ŞOV DEVAM ETMEMELİ, LİGLER ERTELENMELİ
Bu yüzyılın savaşı, felaketi, trajedisi eksik değil orası kesin ama şu da bir gerçek ki “korona krizi” gibi bir şeye daha önce tanıklık etmemiştik. 2 ayda küresel bir kimlik kazanan bu yeni “canavar” karşısında tam olarak nasıl tepki verilmesi gerektiği bilinemiyor. Dünyayı boyunduruğu altında tutanların temel güdüleri uyarınca belli başlı kurumların verdiği ilk tepkilerin odağında ise kâr var. Geneli kapsayan çözümler üzerine ancak bu yaklaşımın uzun vadede daha büyük ekonomik zararları olacağı anlaşıldığında düşünülüyor.
Kovid-19 bu açıdan spor dünyasında da karar alıcıları ciddi bir teste tabi tutuyor. Bir tarafta “devam etmesi gereken” bir şov, milyarlık anlaşmalar, taahhütler varken patronların gönlü kepenkleri kapalı tutmaya elvermiyor ama herkes görüyor ki bu yapılmazsa daha kötüsü kapıda. İşte 1 haftada NBA, Premier Lig, Bundesliga, Formula 1, NCAA derken en önemli spor organizasyonları, artık kendi sporcularına kadar ulaşan virüse karşı organizasyonlarını askıya aldı. Ancak maalesef “direnenler de var bu havalarda” ve onların başında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) geliyor.
Yaz Olimpiyatlarının bu yılın en önemli spor organizasyonu olduğuna şüphe yok fakat Tokyo 2020 aynı zamanda büyük eleştiri ve tartışmaların da hedefi. Daha önce bu köşede pek çok kez ele aldığımız bu tartışmalar sonrası şu sıralar gündemin tepesinde IOC ve Japonya’nın olimpiyatların ertelenmesi yönündeki taleplere aldırmaması var. Japonya en başından bu yana Tokyo 2020’yi Fukuşima nükleer felaketi ve Töhoku depremi/tsunamisi sonrası ülkenin kuzeydoğusunun nasıl yeniden inşa edildiğini, işlerin nasıl rayında olduğunu kanıtlamanın bir aracı olarak gördü. Resmî kurumlar oyunları “iyileşme, nekahet, yeniden inşa” gibi gayriresmî isimlerle anmaya özen gösterdi. Ancak gelinen noktada bu ayın sonunda olimpiyat meşalesinin getirileceği Fukuşima’da işler hiç de hükümetin iddia ettiği kadar iyi durumda değil. Mart ayı başında Reuters’a konuşan bölgedeki balıkçı kooperatifinin yöneticisi Takayuki Yanai, Fukuşimalıların kendilerini “Olimpiyatlar için yem olarak kullanılmış gibi hissettiğini” söylemişti. Şimdi derinleşen korona krizine karşı devam eden umursamazlık ise bölgedeki risk faktörünü daha da artırıyor. IOC ve yerel olimpiyat komitesinin inadının ne kadar devam edeceğini göreceğiz onun öncesinde biraz da ülkemize bakalım.
Türkiye, liglerini oynatma ısrarını sürdüren ülkelerden biri hatta neredeyse maçlar seyircili oynanacaktı! Günlük başarı hırsı kulüplerimizin gözünü o kadar bürümüş ki Beşiktaş karşısında ev sahibi avantajını kaybetmek istemeyen Galatasaray yönetimi, maçın seyircisiz oynanması yönündeki çağrıların “algı yaratma” olduğunu iddia edebildi. “Seyircisiz” kararının alınmasından sonra yaptığı açıklamada ise 180 derece dönüş yaparak halk sağlığından dem vurdu ve liglerin ertelenmesi gerektiğini söyledi. İşte günlük, basit çıkarların ötesinde geneli düşünerek hareket etmenin önemi burada ortaya çıkıyor. Evet, şu anda olması gereken şey liglerin ertelenmesi ama doğruyu “algı yaratıldığını” iddia ettikten bir gün sonra, yine günlük çıkarlar onu gerektirdiği için söyleyince bütün etkisini kaybediyor.
Şu aşamada spora dair şampiyonluk, kupa, kazanmak-kaybetmek vs. en son akla gelecek şey olmalı. Her biri tarihi bir sınavla karşı karşıya olan kurumlar ve kulüpler açıklamalarını bu olgunlukla yapmalı ve en azından önümüzdeki hafta itibarıyla liglerin ertelenmesini sağlamalı.