike atlattıklarını ve bazen şaka yoluyla “Buradan düşsek ölür müyüz?” diye birbirlerine sorduklarını söylüyorlar. Kaldıkları şantiyenin ve verilen yemeklerin ne kadar kötü olduğunu söyleyen arkadaşlarımız bu yaşta aynı şehirde ailelerine hasret kaldıklarını, Caner’in bu yüzden mutsuz olduğunu söylüyor. Sermayenin kârı için gençler okuldan alınıp iş öğretme bahanesiyle inşaatlara, fabrikalara yollanıyor, uzun saatler çalıştırılıp asgari ücretin üçte birini alıyorlar. Bu durum ise ucuz iş gücü olmasından dolayı patronların işine geliyor.
STAJ NEDİR?
Bizlere okulda söylenene göre staj, okulda öğrenilen bilgileri pekiştirmek amacıyla zorunlu olarak ya okulun ya da kendimizin bulduğu işyerlerinde çalışmak... Peki gerçekten böyle mi? Bizler okulda olmamız, sınavlara çalışmamız gerekirken fabrikalarda, şantiyelerde güvensiz, esnek ve ağır koşullarda çok uzun saatler çalışıp, çok düşük ücretler alıp patronların ceplerini dolduruyoruz. Okulda öğrendiğimiz bilgilerin yerine gelişi güzel işlerde çalıştırılıyoruz. Bunun yanında her gün birçok genç ölümle burun buruna geliyor. Birileri ölünce de ne devlet ne de işyerleri sorumluluk alıyor.
Biz meslek lisesi ve çıraklık öğrencileri olarak stajlarda her an bir kaza geçirme tehlikesi altındayız. Bizler bunların yerine eşit işe eşit ücret, güvenceli çalışma ve sendika tartışmalarını okullarımızda, işyerlerimizde, bulunduğumuz alanlarda yürütelim ve “Bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz” diyerek hep birlikte bu sömürü düzenine ve ağır çalışma koşullarına karşı mücadele edelim.