FELAKETTEN ÇIKARILACAK 9 DERS
KORONA felaketi, dünya için bir sınavdı. Peki biz kendisinden ne öğrendik? Gelecek için hangi dersler çıkarıldı?
Birincisi; bunun gibi salgın ve pandemiler ile mücadelede, insanları koruma ve hiç kimseye acımayan, devletler arasında ayrım yapmayan, sınırları hiçe sayan virüsü yenme savaşında ön hatlarda ordular ve cephaneler yerine doktorlar, hemşireler, hastaneler ve tıbbi ekipmanlar yer alır. Bu felaket, askeri güçlerine önem verip sağlık hizmetlerini ihmal eden devletleri gün yüzüne çıkardı. Acil durum hazırlıkları ve düzenlemelerini gözden geçirmenin, insanları korumak için gerekli tıbbi malzemeleri sağlamanın, insanlığı gittikçe daha çok tehdit eden mutasyona uğramış virüslerin yol açtığı tehlikelerle yüzleşmenin acil bir ihtiyaç olduğu anlaşıldı.
İkincisi; dünya en başından bu krizi, kolektif bir biçimde kendisine karşı konulması gereken bir küresel kriz olarak ele almadı. Aksine dünya ülkeleri kendisine de sıçrayana dek Çin’de yaşananlara seyirci kaldılar. Dar çıkarlar ve siyasi hesaplar bir yana bırakılıp en başından kolektif ve eş güdümlü bir duruş benimsenseydi belki de krizin bu kadar büyümesinden, kontrol edilemeyen ve dünyanın dört bir yanına ulaşan bir pandemiye dönüşmesinden kaçınabilirdik.
Üçüncüsü; salgının küreselleşmesinden sonra dahi her ülke kendi içine kapandı. Birçok ülkeden, vatandaşlarını korumak için kendi kaynaklarına ihtiyaçları olduğu gerekçesi ile müttefiklerinin yardım taleplerine karşılık vermedikleri şikayetleri yükseldi. Söz gelimi, Çin’den sonra virüsün en büyük merkez üssüne dönüşen İtalya’nın yaşadığı tüm sıkıntılara ve zorluklara rağmen Avrupa Birliği (AB) başlangıçta adeta felce uğradı, etkili ve koordineli bir biçimde hareket edemedi. Bunun üzerine Pekin hemen harekete geçerek Roma’ya sağlık ekipleri ve tıbbi ekipmanlar gönderdi. Onu Rusya ve Küba takip etti.
Dördüncüsü; birçok Batılı hükümetin krize verdiği tepki, siyasi kaygılarını, piyasa ve şirketlerin çıkarlarını insani kayıpların önünde tutuyormuş gibi görünmelerine neden oldu.
Beşincisi; kriz ABD ile Çin arasındaki çatışmayı derinleştirdi ve Başkan Trump yönetimini eleştiri oklarına maruz bıraktı. Zira kriz sırasında dünyanın lideri olarak öne çıkması, bu gibi acil durumlarda siyasi hesapları bir yana bırakarak yardım elini uzatmaya hazır bir etik liderlik modeli sunması gerekirken Abd’nin kendisine ve vatandaşlarına yardım etmekten aciz ve zayıf olduğu ortaya çıktı.
Altıncısı; felaket küresel ekonomi ve piyasaların kırılganlığını, 2008 yılındaki finansal krizden tam anlamıyla çıkılamadığını gün yüzüne çıkardı. Covid-19 virüsünün 4 trilyon doları aşan kayıplara, iş ve üretim çarkının bozulmasına, birçok endüstri dalının durmasına, korkunç sayıda insanın işinden olmasına yol açmasından sonra dünya, önümüzdeki yıllarda büyük baskılarla karşı karşıya kalacak.
Yedincisi; salgınların ve pandemilerin taşıdığı tehlike, daha fazla insanının canını alma kapasitesine sahip olduğu, düşman ve dost arasında ayrım yapmadığı, insanlar arasında ırk, renk ve din farkı gözetmediği için geleneksel savaşlardan daha büyüktür. Ayrıca ne bir ülke tek başına virüsün yayılma hızı ile başa çıkabilir ne de başka ülkeler buna seyirci kalmakla yetinebilir.
Sekizincisi; ilaç politikaları -özellikle de büyük krizler döneminde- yeniden gözden geçirilmelidir. Korona krizi ışığında, kesinlikle büyük kârlar elde edecek bir aşı ve ilaca ulaşmak için şirketler arasında hummalı bir yarış başladı. Oysa bu aşıyı bulmak için çabalar birleştirilseydi kuşkusuz bu dünya için daha yararlı olurdu. Belki de hükümetlerin bu yönde bir müdahaleleri ve girişimleri olmalıydı.
Dokuzuncusu; yeni tip koronavirüs insanlara yarasalardan veya yılanlardan bulaşmış olabilir ancak aynı zamanda geleneksel terörün biyolojik silahları kullanma aşamasına geçiş yapması olasılığı gibi büyük bir tehdide karşı da dünyayı uyarıyor. Bu, doğal ya da üretilmiş olsun, virüslerle mücadeleye hazırlık çalışmalarını yoğunlaştırmak için mevcut krizden çıkarılan derslerden yararlanmayı ve iş birliğini yoğunlaştırmayı gerektiriyor.
* Şarkul Avsat Türkçe sayfasından kısaltılarak alınmıştır.