Ayrımcılık yapılmadan sağlık hakkı korunmalı
HUKUKÇULARDAN CEZAEVLERİYLE İLGİLİ ORTAK AÇIKLAMA:
Hukukçular infaz düzenlemesine ilişkin yaptıkları ortak açıklamada, ayrım yapılmadan tutuklu ve hükümlerinin sağlık hakkının korunmasını istedi. Demokrasi İçin Hukukçular, ÇHD İstanbul Şubesi, Katılımcı Avukatlar, Kartal Hukukçular Derneği, Sosyal Hukuk ve ÖHD İstanbul Şubesi bu hafta gündeme gelen infaz indirimi düzenlemesine ilişkin ortak açıklama yaptı. Koronavirüs salgınının küresel ölçüde halk sağlığını tehdit ettiği belirtilen açıklamada, Uluslararası sözleşmeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasanın 17. maddesi ile korunan yaşam hakkının her şeyin üzerinde olduğu ifade edildi. Pandemide, hijyen, beslenme, sosyal izolasyon ve tıbbi olanaklara erişim hakkının hayati önem taşıdığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu çerçevede, çeşitli devletler en büyük risk alanlarından biri olan cezaevlerindeki mahpusların yaşam hakkının korunması için önlemler almakta, tahliyeler gündeme gelmektedir. Hukuk devleti kriterlerinin çok uzağında olan İran’da dahi siyasi mahpuslar dahil olmak üzere on binlerce kişi tahliye edilmiştir” denildi.
ZİYARET SINIRLANDIRMASI YENİ SORUNLAR GETİRİR
Türkiye cezaevlerinde 300 bin civarında mahpus ve 150 bin çalışan kamu görevlisi bulunduğu kaydedilen açıklamada, salgın nedeniyle mahpusların yaşamı, bedensel ve ruhsal sağlığının her zamankinden daha fazla risk altında olduğu, tedbiren uygulanan ziyaret sınırlamalarının mahpusların ruh sağlığını daha da olumsuz etkilediği ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri karşısında mahpusu korumasız kıldığı ifade edildi. Bugünlerde gündeme gelen infaz indirimi düzenlemesinde, anayasal eşitlik ilkesinden ayrılarak siyasi mahpusların kapsam dışında tutulmasının kabul edilemeyeceği belirtilen açıklamada, “Aslolan; bağımsız olmayan mahkemeler tarafından siyasi muhalifler, hak savunucusu avukatlar, insan hakları aktivistleri, gazeteciler hakkında adil yargılama ilkesine aykırı, infaz nitelikli siyasi yargılamaların devasa haksız sonuçlarının ortadan kaldırılmasıdır” denildi.
Açıklamada tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı yaşam hakkının korunması için acilen şu önlemlerin uygulanmasını talep edildi:
“-Virüsün etkisi bakımından yüksek risk grubu içerisinde en dezavantajlı pozisyonda olan astım, böbrek ve şeker hastalıkları gibi kronik hastalıkları olanlar; açlık grevindekiler; çocuklar, hamile ve çocuklarıyla birlikte hapishanede kalmak zorunda kalan kadın tutuklular ile 40 yaşın üzerindeki tutukluların öncelikli tahliyeleri sağlanmalıdır.
-Tutukluluk durumunun ceza değil tedbir olduğu gözetilerek, tutuk halinin bir son çare olarak kabulu ile, mesleklerini icra ettikleri için tutulan hak savunucusu avukatlar, politik gerekçelerle cezaevlerinde tutulanlar koşulsuz olarak, diğer tüm tutuklular, gerektiği takdirde başkaca adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmalıdır.
-Hükümlüler, salgınla ilgili tedbir mahiyetinde infaza ara verme uygulaması ile ve adli denetim mekanizmaları etkin kullanılarak tahliye edilmelidir. Hali hazırda cezaevlerinde yaşam ve sağlık hakkının korunması için yeterli ve dengeli beslenme ihtiyacı karşılanmalı, cezaevleri düzenli olarak dezenfekte edilmeli, hijyen ve sağlık hakkı gecikmeksizin sağlanmalıdır.” (ANKARA/EVRENSEL)