İzmir’de Ara Güler sergisi: Merhaba İzmir!
Arkas Sanat Merkezinde “Ara Güler Merhaba İzmir” fotoğraf sergisi sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Ara Güler’in en çok kullandığı kelimelerden biri olan “merhaba” ile usta fotoğrafçı İzmirlileri selamlıyor.
Sergiyi gezecekleri Arkas Sanat Merkezinde adeta bir zaman tüneli bekliyor. Sanatçının kullandığı fotoğraf makineleri ve film kamerası, aynı yaşamında olduğu gibi sergi salonunun başköşesinde yerlerini almışlar.
Sergide Güler’in gençlik yıllarında yaptığı edebi çalışmalar, doğup büyüdüğü ve yaşamı boyunca belgelediği İstanbul’a ait fotoğraflar, ulusal ve uluslararası kültür-sanat dünyasından önemli isimlerin portreleri yer alıyor.
TARİHE DÜŞÜLEN DİPNOTLAR
Sergide Ara Güler’in, 1 Ağustos 1956 tarihli Yeditepe gazetesinin birinci sayfasında “Realizm ve Fotoğraf” hakkında yayımlanan fotoğraf üzerine söylediği yazdığı görüşleri kılavuz niteliğinde; “Gerçek sanat olan fotoğraf hangisidir?” sorusunu sorarak cevaplıyor; “...Sanatın kaideleri değişmeyeceğine göre şöyle denebilir, öteki sanatların bağlı oldukları bütün kaidelere uyan fotoğraf bir sanat fotoğrafıdır. Yani sanat fotoğraflarında; resimde, heykelde, mimari de, balede ve hatta müzikte olduğu gibi, çizginin şeklin, tonların, şekil olarak kadrajın içine yerleştirilmiş olan mevzunun ve bütün bunlarla beraber kompozisyonun, seyredilen kadraj içinde bir ahenk yaratarak bir bütün olması gerekir...”
Serginin zaman tünelindeki yolculuğunda, Ara Güler’in dünya kamuoyuna tanıttığı Afrodisyas, Nemrut ve Nuh’un Gemisi ile ilgili fotoğrafları eşlik ediyor. Foto muhabiri olarak defalarca ziyaret ettiği İzmir’in daha önce hiç sergilenmemiş fotoğrafları ile İzmir çevresinde yer alan Agora, Efes, Bergama, Allianoi gibi antik kentlerin görünümleri, bu bölgelerin zaman içindeki değişimini gösteriyor.
‘YOKSA HER KÖY KÖYDÜR’
Fotoğraf sergisinde, Ara Güler’in yaşamından küçük kesitler de sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Bunlardan biri, Dacat Bey’in oğlu Ara’ya serzenişini gelin birlikte okuyalım: “Bir gün babam bana şöyle dedi. ‘Gidersin, gelirsin, gazetelerde röportajların çıkar okuruz, fotoğraflarına bakarız, ama bize bir hayrın yok.’, ‘niye’ dedim. ‘Bir gün beni alıp da bir yere götürdün mü?’ ‘Seni nereye götüreyim ki’ diye sordum. ‘Nereye istersen gidersin patronsun’ Bana baktı yarı alaylı yarı ciddi, ‘Bir gün alıp da beni memlekete, doğduğum yere götürmeyi düşündün mü?’ dedi. ‘Doğduğumuz evi görmek istiyorum. Hem gel, sen de gör. Beni sen götürürsen bir değeri olur. Yoksa her köy köydür.’
Bu topraklarda geçmişini bulamasa da doğduğu köyü ya da evini bulamayanların dili olur Dacat Bey’in Ara’ya serzenişi...
Ara Güler fotoğrafları, İzmir’de ilk kez bu kadar kapsamlı bir seçki ile izleyiciyle buluşurken, onun kendine has deyişiyle son noktayı koyalım: “Merhaba Ara Güler”