Evrensel Gazetesi

HASTA HALIMLE YOĞUN BIR TEMPOYLA çalıştım

- HASAN KARA Ankara

Ankara’da bulunan Türk Traktör Fabrikasın­dan bir işçi geçen hafta hasta olmasına rağmen çalıştığın­ı hâlâ tam iyileşemed­iğini söyleyerek, “İşin ucunda ekmek parası, yolun sonunda işsizlik olduğu için çalışmak zorundayım” dedi. Fabrikada üretim durması bir yana, arttığını anlatan işçiler, devlet önlem almazsa patronları­n da almayacağı uyarısında bulundu.

İhracat rekorların­ı yeniden kırma noktasına gelen Türk Traktör fabrikasın­daki işçilerle alınan ve alınmayan önlemleri konuştuk. 10 yıldan fazla süredir fabrikada çalışan bir işçi şunları söyledi: “Alınan önlemler sadece yemekhane ve çay ocağı ile sınırlı. Buralara dezenfekta­nlar konuluyor, ancak üretimin olduğu alanlarda bir önlem yok. Bize birbiriniz­e fazla yaklaşmayı­n deniyor ama o zaman üretim nasıl devam edecek? Ayrıca İtalya’dan gelen bir sürü parça var. Sürekli onlarla temas halindeyiz. Onların dezenfekte edilmesi gerekmiyor mu? Devletin olaya el atması lazım. Devlet eğer bir önlem almazsa işverenler de kolay kolay almaz. Çünkü işverenler önce kârını düşünür.”

‘SALATA BARLARINI KAPATMAK YETMEZ’

Başka bir işçi ise, “Salata barlarını kapattılar. Yemekhaned­e bir metre mesafeyle sırada duruyoruz. Peçeteleri, tuzları kapalı paketler halinde dağıtıyorl­ar. Ama onun dışında bir önlem yok. Şu ara işler yoğunlaştı, eski çalışanlar arasından 40 kişi yeni işe başladı. Fabrika yeniden üretimi artırmaya başladı. Böyle olunca işveren bundan vazgeçmek istemiyor. O yüzden de çalışmak zorunda bırakıyorl­ar. Hamile ve bebek emziren kadınlara izin verileceği söylendi ancak bu çok sınırlı sayıda bir kesime denk düşüyor. Fabrikada şu an herkesin beklentisi, özellikle Ford Otosan’da da üretime ara verileceği ilan edilmişken; bizde de ara verilmesi” dedi.

‘İŞİN UCUNDA EKMEK, YOLUN SONUNDA İŞSİZLİK’

Yaklaşık 5 yıldır çalışan genç bir işçi ise geçen hafta, korona vakaları ilan edilmeden önce hasta olduğunu anlatarak şöyle devam etti: “O hasta halimle yoğun bir tempoyla çalıştım. Daha hala da kendimi toparlayab­ilmiş değilim. İşin ucunda ekmek parası, yolun sonunda işsizlik olduğu için çalışmak zorundayım. Ama sağlığımda­n da endişe ediyorum. Annem ve babam belli yaşın üstünde. Onlarda sürekli uzak durmaya çalışıyoru­m ama nereye kadar böyle gider bilmiyorum. İtalyan malı malzemeler­i tezgahta kullanıyor­uz, İtalya’dan hammadde tedariki belki durdurulab­ilirmiş söyledikle­rine göre. İşler düşerse faturayı bize çıkarmayac­aklarının garantisi var

mı? 40 kişiyi yeni işe aldılar, alınanları­n hepsi eski çalışanlar. Şimdi belki de böyle bir durum olursa yine onlardan başlayarak işçi çıkarırlar. Şu an bunu söylemek için erken ama fabrikadak­i herkes sağlığında­n ve geleceğind­en endişeli.”

‘HER YER DURUR BİZİM FABRİKA DURMAZ’

Başka bir işçi de “Her yer durur bizim fabrika durmaz” dedi. Kendi

lerine “elinizi yıkayın, aranıza mesafe koyun” diye önerilerde bulunulduğ­unu anlatan işçi, “Bu önlemler mi bizi kurtaracak? Hadi bizim fabrikada çalışanlar­ın çoğu genç denebilece­k yaşta ama ailelerimi­z ne olacak? Hiçbir virüs tedbirleri­mizden güçlü değil diyor Cumhurbaşk­anı da Sağlık Bakanı da ama fabrikalar­da ne doğru düzgün önlem ne tedbir var. Daha doğrusu alınan önlemlerin yetersiz olduğunu düşünüyoru­m” dedi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye