GÜNDE 10 KADININ ÖLDÜRÜLDÜĞÜ MEKSİKA’DA KADINLAR, ŞİDDETE KARŞI VE EŞİTLİK İÇİN BUGÜN GREVDE ‘Kadın cinayetleri devlet suçudur’
Dünyanın her bir ülkesinde kadınlar, 8 Mart’ta her alanda eşitlik ve adalet için sokaklara çıkarken, Meksikalı kadınlar bu yıl pazar gününe denk gelen 8 Mart’ın yanı sıra iş günü olan 9 Mart’ı da eylem günü ilan ettiler ve tüm kadınları “greve” çağırdılar.
Hem genel olarak toplumsal şiddetin hem de özel olarak kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin oldukça yüksek olduğu Meksika’da kadınların “artık yeter” diyen öfkesi, mahkeme binası ateşe vermeye kadar yükselmiş durumda.
Meksika’nın sosyal demokrat Devlet Başkanı Andres Lopez Obrador ise, temsil ettiği politikanın da bir gereği olarak, kadınların öfkesindeki bu sıçramayı anlamak ve taleplerini dikkate almak yerine kadın hareketi içine sızmış “kirli eller”den söz ederek kadınların kendi hareketlerinin öznesi olduğu gerçeğini bulandırmaya çalışıyor.
Halbuki geçtiğimiz haftalarda sosyal medyada da oldukça paylaşılan bir videoda bir Meksikalı kadın şöyle diyordu: “Her şeyi yakıp yıkmaya hakkım var, çünkü ben kızı öldürülmüş bir anneyim...”
‘DEVLET NE GÜVENLİK SAĞLIYOR, NE DE ADALET’
Sorularımızı yanıtlayan Meksika Devrimci Halk Cephesi (FPR) yöneticilerinden iki genç kadın; Jeanette Estrada ve Elizabeth Mujica, “Kadına yönelik şiddetin bir devlet suçu” olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri veriyorlar:
“Meksika’da oldukça ciddi bir şiddet dalgası var. 2019 en şiddetli yıl oldu. Ocak’tan Aralık 2019’a kadar sadece başkent Meksiko’da 128, eyalette ise 318 kadın öldürüldü. Latin Amerika’da en çok kadın cinayetinin meydana geldiği ülkeyiz. Günde 10’dan fazla kadın öldürülüyor. Ayrıca adalet de yok; yargılamalar süresince kadınlar için adaleti garanti altına almak oldukça zor, böylece devlet yetkilileri tarafından çifte mağdur ediliyorlar ve kadınların kaybedilmesi ya da öldürülmesinin gerekçeleri yaratılıyor. Öldürülen kadınların çocukları varsa bunlar korumasız kalıyorlar, devlet ne güvenliklerini ne de çocukların haklarına ulaşımını sağlıyor, kendileri de insani koşullarda geçinemeyen büyük anne-babalarının sorumluluğuna terk ediliyorlar.
Bu nedenle kadın cinayetlerinin devletin işlediği bir suç olduğunu söylüyoruz, çünkü güvenliği sağlamadığı gibi devlet, cinayetlerin de üzerini örtüyor.”
Kadın protestoları artmasına rağmen hükümetin şiddeti ortadan kaldırmak için ne bir sosyal vaadi ne de net politikası olduğunu söyleyen Jeanette ve Elizabeth, ayrıca, kadın cinayetlerinin giderek daha sadist bir karaktere