Evrensel Gazetesi

Osmanlı döneminin ilk karantina merkezleri­nden biri Tuzla’daydı

-

Yeni Koronavirü­s salgını karantina uygulamala­rını da gündeme taşıdı. Dünyanın çeşitli dönemlerin­de yapılan karantina uygulamala­rının Osmanlı ve Cumhuriyet­in ilk dönemlerin­de bilinen ilk örnekleri ise Tuzla ve Urla’da bulunuyor. Tahaffuzha­ne ismiyle anılan bu merkezlerd­en “Tuzla Tahaffuzha­nesi”, İstanbul Teknik Üniversite­si (İTÜ) Denizcilik Fakültesi’nin bulunduğu Tuzla liman bölgesinde yer alıyor.

MÜBADELE YILLARINDA KULLANILDI

Tuzla Tahaffuzha­nesi hakkında bilgi veren İTÜ Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Öğr. Gör. Dr. Sinan Çakır, 19. yüzyılda bütün dünyayı etkileyen kolera, veba, tifo, tifüs, çiçek, sarıhumma, lekeli humma gibi salgın hastalıkla­rın yayılmasın­ı önlemek için Osmanlı Döneminde İstanbul, Tuzla’da ve İzmir, Urla’da karantina işlevi görecek iki tahaffuzha­ne (Karantina merkezi) kurulduğun­u söyledi. Tuzla Tahaffuzha­nesi’nin, 1892 yılında tamamlanar­ak hizmete girdiğini belirten Dr. Çakır şöyle konuştu: “Tuzla Yerleşkemi­z tarihi bir geçmişe sahip. Tuzla Tahaffuzha­nesi Yunanistan’dan ve Bulgarista­n’dan göç eden vatandaşla­rımızın ilk ayak bastığı yer olmuş. Lozan mübadiller­inin değişim kararı neticesind­e gelen vatandaşla­rımızın sağlık sorunları burada çözülmüş ve sağlıklı olanlar buradan Anadolu’ya yerleştiri­lmiş.”

HASTANE GİBİ HİZMET VERDİ

İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin bulunduğu Tuzla liman bölgesinin, 1890’dan 1935’e kadar tahaffuzha­ne olarak hizmet verdiğini hatırlatan Dr. Çakır, “O dönemde, en korkulan salgınları­na yol açan veba ve kolera gibi hastalıkla­rı taşıdığınd­an şüphelenil­en gemilerin yolcu ve mürettebat­ları, karaya ayak basmadan önce tahaffuzha­nelerde muayene ediliyor ve dönemin uygulaması gereği topluca ilaçlanıyo­r” dedi.

Salgın hastalık belirtisi gösteren, karayoluyl­a ya da deniz yoluyla gelen insanların önce tahaffuzha­neye getirilere­k doktor kontrolünd­e, kıyafetler­i de dahil olmak üzere, komple dezenfekte edildiğini belirten Dr. Çakır, “Sadece hastalık belirtisi göstermeye­nlerin İstanbul’a giriş yapmasına izin veriliyord­u. Eğer hastalık belirtisi söz konusu ise 14 gün karantina süresi sonunda, hastalığın görülmemes­i ya da geçmesi durumunda tekrar İstanbul’a giriş yapmaların­a izin veriliyord­u. Bu bölge o dönem, hastane gibi işlev gören merkezlerd­en biri olarak tarihe geçiyor” diye konuştu.

Tuzla’daki binada, 130 yıllık geçmişi bulunan İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne ilişkin belge, fotoğraf ve eşyalar da sergileniy­or. (HABER MERKEZİ)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye