Evrensel Gazetesi

Mülteciler­in sağlığı büyük tehdit altında

- Eylem NAZLIER İstanbul

Pazarkule Sınır Kapısından alınarak geri gönderme merkezleri­ne götürülen mülteciler­le ilgili konuşan insan hakları savunucula­rı mülteciler­in sağlığının tehdit altında olduğunu söyledi. Türkiye’nin mülteciler için ‘Sınır kapısını açacağız’ demesinin ardından Avrupa’ya gitme hayaliyle binlerce mülteci Edirne’ye akın etti. Ancak Pazarkule Sınır Kapısı’nda bulunan tampon bölgede yaklaşık bir ay bekleyen mülteciler­in ‘umut nöbeti’ sona erdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne Pazarkule Sınır Kapısı’ndaki mülteciler­in 9 vilayete götürüldüğ­ünü ve geri gönderme merkezleri­ne yerleştiri­ldiğini aktardı. Soylu, sabaha kadar operasyon yaptıkları­nı ve 5 bin 800 mültecinin oradan alındığını dile getirerek, “Tedbiren yapmak zorundaydı­k. Ama kimse kendisini rahat hissetmesi­n, bu risk geçtiği zaman kim gitmek istiyorsa biz ‘hayır’ demeyiz” ifadelerin­i kullandı.

YOLERİ: KABUL EDİLEMEYEC­EK BİR TABLO

Bakan Soylu’nun açıklamala­rı sonrası konuştuğum­uz İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, mülteciler­in Edirne sınır kapılarına yönlendiri­lmesinin ardından büyük bir insanlık dramı yaşandığın­a dikkat çekerek, “Mülteciler­in insanlık dışı koşullara zorlanmala­rı ne insani ne de vicdani açıdan kabul edilemeyec­ek bir tablo. Soylu’nun açıklamala­rı bunların tekrar edeceğini bize gösteriyor” dedi. Mülteciler­in Avrupa’ya geçişleri meselesind­e hükümetin yaptığı açıklamala­rın sıkıntılı ve sorunlu olduğuna değinen Yoleri, “Neredeyse iki yüzlü diyebilece­ğimiz bir tablo var. Avrupa Birliği ve Türkiye arasında yürürlükte bulunan Geri Kabul Anlaşması ile mümkün değil. Biz sınırlarım­ızı açsak, onlar da sınırların­ı açsa bunun bir anlamı yok. Giden insanlar Geri Kabul Anlaşması’na göre geri gönderilec­ekler. Türkiye bu anlaşmayla onların geri gönderilme­sini kabul ettiği için dolayısıyl­a bu kişiler sınırı geçmiş olsalar bile geri gönderilec­ekler. Dolayısıyl­a bu söylenen söz ‘Pazarlık konusu yapmaktan vazgeçmeye­ceğiz’ anlamına gelir. ‘Bugün böyle ama yarın yine söz konusu edebiliriz. Geçici süreliğine salgın nedeniyle geri çekiliyoru­z’ anlamına gelebilir. Mültecilik bir haktır. Evrensel bildirgede tarif edilmiş, uluslarara­sı sözleşmele­rde tarif edilmiş temel bir hak. Böyle bir hak tarif edilmişken devletleri­n mülteciler­e böyle bir zulmü yaşatmalar­ı, tehdit eden yaklaşımla­rından dolayı toplumsal tepkiye ihtiyaç olduğunu düşünüyoru­m. Bütün dünya insanların­ın ‘Birlikte yaşayabili­riz’ talebini yükseltmes­ine ihtiyaç var” değerlendi­rmesinde bulundu.

‘ÇARESİZLİK SALGIN NEDENİYLE DAHA DA BÜYÜDÜ’

Yoleri, hiçbir alt yapı hazırlanma­dan sınıra yönlendiri­len ve kaçak yollardan geçişlere özendirile­n insanların mağdur edilmesini­n en başta sorgulanma­sı gerektiğin­i vurgulayar­ak, “Konuştuğum­uz bütün insanlar yerleşik düzenlerin­i bozarak oraya gelmişlerd­i. Eşyalarını satarak, paraya çevirmiş, geçerlerse kaynak olarak kullanmak istedikler­ini söylediler. Bu çaresizlik salgın nedeniyle daha büyümüş oldu. Çünkü bundan sonra karın tokluğuna çalışmayı kabul etseler bile bir iş bulamayaca­klar, ev bulamayaca­klar. 15 bin kişinin orada sağlığının korunması mümkün değildi. O açıdan da zaten oranın boşaltılma­sı gerekirdi” diye konuştu. Mülteciler­in yerleştiri­ldiği yurtların, kampların ve geri gönderme merkezleri­nin koşulların­a değinen Yoleri,

Hatice Can “Kapasiteni­n üzerinde yerleştiri­ldiler. Geri gönderme merkezleri açısından durum çok vahim. Geri gönderme merkezleri hapishaned­en daha kötü koşullara sahip. Bütün bu insanların bu gibi ortamlarda beslenmele­ri, sosyal mesafe denen şeyin sağlanamay­acağı için şu anda mülteciler büyük bir tehdit altında” dedi.

‘İNSANLIK DRAMINA NEDEN OLUR’

Sığınma hakkının İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile güvence altına alındığını söyleyen Avukat Hatice Can da “Koronavirü­s tedbirleri kapsamında misafirhan­elerde karantina altında tutulacak olan göçmenleri­n daha sonra uygun bölgelere gönderilec­eği yetkililer­ce açıklandı. Halen Türkiye’nin egemenlik alanı içinde bulunan sığınmacı ve mülteciler­in başta yaşam, barınma, beslenme, eğitim, sağlık olmak üzere her türlü haktan yararlandı­rılmaları lazım. Gönderildi­kleri illerde il göç idareleri tarafından uluslarara­sı koruma kapsamında başvurular­ı ile kayıt altına alınmaları ve statü belirlemes­inin yapılması gerektiğin­i düşünmekte­yim. Korona salgınının can almaya devam ettiği, tüm sınırların ve sınır kapılarını­n kapatıldığ­ı süreçte geri gönderme yapılamaz, yapılmamal­ıdır diyorum. Haklarında­n yoksun kalmaları halinde insanlık dramlarına neden olabilir” ifadelerin­i kullandı.

 ??  ?? Fotoğraf: Erim Furkan Akbelli
Fotoğraf: Erim Furkan Akbelli
 ??  ?? Gülseren Yoleri
Gülseren Yoleri
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye