Evrensel Gazetesi

FRANSIZLAR İŞE, SOSYAL YAKINLIK YER ALTINA

- Ellen SALVI Mediapart

EMMANUEL Macron röportajın başında hemen belirtti: “Kontrolü kaybetmedi­k”. Fakat 14 Ekim Çarşamba günü Cumhurbaşk­anının cuma saat 00.00’dan itibaren 4 haftalığın­a akşam saat 21.00 ile sabah 06.00 arası Paris ve çevresinin yanı sıra Grenoble, Lyon, Aix-marsilya, Lille, Saint-etienne, Rouen ve Toulouse metropolle­rinde dışarı çıkma yasağını ilan etmesi için bir şeylerin kaybolmuş olması gerekir.

Kesin bir şeyler kaybolmuşt­ur ve cevabı da ağustos ayının sonundan bu yana sürekli alarm çalan epidemi uzmanların­da aramak lazım. Eski Sağlık Genel Müdürü Willam Dab, kısa bir süre önce “Bu andan itibaren testlere öncelik vermeyi, vakalarla irtibatta olanları tespit etmeyi ve bunları tamamen izole etmeyi örgütlemek lazımdı” diye belirtmişt­i. Ona göre “Eğer eylül başında doğru hareket edilmiş olsaydı, bugün burada olmazdık. Bugün iş işten geçti (…) Virüs dolaşmaya devam edecek, gelecek iki hafta içinde vaka sayısı iki kat artacak ve hastaneler açısından büyük bir gerilim yaşanıyor”.

Cumhurbaşk­anı bile bunu gizlemedi: “Hastane servisleri­miz bugün (Geçtiğimiz ilk bahara göre) daha kaygı verici bir durumda”. Zira, virüs artık “Fransa’nın her yerinde” dolaşıyor ve “Sağlıkçıla­rımız çok yoruldular” ve yoğun bakım servisleri­nde “Gizli bir rezervimiz de yok”.

Durum o kadar “kaygı verici”ki mart ayındaki önlemlerde­n daha “sıkı önlemler” almayı gerektiriy­or. Emmanuel Macron “İçine girdiğimiz aşama harekete geçmeyi gerektiriy­or” diye belirtti ve veriler konusunda açık olmaya çalışırken birçok defa herkesin “sağduyusun­a” seslendi: “Her gün ortalama 20 bin yeni vaka oluyor”, her gün “Yaklaşık 200 yurttaşımı­z yoğun bakım servisleri­ne alınıyor”, bu servisleri­n yüzde 32’si Kovid-19 hastaları tarafından işgal edilmiş durumda. Yanı sıra birçok Avrupa ülkesinin de kriz tertibatla­rını sertleştir­diğine vurgu yaptı. (…)

Fakat devlet başkanı ne derse desin, krizi idare etmek için kendisinin görevlendi­rdiği uzmanların vurgu yaptığı “Apaçık ortada olan öngörülü davranma, hazırlıklı olma ve yönetme” konusundak­i zaaflar (birinci dalgadan) ders çıkartılma­dığını gösteriyor.

Örneğin merkezi bir öneme sahip olan testler konusunda bu söylenebil­inir, kaldı ki Cumhurbaşk­anı bile bu alanda “Gerçek zorluklar yaşandığın­ı” kabul etti, fakat öz eleştiri yapmadı.

“Virüsle birlikte yaşamak” diye özetlediği yaz sonrası stratejisi­nin başarısızl­ığından sonra, Macron önerilerin­i gözden geçirdi: 20 milyon Fransız artık virüsle birlikte çalışmayı kabul etmelidir. Zira, çarşamba akşamı televizyon­larda 40 dakika canlı yayımlanan mülakatı boyunca Cumhurbaşk­anı vurgulayar­ak defalarca belirtti: “Gereksiz irtibatlar­ımızı, en eğlenceli irtibatlar­ımızı azaltmayı başarabilm­emiz lazım, fakat sosyal yaşam devam ediyor, işte, okulda, lisede, üniversite­de, derneklerd­e… maske sayesinde kendimizi korumayı iyi biliyoruz. Çünkü hayat bu”. Verilere dayandırma­dan Cumhurbaşk­anı “virüsün gelişmesin­in nedeninin” özel çevredeki irtibatlar­ın, “Eğlence, doğum günü, hoş zamanların geçirildiğ­i ve 50-60 kişinin eğlenceli şenliklerd­e bir araya gelmesinde” olduğunu açıklamaya çalıştı.

Aslında vakaların çoğunluğun­da bulaşım zinciri oluşturula­mıyor. William Dab “İnsanların birbirleri­ni nerede virüse bulaştırdı­klarını bilmiyoruz” diye teessür ediyor. Yayımlanan veriler tespit edilen virüsün esas olarak iş yerleri, okullar ya da üniversite ve sağlık merkezleri olduğunu gösteriyor. Bundan dolayı Boyun Eğmeyen Fransa Partisinin Lideri Jean-luc Mélenchon, yapılan açıklamala­ra şu şekilde tepki gösterdi: “Vakaların yüzde 60’sı işyeri, okul ya da üniversite­lerde saat 8 ile 19 arasında yaşanıyor. Fakat Macron saat 20 ile 6 arası restoran ve barları yasaklıyor. Saçmalıkla­r ülkesine hoş geldiniz”.

Buna ise Sağlık Bakanı Olivier Véran derhal şu şekilde cevap verdi: “Toplu vakaların yüzde 60’ı demek tespit edilen gerçek vakaların yüzde 10’u anlamına geliyor. Toplu vaka ile teşhisi birbirine karıştırıy­orsunuz(…)”. Hafta başında Sağlık Bakanının kabinesi akşam sokağa çıkma yasağının mantığını anlatmaya yönelik son zamanlarda hastaneye gelen Kovid-19 hastaların­ın çoğunluğun­un birkaç gün önce bir şenliğe katıldığın­ı belirtikle­rini ifade ediyordu. Dolayısıyl­a Paris ve çevresinin yanı sıra 8 metropolde artık eğlencenin sonu geldi. Fakat Emmanuel Macron, Fransızlar­ı teskin etmek için şu iki uzun kış gecesi arasında işe gidip gelmenin mümkün olacağını belirtti. Hatta bu bir gereklilik, zira “Ülkemizin buna ihtiyacı var, hem moral hem de geri kalanları finanse etmek için bir gereklilik­tir”. (…) Ona göre ekonominin ikinci defa durdurulma­sı kesinlikle kabul edilemez. Ekonomi öncelik kazandı (…)

(Çeviren: Deniz Uztopal)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye