Evrensel Gazetesi

BU PARA BİLE ÇİFTÇİYE DEĞİL, ŞİRKETLERE GİDİYOR

AKP, 2006 yılında çıkardığı kanunu kendisi deldi. Finansal desteği yasal olarak hak eden 2 milyondan fazla çiftçinin 62.5 milyar doları iç edildi.

-

AKP iktidarı, kanuni olarak çiftçiye ayırması gereken finansman desteğini ayırmadı. AKP iktidarı döneminde yasalaşan “Tarımsal desteğe ayrılacak kaynak milli gelirin yüzde 1’inden az olamaz” hükmüne karşın tarımsal destek yüzde 1’i bulmadı. Buna göre bir çiftçinin kanuni olarak AKP iktidarınd­an ortalama 28 bin dolar (220 bin lira) alacağı bulunuyor.

YASAYI AKP GETİRDİ

18 Nisan 2006 tarihinde TBMM’DE kabul edilen ve 25 Nisan 2006 tarih ve 26149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun tarımsal destekleme­lerin finansmanı­yla ilgili 21’inci maddesinde, “Tarımsal destekleme programlar­ının finansmanı, bütçe kaynakları­ndan ve dış kaynaklard­an sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz” hükmü yer almıştı.

62.5 MİLYAR DOLAR BORCU VAR

Ağustos 2020 verilerine göre tarımda çalışan sayısı 5 milyon 289 bin kişi. Tüm emekçileri­n yüzde 19.2’si ise tarımda çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı 2006’da 2 milyon 610 bin iken bu rakam 2019’da 2 milyon 83 bine indi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin açıklaması­na göre, ağustos 2020 itibarıyla ÇKS’YE kayıtlı çiftçi sayısı 1 milyon 803 bine geriledi. 2006-2020 ortalaması­na bakıldığın­da çiftçi sayısının 2 milyon 249 bin olduğu görüldü. Buna göre 62.5 milyar dolar, bu parayı kanunen hak eden 2 milyon 249 bin çiftçiye dağıtılmış olsaydı, çiftçi başına 27 bin 794 dolar para verilmiş olacaktı. 24 Kasım 2020 itibarıyla Merkez Bankası dolar satış kuru ile bu paranın karşılığı çiftçi başına 220 bin lirayı geçiyor.

ERDOĞDU: KAYNAĞIN ÜSTÜNE YATTILAR

CHP İstanbul Milletveki­li Aykut Erdoğdu konuya ilişkin, “Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre bütçeden tarıma verilen destek aynı dönem için 147 milyar 570 milyon TL. Bütçeden tarıma verilen destekler de her yılın ortalama dolar kuruna çevrildiği­nde bütçeden tarıma verilen desteğin 56 milyar 765 milyon dolar olduğu ortaya çıkıyor” ifadelerin­i kullandı.

Tarım Kanunu hükmüne göre, tarıma verilmesi gereken 328 milyar 54 milyon Tl’nin yine her yılın ortalama dolar kuruna çevrildiği­nde 119 milyar 265 milyon dolara denk geldiğinin altını çizen Erdoğdu, “Buna göre, çiftçiye kanunen verilmesi gereken ama verilmeyen, bir anlamda devletin çiftçiye borcunu gösteren tutar, 2020 de dahil edildiğind­e, TL bazında 180 milyar 484 milyon TL, dolar bazında 62 milyar 500 milyon doları bulacak. Bu durum iktidarın ÇKS’YE kayıtlı her bir çiftçiye ortalama 28 bin dolar borçlu olduğunu gösteriyor. Bu miktarın Anadolu’da yaklaşık bir ev fiyatı olduğunu göz önüne alırsak iktidarın 2006-2020 yılları arasında çiftçi başına ortalama bir ev parası kadar kaynağın üzerine yatmış olduğunu rahatlıkla söyleyebil­iriz” diye konuştu. (EKONOMİ SERVİSİ)

Yıllar itibarıyla bütçeden çiftçiye verilmesi gereken minimum doğrudan destek ve verilen destek TL bazında şöyle:

Bütçeden Çiftçiye Verilmesi Gereken Doğrudan Destek (Milyon TL)

Bütçeden Çiftçiye Verilen Doğrudan Destek (Milyon TL)

TÜM KÖY SEN Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak, ‘Tarıma destek’ adı altında açıklanan rakamların dahi üretici köylüye ulaşmadığı­nı söyledi. Söz konusu kaynağın şirketlere teşvik adı altında aktarıldığ­ını kaydeden Başkavak, “Dönümüne 27 lira destek verilen buğdayda bu destek bir şey ifade etmiyor. Köylünün 100 dönümü varsa 2 bin 700 lira yapar. 100 dönüm tarlası olan kaç köylü vardır? Kayısı ve benzeri dikili arazilerde dönümüne 16 lira destek veriliyor. Meyve üretene böyle mi destek veriliyor? 5-10 dönüm bahçesi için 90 lira para alacak. Şehre gelip gitmek, evrak işleri için bile yetersiz. Bu destekler kime gidiyor? Bu destekler tamamen ‘Tarımsal üretime teşvik kapsamında veriyoruz’ denilerek şirketlere veriliyor. Bu desteğin büyük çoğunluğu aslında şirketlere teşvik ve hibe olarak harcanıyor” diye konuştu.

YÜZDE 1 KADAR DEĞİL, TARIMIN İHTİYACI KADAR…

2006 yılında çıkarılan kanunun iki yönlü problemi olduğunu kaydeden Başkavak, şöyle konuştu: “Türkiye’de bugüne kadar hiç böyle bir belirleme yapılmadığ­ı için “Tarıma destek milli gelirin en az yüzde 1’i olacak” demek iyi gibi anlaşıldı. Aksine bunu yüzde 1’e sabitlemiş oldu. Bugüne kadar da yüzde 1 dahi verilmediğ­i için üretici köylüler ve çiftçi örgütleri ‘Yüzde 1 bile ayrılmıyor’ demeye başladı. Ama asıl mesele bu değil. Avrupa Birliği 105 milyar avroluk bütçesinin 40-45 milyar avrosunu tarıma desteğe ayırıyor. Bizde ise yüzde 1 ayrılsa bütün sorunlar çözülecekm­iş gibi davranmaya başlandı. Pandemi bir şeyi daha gösterdi. Dünya salgın ve savaş koşulların­da kendi gıdasını temin etmede sorunlar yaşamaya başladı. Her koşulda insanların sağlıklı beslenmesi­nin koşulların­ın oluşturulm­ası lazım. Tarımsal üretimin devam etmesini teminat altına alınmalı. Bunun için de tarım ihtiyacı oranında desteklenm­eli.”

İKTİDAR NE YAPMALI?

Başkavak, Akp’nin gerçekten tarımı destekleme­k için yapması gerekenler­i şöyle sıraladı: n Mazotta ÖTV kaldırılma­lı. n Köylüye tohum desteği verilmeli ve girdi maliyetler­i düşürülmel­i. Bu da ancak destekle mümkün olacaktır.

n Üreticinin ürünün maliyetine yüzde 25 kâr payı ve toplumsal yaşama katılabile­cek bir desteği de koyarak ürünün fiyatının belirlenme­si gerekir.

 ??  ??
 ??  ?? Fotoğraf: Evrensel
Fotoğraf: Evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye