ESEN: ANLAŞMAYLA RUSYA, TÜRKİYE’NİN ABD’YE YAKINLAŞMASINI ENGELLEDİ
SURİYE’NIN İdlib kentiyle ilgili Ankara ve Moskova arasında yapılan ateşkes anlaşmasını gazetemize Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen değerlendirdi. Anlaşmayla Türkiye hükümetinin tek Şam Yönetimiyle değil, daha geniş bir bölgeye yayarak vekalet savaşından çok konvansiyonel savaşa evrilme riskinin ortadan kalktığına vurgu yapan Esen, “En azından belli bir süre ortadan kalktığını düşünüyorum. Dolayısıyla bu da olumlu bir gelişmedir” dedi.
Son dönemde ABD’LI yöneticilerin yaptığı açıklamalar üzerinden varılan ateşkese ilişkin Esen, “Abd’nin bölgede (Ortadoğu) Türkiye ile Şam yönetimi arasında aktif bir savaşın çıkmasını büyük bir ihtimalle de böyle bir savaş üstünden Türkiye’nin Rusya ile köprüleri atıp, tekrar ABD’YE yanaşmasını beklediklerini görüyoruz. Bu ateşkes sonrasında bu ihtimal de en azından şu noktada masadan kalmış gözüküyor” ifadelerini kullandı. ‘ANLAŞMANANIN KAZANAN TARAFI RUSYA’
İdlib’in çok kritik bir bölge olduğunu, Türkiye’nin desteklediği radikal İslamcı savaşçıların Suriye içinde kontrol ettikleri tek yer olduğunu belirten Esen, “Dolayısıyla rejim yönetimi ve aynı şekilde Rusya bu bölgeyi artık ele geçirerek, Suriye iç savaşını bitirmeye yaklaşmak istiyor. Türkiye’de buna karşı mücadele ediyor” dedi. Bu durumun bir buçuk senedir aynı şekilde yaşandığını hatırlatan Esen şunları söyledi: “Türkiye ile Rusya belli konularda anlaşmaya varıyorlar. Bu bir ateşkesi içeriyor. İki taraf da anlaşmada taahhüt ettikleri şeyleri tam olarak yerine getirmediği için belli bir noktadan sonra tekrar savaş başlıyor. Rusya’nın desteklediği Şam yönetimi askerleri belli bir miktar toprak alıyorlar. Türkiye ile tekrar belli bir çatışma ya da mücadele de oluyor. Bu da Rusya ile Türkiye’yi tekrar masa başına getiriyor. Tekrar bir anlaşma yapılıyor. Fakat yapılan her ateşkes anlaşmasında çizgi Türkiye’nin aleyhine doğru, daha doğrusu Türkiye’nin kabul ettiğinin ötesinde bir noktaya çekilmiş oluyor.”
Yapılan yeni anlaşmada da benzer bir durumun yaşandığını anlatan Esen, “Türkiye daha önceki anlaşmadan Putin’den aldığından daha az bir şeyi alarak masadan kalktı. Büyük ihtimalle bundan sonra gerçekleşecek görüşmede de benzer bir şey olacak. Bu anlaşmanın kazanan tarafının Rusya olduğunu ekseriyetle söyleyebiliriz” dedi. Esen, “Rusya anlaşmayla, Ankara ile Şam yönetiminin birebir savaşmasının önüne set çekmiş oldu. Son on günkü gelişmelere baktığınız zaman açıkçası Türkiye hükümeti güçleri, Şam yönetimi güçlerine ciddi kayıplar verdiler. Bu süreç devam etseydi, Şam buradan zararlı çıkacaktı. Dolayısıyla onun önü kesilmiş oldu” diye konuştu. ‘TÜRKİYE MÜLTECİ SORUNUNU RUSYA’YA KARŞI KULLANACAK’ Rusya’nın Türkiye’nin ABD’YE çok yanaşmaması için belirli oranda bir taviz vererek, bölgedeki varlığını belli oranda kabul ettiğini söyleyen Esen şunları söyledi: “Ateşkes metnine baktığımız zaman daha çok Rusya’nın pozisyonuna yaklaşan bir belge olduğunu görüyoruz. Türkiye artık M5 Karayolu’nun üstündeki hiçbir yerleşim noktasını kontrol etmiyor. Metinde o konuda bir madde yok. Türkiye’de bu anlaşmayla büyük ihtimalle M5 Karayolu’nu kontrol etmeyeceğini de taahhüt etti bu görüşmelerde. M4 Karayolu da tartışılan bir noktaydı. M4 Karayolu’nun bir bölgesi İdlib içerisinden geçiyor. Orada Türkiye’ye bir tampon bölge verilmiş gibi gözüküyor. Türk ve Rus askerleri ortak devriye yapacaklar. İdlib’de Türkiye’yi savaşa yönelten maddelerin hiçbirisinde değişiklik olmadığı gözüküyor.” Esen, mülteci sorunu uzun vadeli çözülmediği için Türkiye’nin önünde Rusya’ya karşı baskı yapma hakkını bıraktığını da belirtti. ‘ESAD YÖNETİMİNİN KAZANIMI OLDU’
Esad yönetiminin ocak ve şubat ayındaki askeri harekatla kazandığı toprakların kimin elinde kalacağına dair açık bir maddenin metinde olmadığını belirten Esen, “Bu da demek oluyor ki, Türkiye buradaki kayıpları kabullendi. Esad yönetimi en azından İdlib bölgesinde bir miktar toprak kazanmış oldu” dedi. Yapılan anlaşmada Esad yönetiminin iki büyük kazanımı olduğunu aktaran Esen, “Suriye Arap Cumhuriyeti adı metinde geçti. Türkiye’nin de bu metnin altında imzası var. Türkiye bir süredir Esad rejimini tanımıyordu, de facto (fiilen) bu metne eklenmiş oldu. Metinle Esad yönetimi Türkiye ile direkt savaş yapmaktan kurtulmuş oldu” değerlendirmesinde bulundu.