Erdoğan beklentilerine karşılık alamadı
İDLİB’LE ilgili telekonferansla yapılan dörtlü zirveyi değerlendiren Dr. Berk Esen, “Büyük bir ihtimalle 4 lider görüşlerini birbirlerine aktardılar. Başka bir adım atıldığını tahmin etmiyorum” dedi.
İdlib’le ilgili Moskova’da yapılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin-cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan görüşmesinin ardından ateşkes mutabakattı sağlandı. M-4 karayolunda Rusya-türkiye askerlerinin ortak devrinin ardından daha önce İdlib’le ilgili İstanbul’da yapılması planlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la zirve koronavirüs nedeniyle video konferans ile gerçekleştirildi. Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen ile telekonferansla yapılan zirveyi konuştuk.
SOMUT ADIMLAR YOK
Zirvede Suriye’nin İdlib kentini, Libya ve mülteci krizinin yanı sıra pandemiyi (koronavirüs) konuştuklarını söyleyen Esen, toplantının iki saate yakın sürmesinin somut adımların atılmadığını gösterdiğine işaret etti. Esen, şu değerlendirmede bulundu: “Türk hükümetinin Suriyeli mültecileri Yunanistan sınırına yığmasından sonra böyle bir zirvenin yapılmasının ihtiyacı doğdu. İki tarafta buluşmayı istiyordu. Gördüğüm kadarıyla Türkiye İdlib’de yaşanan çatışmaları, mülteci sorununu hatta Libya’daki krizini birbiriyle çok bağlantılı görüyor. Bir konuda atacağı adımlar ya da geri adımların diğer konularda kendisine çeşitli tavizler yaratmasını bekliyor. Büyük bir ihtimalle bu zirvede de Türkiye, karşı tarafı en azından bu konuların herhangi bir tanesinde geri adım atmaya zorladığını düşünüyorum. Avrupa Birliği (AB) açısından zaten Yunanistan’ın ordusuyla sınırı koruması, ona AB temsilcilerinin verdiği destek sonrası gördüğümüz şey, AB üyesi ülkelerin Suriyeli mülteciler konusunda geri adım atmayacağıydı. Koronovirüsü sonrası AB üyesi ülkelerin içine düştükleri sıkıntılı durumla birlikte mültecilerle ile ilgili geri adım atacaklarını düşünmüyorum. Burada Erdoğan’ın aradığı şey mülteci konusunda adım atmayan Ab’yi başka konularda sıkıştırmak. Özellikle İdlib konusunda destek almak. Fakat İdlib konusunda ana aktör Türkiye’nin orada konuşması gereken, askeri gücü yüksek seviyede olan Rusya’nın yanında ABD. Dolayısıyla zirveye katılan İngiltere, Fransa ve Almanya’nın ne tip tavizler vereceğini kestirmek güç. Çünkü Türkiye’ye verecekleri destek sadece söylemsel destek olacaktır. Bunun ötesinde bölgede somut olarak ne yapabilecekleri noktasında benim kafamda soru işaretleri var. Büyük bir ihtimalle zirvede Türkiye, Ab’nin başta Gümrük Birliği ve vize serbestliği olmak üzere ile çeşitli konularda taviz beklediğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra Türkiye, Suriyeli mültecilere kapılarını açtığı için Ab’den aldığı parasal desteği de gündeme getirmişti. Bunun da konuşulduğunu tahmin ediyorum. Yapılan açıklamada herhangi bir anlaşma olduğuna dair işaret yok. Dolayısıyla büyük bir ihtimalle 4 lider bu konuda görüşlerini birbirlerine aktardılar. Başka bir adım atıldığını tahmin etmiyorum.”
Bundan sonraki gelişmelerin sıkıntılı olacağını düşündüğünü belirten Esen, “Önümüzdeki iki ay ülkelerin hepsi buna Rusya’da dahil, korona ile mücadele ettikleri için büyük ihtimalle İdlib’de sıcak çatışma yaşanmayacaktır.
Ortada bir ateşkes var. M-4 Rus ve Türk askeri birlikleri birlikte devriye geziyorlar. En azından bu tablonun 2-3 ay değişmeyeceğini düşünüyorum. Fakat yaşanan koronavirüsün yayılmasıyla birlikte Suriyeli mülteciler tekrar büyük bir siyasi kriz haline gelebilir. İki taraf ilişkileri açısından.”