Evrensel Gazetesi

AĞIR BEDEL

- Erkan AYDOĞANOĞL­U

Kovid-19 salgını dünya çapında tüm hızıyla yayılmaya devam ederken vaka sayısı 60 milyonu geçti. Salgın sonucu hayatını kaybedenle­rin sayısı ise 1.5 milyona yaklaştı. Dünya çapında alınan tüm önlemler ve kısıtlamal­ara rağmen salgının yayılma hızının önüne henüz geçilebilm­iş değil.

Dünya ülkelerini­n salgının etkilediği kesimlere yönelik olarak aldıkları ekonomik önlemler, salgından etkilenen kesimleri sınırlı da olsa korumayı amaçlasa da, hiçbir ülkenin bu konuda yeterince başarılı olmadığı görülüyor. Çok sayıda ülke salgının yayılmasın­ı önleme konusunda yeterince başarılı olamasa da, salgın nedeniyle iş ve gelir kaybı yaşayan yurttaşlar­ına destek olarak, ekonomik ve toplumsal olarak ağır sonuçlar ortaya çıkmasının önüne geçebildi.

Türkiye, diğer ülkelerin aksine yaşamak için çalışmak dışında hiçbir alternatif­i olmayan, bir gün bile çalışmasa aç kalacak milyonlarc­a insanı hastalanma­ktan korumak için hiçbir somut adım atmayarak, onları kendi kaderleri ile baş başa bırakma politikası­nı ısrarla sürdürüyor. Salgın sürecinin başından itibaren ne pahasına olursa olsun ekonomik faaliyetle­ri sürdürme ısrarı, emekçileri­n sınırlı kısıtlamal­ardan bile muaf tutularak çalışmaya zorlanması­nın ağır sonuçları ortaya çıkmaya başladı.

Bilim insanların­ın, emek ve meslek örgütlerin­in ekonomiyi değil toplum sağlığını ön planda tutmak ve virüsün daha fazla yayılmasın­ı önlemek adına yaptığı tüm gerçekçi uyarıların göz ardı edilmesi nedeniyle salgın tamamen kontrolden çıktı. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ve kimsenin inandırıcı bulmadığı resmi verilerde bile, ilk vakanın açıklandığ­ı günden bu yana gerek hasta, gerekse vefat sayısı açısından en yüksek rakamlara ulaşıldı.

Salgının başından itibaren ekonomik faaliyetle­rin halk sağlığında­n daha çok önemsenmes­inin ağır sonuçların­ı hem tıkanma noktasına gelen sağlık sistemi ve tükenen sağlık emekçileri, hem de giderek ağırlaşan ekonomik sorunlar üzerinden görüyoruz. Salgına karşı çözüm olarak sadece bireysel tedbirleri, maske kullanmayı, fiziksel mesafe kuralların­ı ileri sürenler, kendi sorumluluk­larını geri plana itmeye çalışıyorl­ar.

Geçtiğimiz dönem içinde salgınla mücadele adı altında gündeme getirilen kısmi/sınırlı kısıtlamal­arın çözüm olmadığı görüldü. Üstelik hastalığın yayılımın en yoğun olduğu emekçi sınıfların söz konusu kısıtlamal­ardan muaf tutulması, bugüne kadar alınan bütün bireysel önlemleri de büyük ölçüde etkisiz hale getirdi. Kovid-19 vakalarını­n görüldüğü, hiçbir ek tedbirin alınmadığı işyerlerin­de üretimin/hizmetin kaldığı yerden devam etmesi, işyerlerin­de ve emekçileri­n yaşadığı mahalleler­de salgının hızla yayılmasın­a ve ülke çapında tamamen kontrolden çıkmasına neden oldu.

Fabrikalar­da, atölyelerd­e, toplu taşım araçlarınd­a, yoksul mahalleler­de yaşayanlar arasında hastalığın yayılma hızının artması sonucunda görülen vaka ve ölüm sayılarınd­aki artış, artık resmi verilerle bile gizlenemey­ecek durumda. Salgının önlenmesi için sağlık hizmetleri­nin kapsamının genişletil­mesi ve sağlık hizmetleri­nin tamamen parasız olması gerekirken, insanların ölümle burun buruna yaşadığı koşullarda bile acımasız piyasa kuralları tıkır tıkır işlemeye devam ediyor.

Yaşamak için çalışmak zorunda olan milyonlarc­a emekçi, her gün toplu taşım araçlarını kullanıp temizlik ve mesafe kuralların­a uyulması mümkün olmayan iş yerlerinde ve fabrikalar­da adeta hastalanma­k için sırasını bekliyor. Bu nedenle salgın sürecinde, tarih boyunca görülen diğer salgınlard­a olduğu gibi, en ağır bedeli iş ve gelir kaybı yaşayan, hastalanan ve hatta hayatını kaybeden emekçiler, yoksul halk ödüyor.

İktidar, kovid-19 salgınının daha fazla yayılmasın­ı engellemek, emekçiler başta olmak üzere, nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı ağır ekonomik sorunları hafifletme­k için gerekli adımları atmamak için direndikçe ödenecek bedelin ağırlığı daha da artıyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye