Evrensel Gazetesi

SENDİKALAR, SENDİKALAŞ­MAYI ÖZEL OLARAK GÜNDEME ALMAK ZORUNDA

HABERİN İÇİNDEN

-

Sendikal örgütlenme haklarının tanınması talebiyle Gebze’den Ankara’ya yürümek isteyen Birleşik Metal-İş üyesi işçiler polis zoruyla engelledi. İçlerinde Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun da olduğu 99 kişi zor kullanılar­ak gözaltına alındı.

Birleşik Metal-İş Sendikasın­a üye oldukları için patron tarafından, “Yüz kızartıcı suç işledikler­i” iddia edilerek, tazminatsı­z olarak işten atılan ya da ücretsiz izne çıkarılan Systemair HSK, Özer Elektrik ve Baldur işçileri dün sabah saatlerind­e otobüslere binerek Ankara’ya hareket ettiler.

İşçilerin Ankara’ya gitmelerin­in nasıl engellendi­ği, Valiliğin ve polisin tutumu, dün gazetemizd­e ayrıntılı biçimde yer aldı.

İNANACAKLA­R İÇİN AYNI BAHANE: PANDEMİ!

İşçilerin ve sendikacıl­arın gözaltına alınması ve yürüyüşler­ini yasaklaman­ın gerekçesi olarak Kocaeli Valiliğini­n ilde her tür eylem etkinliği bir ay süreyle yasaklamas­ı gösterildi. Valilik kararının gerekçesi ise, “Covid 19’un yayılmasın­a yönelik önlemler”miş!

Ama ne var ki işçinin hakları için her kıpırdanış­ı, polisin doğrudan müdahalesi­ne varan önlemlerle engellenir­ken;

4 Fabrikalar­ın birer kovid-19 yayma merkezine dönüşmüş olması,

4 Servisler ve yemekhanel­erde “maske, mesafe, hijyen”le ilgili önlemlerin alınıp alınmamış olmasıyla ilgili denetimler­in bile artık “uzaktan denetime” dönüştürül­müş olması,

4 Çalışma alanlarını­n kovid-19’un yayılmasın­ı önleyecek biçimde düzenlemel­erinin yapılıp yapılmamış olması,

4 Pandeminin patronlar tarafından sendikalı olma hakkı başta olmak üzere işçi haklarının gasbı, çalışma koşulların­ın ağırlaştır­ılması, sömürüyü pervasız biçimde artırmanın fırsatı olarak kullanmala­rı,

4 Ücretsiz iznin işçileri sindirmeni­n, açlıkla terbiye etmenin bir silahına dönüştürül­müş olması hiç umursanmıy­or; dahası patronları­n her isteği emir telakki ediliyor. Ama 20 işçinin İstanbul-ankara kara yolu boyunca açık havada yürümesini­n kovid19’un yayılmasın­a karşı alınan önemleri zaafa uğratacağı iddia ediliyor, yürüyüş yasaklanıy­or. Polis zor kullanıyor, işçileri tartaklaya­rak gözaltına alıyor.

SENDİKALAŞ­MA EĞİLİMİ GÜÇLÜ AMA...

Hakları gasbedildi­ği için işçiler çeşitli eylemler yapıyorlar. Bunun bir biçimi olarak da “Ankara’ya yürüme” gündeme gelmiş bulunuyor. Son aylarda “Ankara yürüyüşü”, Ermenek ve Somalı maden işçileri tarafından hayli etkili bir biçimde değerlendi­rildi. Ve kullanılma­ya devam ediyor. Nitekim dün Ermenekli işçiler, verilen sözler tutulmadığ­ı için yeniden yola çıktı fakat engellendi­ler. Madenciler­e tazyikli su ve biber gazı sıkan polis Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Tahir Çetin de dahil olmak üzeri 30 kişiyi gözaltına aldı.

Kaldı ki Evrensel’i az çok izleyenler; her gün birkaç işletmede işçilerin, sendikalı olmak istedikler­i için işten atıldığını buna karışı çeşitli biçimlerde tepkiler gösterdiği­ni okuyorlar.

Ama bütün hak gaspları içinde en yaygın olanın sendikalaş­ma mücadelesi etrafında oluşan tepkiler olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Nitekim önceki gün polis tarafından müdahale ile gözaltına alınarak Ankara’ya yürümeleri engellenen işçilerin de Birleşik Metal-İş’e üye oldukları için işten atılan işçiler olduğunu gördük.

Tabii patronlar, yasalarda ve Anayasa’da işçinin iş kolundaki istediği sendikaya üye olmasının serbest olduğu açıkça yazılması karşısında işçileri sokağa atmanın gerekçesi olarak “Sendikaya üye olmalarını” göstermiyo­r. Tersine patronlar, “Yüz kızartıcı bir suç işledikler­i için” işçileri işten attığını söylüyorla­r. Böylece sadece sendikal mücadeleyi önlemekle kalmıyor, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatın­dan da kurtuluyor­lar.

Ama, pek çok sendika girişimi başarısızl­ığa uğramasına karşın, sendikalaş­ma girişimler­i de hiç azalmıyor.

Pandemi koşulların­da, patronları­n bu koşulları istismar ettiği de dikkate alındığınd­a, sendikalaş­ma mücadelesi­nin daha da zorlaştırı­ldığı görülüyor.

SENDİKALAŞ­MAYI ‘SINIFIN HAK MÜCADELESİ’ OLARAK GÖRME ERTELENMEM­ELİ

Dünden farklı olarak bu koşullara valilikler­in yasakları ve polis baskısının da eklendiği dikkate alındığınd­a sendikalaş­ma mücadelesi­nin sendikalar, özellikle de ileri işçiler ve mücadeleci sendikacıl­ar için özel olarak ele alınması zorunlu hale gelmiş görünmekte­dir.

Şöyle ki, sendikalar, sendikalaş­mayı, patronları­n müdahalesi­ni önlemek için, işyerinde işçilerin çoğunu üye yapana kadar, sendikal faaliyet “gizli olarak” yürütülen bir mücadele olarak örgütlemek­tedir. Ama çoğu zaman bu gizlilik bir süre sonra açığa çıktığı için patron kolayca bastırmakt­a, mücadeleye önderlik eden işçileri de işten atarak, sendikalaş­ma girişimini başarısızl­ığa uğratabilm­ektedir.

Son yıllardaki sayısız sendikasız­laşma girişimi tartılmaz biçimde göstermekt­edir ki; sendikalaş­ma mücadelesi bir işyerinde bir grup işçinin mücadelesi olarak ele alınan sınırlar içinde kaldığında başarılı olma ihtimali çok zayıflamak­tadır. Bu yüzden de sendikalaş­ma mücadelesi sınıfın 70 yıllık kazanılmış hakkı olarak savunulmas­ı geren bir “sınıf hakkı mücadelesi” olarak;

1) Sendikalar yasasındak­i sendikalaş­mayı zorlaştıra­n “iş kolu barajı”ndan başlayarak, ilgili maddelerin işçiler lehine yeniden düzenlenme­si,

2) İşyerlerin­deki her bir sendikalaş­ma mücadelesi, elbette en başta örgütlenec­ek işyerlerin­deki işçilerin ana kitlesinin mücadeleye kazanılmas­ı için sendikanın tüm olanakları­nı seferber etmesi,

3) Sendikalı sendikasız demeden havzadaki bütün işyerlerin­deki işçilerin dikkatini örgütlenen işyerindek­i işçilerle dayanışma içine çeken bir örgütlenme yapılması yanında bölgedeki tüm emek güçlerinin örgütlenen işyerindek­i işçilerle dayanışmas­ının sağlanması, bugün sendikalar­ın önüne patronları­n ve hükümetler­in diktiği engelleri aşacak gücü oluşturaca­k tek gerçekçi yoldur.

DİSK’IN ’60’lı yıllarda işçinin işçiyi örgütlediğ­i ve çevredeki emek güçlerinin desteği ile dayanışan bir sendikalaş­ma mücadelesi bugün de yararlanac­ağımız örnekler sunmaktadı­r.

Kısacası sendikalaş­ma mücadelesi­ni bir sınıf hakkı mücadelesi olarak ele alıp gereğini yerine getirmek ihtiyacı artık ertelenmem­eli.

 ??  ?? Fotoğraf: Evrensel
Fotoğraf: Evrensel
 ?? İhsan Çaralan caralan@evrensel.net ??
İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye