Dengbêjlik eski değerine kavuşacak
BİNGÖL’DE yaşayan 70 yaşındaki Dengbêj Ali Dolgun, 10 yaşından beri kilamlar seslendiriyor. Kentte halk arasında Dengbêj Aliyê Bîngolî (Bingöllü Ali) olarak tanınıyor. Bîngolî, başta dengbêjlerin piri Şakiro olmak üzere birçok dengbêjle tanıştı onların içlerinde büyüdü. Bîngolî, dengbêjlerin yeteri kadar değer görmediğinden yakınıyor. Kewê, Bişarê Çeto ve Şerê Selanîkê kilamlarını seslendiren Bîngolî, kentte bir dengbêj evi olmadığı için kilamlarını kahvehanelerde seslendiriyor. Bîngolî’nin temennisi kentte böylesi bir mekanın açılması.
DENGBÊJLERİN İÇİNDE BÜYÜDÜ
Bîngolî küçüklüğünde, Şakiro, Hüseyinê Ordunosê, Sedîkê Kanîreşê gibi dengbêjlerle tanıştığını ve bu dengbejlerin kendisini çok etkilediğini söyledi. Yeni neslin dengbêjlere ve kilamlara değer göstermediğinden yakınan Bîngolî, “Bugünkü insanlar daha çok modern şarkılar ve sanatçıları dinliyorlar. Dengbêji dinleyen çok az sayıda insan var. Kendi çocuklarım bile farklı tarzlardaki müzikleri dinliyor. Eğer dengebêjliğe kıymet vermesek, yok olup gidecek. Eskiden köy köy gezip kilamlarımızı söylerdik. Bütün köylüler etrafımızda toplanırdı. Saatlerce kilamlarımızı bu şekilde seslendirirdik. Ama o kültüre ait hiçbir şey kalmadı. Düğünlere giderdik, orada da gelin ve damat için kilamlar söylerdik. Her şeye rağmen son birkaç yıldır dengbêjliğe verilen değer biraz arttı. Bazen dengbêj geceleri düzenleniyor, bizi de davet ediyorlar ve gidip katılıyoruz. Şuna inanıyorum ki dengbêjlik eski kıymetine ve değerine kavuşacak. Çünkü azalan ve yok olma tehlikesi altında olan her şey değer kazanır. Dengbêjliğin de bu şekilde değer kazanacağına inanıyorum. Biz de yaşadığımız sürece kültürümüz, geleneklerimiz ve kilamlarımız da devam edecek” dedi.
Kilamların bir deniz gibi olduğunu söyleyen Bîngolî, “Kilamları ne kadar da söylesen bitmez. Kendi kilamlarımın dışında büyük dengbêjlerin kilamlarını söylüyorum. Kilam söylediğimde içim ferahlıyor, acılarımdan ve dertlerimden az da olsa arınıyorum. Dengbêjler, aşk, ölüm, göç, kahramanlık, cesaret, keder, hüzün gibi birçok konuda kilamlar söyler. Dengbêjler bir market gibidir ve içinde her çeşit kilam olmalıdır. Sadece gidip bağırarak dengbêjlik yapılmaz. Bir usulü var. Toplumun psikolojisine göre kilamlarımızı seslendirmeliyiz. Her kilamın bir anlamı var ve her kilam üzerinde ciltlerce kitap yazabilirsin” diye konuştu.
‘ŞAKİRO BİR DERYAYDI’
Usta dengbêj Şakiro’nun, 1978 yılında kendilerine 2 gün misafir olduğunu hatırlattı. Şakiro’nun sadece bir dengbej olmadığının altını çizen Bîngolî, “Şakiro’nun sesi ne kadar güzelse sohbeti sesinden daha güzeldi. İlim, bilim, kültür, sosyal ve toplumsal konularda saatlerce sohbet ederdi. Kalabalık bir ortamda sohbete başladığında, insanlar artık kilam söylemesini istemezdi, saatlerce sohbeti sürsün isterdi. Tarihten ve yaşanmışlıklardan bahsederdi. Benim gördüğüm Şakiro sadece bir dengbej değildi, bir deryaydı, bir nimetti.” dedi. (Bingöl/ma)