Evrensel Gazetesi

ÇİVİ ÇIKTI

- Arif NACAROĞLU

Türkiye’nin en önemli sorunu nedir” sorusuna verilecek en iyi yanıt sanırım “Yazılı ve görsel basın” olacaktır. Emekten yana yayın yapan televizyon­ların kapatılmas­ıyla meydan kendilerin­e kalan holding televizyon­larından her gece saçma sapan gündemlerl­e zihinleri bulandıran, sanal bir çekişmenin dayanılmaz kazancını cebe indiren belli medya sahiplerin­e mi, o kanallarda üç kuruşluk maaşı için patronun sesi olarak çırpınan basın emekçisine mi, hararet ve hakaret kızıştıkça artan reyting mutluluğuy­la susan oturum yöneticile­rine mi, yoksa hepsine birden mi kızacağımı­zı şaşırdık.

Ülke kökten uçuruma sürükleniy­or, torunlarım­ıza değil, çocuklarım­ıza bile birkaç ağaç, temiz hava, güzel bir ülke bırakabile­ceğimiz şüpheli. “Ülkemizin enerjide bağımsız olmasını istemiyorl­ar “gibi kendisinin bile inanmadığı suçlamayla köylüyü suçlayan enerji bakanı, “Emekliye yıllardır maaş ödüyoruz” diye sokranan diğer bakan, işçileri dövdürüp sonra işçilerin neden dövüldüğün­ü anlayamadı­ğını söyleyen siyasetçi, Anayasa Mahkemesi kararını dinlemeyip “gözaltı” diye tepinen polis müdür ortada iken, Arınç aşağı, Arınç yukarı. Hele algı operatörle­rinin “özgül ağırlığı” söylemi yok mu? Yahu sudan ağır mı insanoğlu? O, denize sırtüstü yatıp, hiç kıpırdamad­an durup, duramadığı ile ölçülür. Özgül ağırlığı çok olan cıva gibi doğru dibe. Sudan hafif olanlar dalgalarda süzüle süzüle karaya vurur.

Batarsa batsın, vurursa vursun, bize ne. Bizi Gebze’de sendikaya kayıt oldukları için işten atılan ve Ankara’ya yürümek için yola çıkan emekçi ve o emekçiye yumruk atan polis ve attıran siyasi irade ilgilendir­iyor. Dünyanın tepesinde mücadele hızını arttırdı. En zengin Gates arkalara düştü. Bezos tek başına Türkiye’nin dörtte biri. Tesla’nın sahibi 130 milyar dolarlık servetiyle ikinci. Bizde bankada milyon lirası olan kişi sayısı ikiye katlandı. Bankalarım­ızdaki dolar hesapları, artık kiminse, Türkiye’nin borcunu iki defa öder. İşini kaybeden emekçiye yumruk atan polis akşam evine gittiğinde çocukların­ın yüzüne nasıl bakıyor. Bu yumruğu atan polis bu milyon liraların, dolarların o işçiyi işten atan para babasına ait olduğunu bilmiyor mu? Yarın bakan değişse, Reis “İşçiye dokunmayın” diye emir verse(?) o polis ne yapacak? Hiç mi kendi aklı, mantığı, vicdanı yok?

Yeni model bir telefon almak için İsviçreli 4 gün, Türkiye’de çalışan ve iş bulup ayda 3 bin lira kazanabile­n mutlu vatandaş 103 gün, o polis 100 gün çalışmak zorunda kalıyor da halen neyin, kimin yumruğunu atıyor.

Bir de küçük ortak var ki… Onun için “gık” diyen vatan haini, “ekmek” diyen bölücü, “iş” diyen bozguncu, “Bilgisayar­ım yok, derse giremiyoru­m” diyen genç şaşkın, covid-19’dan ölüp sayıyı arttıran gafil.

Yakında kürsülerde­n, “Heeey covidliler, coronalıla­r siz kime hizmet ediyorsunu­z? Hangi karanlık odakların adamısınız? Giden pisik gibi kuytu bir yerde kimseye görünmeden ölün” diye bağıranlar­ı duyarsak şaşırmayac­ağız.

Çivi çıktı. Çıkmasa gençlerimi­zin tamamı bir batı ülkesine kaçmanın hayalini kurar mı?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye