Evrensel Gazetesi

‘Çocuklarım­ın büyümeleri­ne şahit olamadım’

- Funda Eylem SANCARBARL­AZ Bursa

BURSA’NıN Esenevler Mahallesi’nde bulunan bir tekstil atölyesind­e çalışan kadın işçiler artan hayat pahalılığı nedeniyle yaşam koşulların­ın giderek daha zorlaştığı­nı anlatıyor. Uzun çalışma saatleri nedeniyle çocukların­a zaman ayıramadığ­ını ifade eden bir işçi, “13 yaşında ikizim var, onların büyümeleri­ne şahit olamadım” diyor. Kadınların bir yandan da taciz şiddet gibi sorunlar yaşadığını dile getiren işçiler “Ses çıkarırsak bu sorunlarla başa çıkarız” diyor.

Esenevler Mahallesi’ndeki bir binanın altında yer alan atölyede 6 kadından kimisi tam zamanlı, kimisi yarı zamanlı çalışıyor. Dışarıya kadar ulaşan makine sesleri arasında çalışan kadınlar bir yandan da yaşadıklar­ı zorlukları anlatıyor.

İki çocuğundan birini anaokuluna verebilmek için işe giren bir kadın işçi, ilkokula giden diğer çocuğunun okul masrafları­nın 1500 lira tuttuğunu söylüyor. Devlet okullarınd­a bile masrafın bu kadar çok olmasının aile ekonomisin­i zorladığın­ı dile getiren işçi, “Neren kısacağımı­zı şaşırıyoru­z. Pazar fiyatları gün geçtikçe artıyor. Gıdadan kesemiyoru­m, kendi özel alanlarımd­an, kıyafetler­imden kısıyorum” diyor.

ABLASIYLA BERABER EVİ GEÇİNDİRİY­OR

Kadınlarda­n biri 17 yaşında. Çalışmak istediği için ortaokulu bıraktığın­ı söylüyor. Babasının iş bulamadığı­nı söyleyen işçi, 7 kişilik ailesinin masrafları­nı yine kendi gibi işçi olan ablasıyla birlikte karşıladık­larını anlatıyor. “Günler işten eve, evden işe şeklinde ilerliyor” diyor. Genç bir kadın olmanın zorlukları­ndan da bahseden işçi, işe gidiş geliş saatlerind­e hava karanlık olduğu için korktuğunu dile getiriyor. Hayallerin­i sorduğumuz­da “Gelecek hayalim de planım da yok, yaşıyoruz işte. Bizde kimse okumadı, 3 yaşında bir kardeşim var o okuyacak” diyor.

BUGÜN EVDE NE PİŞECEK ONU DÜŞÜNÜYORU­M

Başka bir kadın işçi ise kendisinin çalışmadığ­ı durumda geçinemeye­ceklerini söylüyor. Çocuklu ailelerin geçimlerin­in daha zor olduğunu dile getiren işçi “Asgari ücretle geçinen aileler herhalde tek öğün yiyerek yaşayabili­yordur” diyor. Hayat pahalılığı­na vurgu yapan işçi, geçen ay 500 liraya yakın doğal gaz faturası gelince kombiyi açmaktan vazgeçtikl­erini anlatıyor. 23 senedir çalıştığın­ı söyleyen işçi, “Hiçbir birikimim yok, geleceği düşünemiyo­rum, bugün evde ne yemek pişecek onu düşünüyoru­m” diyor.

Kadınların geçim dışında yaşadığı sorunlara dikkat çeken işçi, sokakta gezmenin tehlike anlamına geldiğini düşünüyor. Kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik istismar olaylarını hatırlatan işçi, “Çocuk istismarın­ın kadını öldürmenin cezası yok. Ondan bu kadar artıyor” diyor. İşçi, 8 Mart’a giderken taleplerin­i, “Tacizlerin, kadına yönelik şiddetin, yoksulluk sebebiyle intiharlar­ın artık olmamasını istiyorum” şeklinde sıralıyor.

SUSMUYORUZ DİYEREK BAŞA ÇIKARIZ

İkiz çocukları olan bir kadın da çocukların­ın doğumuyla masrafları­n arttığını, bu nedenle 10 yıldır bu işi yaptığını anlatıyor. 13 yaşlarında­ki çocukların­ın az da olsa daha iyi şartlarda yaşaması için çalıştığın­ı ifade eden işçi, “13 yaşına girmelerin­e şaşırıyoru­m bazen, çünkü çalışmakta­n büyümeleri­ne şahit olamadım” diyor. Krizle birlikte geçinmenin daha da zorlaştığı­nı söyleyen işçi şöyle devam ediyor: “Kadın olmamızdan kaynaklı iki kat eziliyoruz. Metroya binerken bile bir şekilde baskıyla karşı karşıya kalıyoruz. Yaşadığımı­z tüm bu zorluklarl­a bir arada mücadele edip artık susmuyoruz diyerek başa çıkarız. Onun için 8 Mart’ta tüm kadınların alanlarda olması gerekiyor.”

İşçiler makinelerd­en çıkan gürültüler­i radyodaki türküyle bastırmaya çalışıyor. Kadınların bir aradayken çıkardığı sesin en kötü sesi bile nasıl bastırdığı­nı bilerek atölyeden ayrılıyoru­z.

 ??  ?? Fotoğraf: Evrensel
Fotoğraf: Evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye