Birleşmezsek yıllık izin hakkımız gasbedilecek
Sevgili Evrensel okuyucuları ve işçi kardeşlerim;
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu sıralar koronavirüsü gündem. Herkes Erdoğan’ın açıklamalarını beklemekte. Ford’daki durumda buna benziyor. Söylentiler almış başını gidiyor, yönetimden hiçbir açıklama yok, aynı şekilde Türk Metal Sendikası da bir açıklama yapmıyor. Ayrıca temsilciler de piyasada yok. Koronavirüsünden kaçıyorlar galiba. Biz işçileri düşünen yok.
Bizim bildiğimiz herşey söylenti üstüne. Biliyorsunuz, fabrikada üretimin 30 Mart ile 4 Nisan arasında duracağı açıklandı. Bu bizim için bir dedikoduydu çünkü bize hiçbir açıklama yapılmadı. Bizler de herkes gibi Evrensel’e haber olduğunda öğrendik duruşu. Şimdi de deniyor ki, duruş öne çekilecek. Hâlâ bir söylenti bu da. Fabrikada üretime 19 Mart yani yarın itibariyle ara verilecekmiş, 14 Nisan tarihine kadar. Kademe kademe gerçekleşecekmiş duruş. Perşembe günü custom hattı, cuma günü Yeniköy fabrikası, cumartesi günü ise transit hattında üretim durdurulacak. Üstelik bu duruşlarda yıllık izinden kesilecekmiş.
Fabrikada shut down (fabrikada üretimin durduğu tüm işçilerin yıllık izne çıkarıldığı dönem) öne anılacak diye bir söylenti var. Bunca söylenti var fakat hiçbir resmi açıklama yapılmıyor bizlere. Gerçekler son ana kadar önceden de olduğu gibi işçiden saklanıyor. Anlaşılan o ki, bu duruşların bedeli yine bizlere çıkarılacak. Duruşlar söylendiği gibi yıllık izinlerimizden düşerse, yıllık izin hakkımız virüs bahanesi ile gasbedilirse, yazın o sıcaklarda çalıştırılacağız. Ford Otosan’da her şeyin bedeli biz işçilerin üzerine kalıyor. Hatlar arızalanır, arıza giderildikten sonra hatlar hızlandırılır, olmadı hafta sonu mesai kitlerler, bedeli bize çıkar. Virüs gelir yurtdışından parça gelmiyor diye duruş yapılır. Burada virüsün bize bulaşma tehlikesinden değil de, parça olmayışından duruş yapılıyor olması da, Ford yönetiminin işçisine verdiği değeri net biçimde ortaya koyuyor.
Tüm bunlar yaşanırken de bizim Türk Metal Sendikası diye bir sendikadamız var ya o da tüm olup bitene seyirci kalır. İşveren ne derse onaylar, bize danışma gereği bile duymaz. Adamlar ne de olsa aidat topluyor, işçi sesini çıkarmaz zaten biz patrona şirin gözükelim diye düşünüyorlar anlaşılan. İşçi desen kızsa da, bilse de, sessiz kalır ama söylenir. Harekete geçmez. Bu böyle mi olmalı? Bence olmamalı. Dünyayı saran koranavirüs birçok ülkede ve de birçok kurumda yıllık izin ya da ücretsiz izin yerine idari izin yani ücretli izin olarak atlatılmaya çalışılıyor. Bizde ise suçlusu bizmişiz gibi ihalesi bize kalır.
Ayrıca Ford Otosan’ın umreye gönderdiği montaj alanında çalıştığı söylenen biri umre dönüşü kontrol edilmeden hatta çalıştırılmış daha sonraları medyada umreden gelenlerde de koranavirüsünün ortaya çıktığı haberi duyulunca, bu kişi evine gönderilmiş. Ford Otosan bizleri üretim durmasın diye riske atmış. Böyle bir söylenti ortada dolaşmasına rağmen tenezzül edip, ne Ford Otosan, nede Türk Metal Sendikası bizleri bilgilendirmek adına bir açıklama yapmamıştır. Koronavirüsü bizim suçumuz değil, duruşta bizim suçumuz değil ve bizler bunun faturasının bizlere çıkarılmasına seyirci kalacak da değiliz. Bu konuda birleşip, yılık izin haklarımızın peşine düşelim veya ücretsiz izin uygulamasının karşısında duralım. Koskoca fabrika salgın hastalıkta bizleri idare edemiyorsa kapısına kilit vursun gitsin. Ayrıca birçok fabrikada işyeri girişine konan ısı ölçen cihazlar, Ford Otosan gibi devasa bir fabrikaya konulmamıştır. Ford Otosan için para önce gelir, işçilerinin sağlığı onlar için bir anlam ifade etmez.