‘15 MART’TA MİTİNG ÇÖZÜM OLMAZSA 17 NİSAN’DA İŞ BIRAKMA’
ŞİDDETİN her alanda tırmanmasının sağlık alanına da direk yansıdığına dikkat çeken Erden, “Son üç yılda yaşadığımız şiddet olayları yüzde 60’ları geçiyor. Aylık beyaz koda başvurular 13 binlerin üzerinde. Şiddetsiz bir ortamda ve güvenceli iş talepleri ile de 15 Mart’ta Ankara’da Tandoğan Meydanı’nı beyaza boyayacağız” dedi. Sağlık meslek örgütleriyle birlikte düzenleyecekleri Büyük Beyaz Miting ile sağlıktaki şiddete dikkat çekmek istediklerini ifade eden Erden, “Sağlıkta şiddet, bu ülkede her geçen gün artan savaş politikalarından, toplumsal ve kadına yönelik şiddetten, işsizlikten, yoksulluktan, ekonomik krizden bağımsız değil. Tırmandırılan savaş politikalarından bağımsız değil. Bu şiddetin münferit vakalar olmadığını çok iyi biliyor ve sorunu hastalara yıkmıyoruz” diye belirtti. ‘HASTALAR DA BİZİM KADAR ETKİLENİYOR’
Erden, “Sağlıkta dönüşüm politikaları ve performans sistemiyle hastaları müşteri, sağlık çalışanlarını köle olarak gören bu sistem değişmedikçe yol alamayız. Parası olanın parası kadar sağlık aldığı bu sistemde her şey güllük gülistanlıkmış gibi bir tablo yaratan siyasal iktidar ve temsilcileri, sağlık alanında 14 kalemden katkı katılım payı alındığını çok iyi biliyor ve bu sorundan haberi yokmuş gibi sağlık çalışanlarının üzerine bırakıyor. Sağlık alanında yaşadığımız şiddet ise bütün bu sorunların yansımasının sonucudur. Bir hastaya beş dakika aralıklarla randevu veren beş dakikada muayene ettiren bu sistem, hastalarla bizi karşı karşıya getiriyor” dedi.
“Sağlık hakkı elinden alınan hastalar kadar bizler de bu sürecin etkileneniyiz” diyen Erden, “Bütün bu şiddeti besleyen, barındıran sorunlar çözülmeden şiddeti çözemezsiniz diyoruz ve bu taleplerle 15 Mart’ta Ankara’da buluşacağız” diye seslendi. ‘ÇÖZÜM YOKSA 17 NISAN’DA İŞ BIRAKACAĞIZ’
Sağlık alanındaki sorunları iktidarın ısrarla duymak ve görmek istemediğini söyleyen Erden, “Sorunlarımızı anlatmaya, itirazımızı birlikte örgütlemeye devam edeceğiz ve çözüm bulacağız. Eğer buna bir çözüm yaratılmazsa 17 Nisan’da, ‘Ya sağlıktaki şiddet duracak ya da biz sağlık sistemini durduracağız’ diyerek iş bırakacağız çünkü bu işin öznesi biziz ve biz mücadele etmezsek maalesef kimsenin çözmeye ilişkin bir derdi yok” diyerek tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini Ankara’ya çağırdı. ‘SAĞLIK ALANINDAKI SORUNLARI BIZIMLE ÇÖZMEK BAKANI DA RAHATLATIR’
Erden, Ttb’nin hazırladığı kendilerinin de ortaklaştığı sağlıkta şiddet yasa tasarısının da Meclisten artık geçmesi gerektiğini ifade ederek, “Bugün, eğer bir doktor uğradığı şiddetle hastanede öldürülüyorsa bunun sorumlusu siyasal iktidar ve Sağlık Bakanının kendisidir. Bu sorumluluktan kendilerini sıyıramazlar. Çünkü bunu önlemeye dönük politikalar üretmekten uzak oldukları gibi kaygı ve çaba içerisinde de değiller. Bütün sağlık örgütleri neredeyse Sağlık Bakanlığından defalarca randevu talep etmesine rağmen maalesef ki kabul edilmiyor. Ama bu sürecin tarafları olan sendikalar, odalar, birlikler, dernekler ve emekçilerin kendisi ile çözmeye çalışmak Sağlık Bakanının kendisine de kolaylık sağlayacaktır. Çünkü sorunları biz yaşıyoruz ve çözüm noktasında en iyi yolu biz biliyoruz” dedi.