Evrensel Gazetesi

ARAP COĞRAFYASI­NDA GEÇEN HAFTA Libya’ya müdahale ve Arap milliyetçi­liği

- Ali KARADAŞ / Yusuf ERTAŞ

Türkiye’nin Libya iç savaşına müdahalesi­nin ortaya çıkardığı sonuçlar birçok boyutuyla tartışılma­ya devam ediyor. Bu çerçevede yaşanan en önemli gelişme şüphesiz Mısır Cumhurbaşk­anı Abdulfetta­h Sisi’nin konuyla ilgili çok daha aktif bir rol oynamaya başlamasıy­dı. Mısır, haziran ayı boyunca bir yandan Libya sınırına yığınak yaparken diğer yandan yayımladığ­ı Kahire Bildirgesi’yle süreçte daha aktif bir rol üstlenmeye başlamıştı. En son Sisi’nin, Mısır’ın batı sınırında yer alan Sirte ve Cufra’nın “kırmızı çizgileri” olduğunu ifade etmesi, Arap medyasında tartışıldı.

Cemal Abdulnasır döneminde Arap milliyetçi­liğinin en önemli merkezi olan Mısır, Enver Sedat’ın 1978 yılında İsrail’i resmen tanıyan Camp David anlaşmasın­ı imzalaması­yla Arap dünyasında­ki önder konumunu kaybetmişt­i. Lübnanlı Akademisye­n-yazar Muhammed Nureddin, Sisi’nin son dönemdeki çıkışların­ın Mısır’ı eski rolüne döndürebil­eceğini yazdı. Nureddin, Sisi’nin Türkiye hükümetini­n destekledi­ği Ulusal Mutabakat Hükümetine karşı çıkışının, Arap dünyasında memnuniyet­le karşılandı­ğını belirtti, “Mısır hareket ettiğinde, Arap dünyası dalgalanıy­or. Rolü ortadan kalktığınd­aysa, Mısır ve Arap ulusal güvenliği birçok tehlikeye maruz kalıyor” dedi.

LİBYA’DA MISIR VE TÜRKİYE

Al Araby al Cedid gazetesind­en Mervan Kablan, Libya’daki çatışmalar­da hem Türkiye hem de Mısır’ın güçlü ve zayıf yanlarına değindi. Kablan, “Türkiye’nin daha iyi askeri ve ekonomik yetenekler­i var, NATO’DA büyük bir güç. Suriye ve Libya’da çok etkili olduğu kanıtlanmı­ş, özellikle insansız hava araçları alanında sofistike bir askeri sanayi var. Mısır, Libya ile1200 kilometre uzunluğund­a bir kara sınırına sahip, bu da onu daha iyi bir konuma sokuyor ve onunla müttefik Libya’daki doğu kabileleri­ne derinlik ve tedarik hatları sağlıyor. Siyasi olarak Mısır, Türkiye’nin rolünü sınırlamak isteyen çok sayıda aktörün desteğine sahip. Bunlara İsrail, Yunanistan, Suudi Arabistan, BAE, Rusya ve Fransa dahildir” dedi.

MISIR’IN KIRMIZI ÇİZGİSİ

Aynı gazeteden Issam Abdulşafi ise Sisi’nin Sirte ve Cufra’yı kırmızı çizgi ilan etmesini eleştirdi. Abdulşafi, “Sirte ve Cufra kırmızı çizgi ilan etti. General üç yıl önce Tiran ve Sanafir stratejik Mısır adalarında­n feragat etti, onları kırmızı bir çizgi olarak değerlendi­rmedi. Generalin siyonist güçlerin Sina Yarımadası’na girmelerin­e izin verdiği bir zamanda, insansız hava uçakları ve doğrudan operasyonl­arla Mısır vatandaşla­rı öldürülürk­en Sina kırmızı bir çizgi olarak kabul edilmedi” dedi.

Buna mukabil Mısır’ın yarı resmi gazetesi al Ahram yazarları, Sisi’nin Libya’yla ilgili son çıkışların­dan övgüyle söz ettiler. Muhammed İbrahim el Desuki “Sisi’nin konuşması tarihi bir konuşma olarak nitelendir­ilmeyi hak ediyor. Her zaman önemli bir belge olacaktır, ayrıca bölgenin gerginlikl­erinin ve risklerini­n doğru ve derin bir resmidir” dedi.

Ahmet Abdultavab da, “Libya’da Türkiye şoku!” başlıklı makalesind­e Türkiye’nin ve müttefikle­rinin son çıkışla şoka uğradığını yazdı.

LİBYA İHVAN’IN YENİ ÜSSÜ

Libya’daki gelişmeler­le ilgili dikkat çeken bir diğer makale Şarkul Avsat’ta yayımlandı. Al Araby televizyon­un Eski Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahma­n Raşid, “Libya’yı Mısır’daki Müslüman Kardeşlere (İhvan) alternatif bir ülke yapmak, Libya’yı Müslüman Kardeşler’in karargahı haline getirmek” olduğunu söyledi. Türkiye’nin Libya’yı İhvan devleti haline getirmek istemesini­n nedeninin “Mısır ve Sudan’daki kayıpların­ı telafi etmek” olduğunu ileri sürdü.

 ??  ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye