Sağlık çalışanları ölmek istemiyor
OKULLAR tatil edildi...üniversiteler tatil edildi...avm’ler boşaldı... Maçların seyircisiz oynanmasına karar verildi... Etkinlikler iptal edildi... Uluslararası sınırlar kapatıldı... İnsanlar birbirine dokunmaya korkar hale geldi... Tüm bunlar olurken sağlık çalışanları artan iş yükü ile beraber 7/24 çalışmaya devam ediyorlar. Sağlık emekçileri hastaların nabzını kontrol etmek için, tedavilerini yapmak, ihtiyaçlarını karşılamak için, muayene etmek için ve daha bir sürü nedenle hastalara dokunuyor. Öksürük, nefes darlığı olan hastaların akciğer seslerini dinlemek için, tedavilerini yapmak için hastalarla yakın temas kuruyor. Sağlık emekçilerinin kendileri ve yakın çevreleri için büyük endişeleri olsa da ateşi olan, öksüren, nezle olan, hastalarını bırakıp gitmiyor ve görevlerini yerine getirmeye her kriz anında olduğu gibi devam ediyorlar. Çok yüksek risk altında olup geri adım atmayan bir avuç insan topluluğudur sağlık ve sosyal hizmet emekçileri. Bütün bunlara rağmen sokak ortasında yaralı hastaya müdahale ederken katledildik... (Aziz, Şeyhmus ve Eyüp) Hastanede tedavi gören 80 yaşındaki dedesinin ölümünden sorumlu tutuğu doktoru bıçaklayarak öldürdüler, öldürüldük (Ersin Aslan) Dilekçede asılsız bir şikâyet sonucu savunması alınan, onuru zedelenen acil tıp asistanı olarak görev yaptığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 6. katından atlayarak intihara sürüklendi (Melike) Bunlar yetmedi kafamıza vurulan taşlar, vücudumuza saplanan bıçak, vurulan yumruklar, bitmeyen sözel ve psikolojik şiddet... Biz sağlık emekçileri olarak sürekli hedef gösterilmekten; polikliniklerde, acillerde, ameliyathanelerde, hastanelerde her saat başı şiddete maruz kalmaktan mesleğimizi yapamaz hale geldik. Her türlü şiddete uğramaktan darp edilmekten, yaralanmaktan arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı kaybettik, incitildik, onurumuz defalarca kırıldı. Bıktık usandık artık ama asıl görevimiz olan yaşamak ve yaşatmak amacımızdan geri adım atmadık. Elbette diğer büyük salgınlarda olduğu gibi koronavirüsün de kontrol altına alınmasında büyük emekleri olacak, sizlerin göremeyeceğiniz… Neden ‘Sağlıkta Şiddete Hayır’ dediğimizi umarım anladınız. Bütün bu işler yapılırken kimse kimseye lütufta bulunmuyor ama size, yaşam hakkınıza gösterilen saygının karşısında sizin de bize saygı duymanızı beklemek en doğal hakkımız olsa gerek... Yaşatırken hiçbir şiddete maruz kalmak istemiyoruz! Yaşatırken ölmek istemiyoruz!