Ab-türkiye ilişkilerinde köklü bir değişiklik beklenmiyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi ve hukukun üstünlüğü alanlarının ardından dış politikada değişim sinyali verdi. Geçtiğimiz günlerde yaptığı “Kendimizi başka yerde değil Avrupa’da görüyoruz. Geleceğimizi AB ile kurmayı tasavvur ediyoruz” şeklindeki açıklamaları Türkiye dış politikada makas değişikliğine mi gidiyor şeklinde tartışılırken Sözcü İbrahim Kalın’ın Brüksel’deki temasları değişim algısını besledi.
Peki Türkiye dış politikada başka bir yön mü seçti? Yargıda reform tartışmaları ile beraber eş zamanlı yürüyen bu AB açılımı ne anlama geliyor? AB tarafından yapılan yaptırım açıklamalarının bir karşılığı var mı? 10 Aralık AB zirvesinde nasıl bir karar çıkacak?
Prof. Dr Ayhan Kaya ve Avrupa Parlamento Üyesi Özlem Alev 10 Aralık AB zirvesi toplantısında Türkiye’nin gerek mülteci kartı gerekse jeopolitik önemi nedeniyle ciddi bir yaptırım gelmeyeceğini öngördüklerini ifade etti. Ancak, Erdoğan iktidarının yaptığı AB açılımının da AB Türkiye ilişkilerinde köklü bir değişime neden olmayacağını söyledi. Her iki isim de, hem ABD, hem AB nezdindeki yaklaşımın Rusya ile ilişkilerde yalnızlaşması ile beraber dış politikadaki yalnızlığa bağladı.
‘GÜVENLİ LİMAN’ GÖRÜLÜYOR
Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimin’den Prof. Dr Ayhan Kaya Türkiye’nin ABD ve Ab’yi daha güvenli liman olarak gördüğünü ifade etti. AKP iktidarının ilk dönemine işaret eden Kaya, “2000’li yılların başlangıcında iktidara büyük puan kazandıran Avrupa entegrasyon sürecine yeniden dahil olmanın planları yapılıyor olabilir” dedi. Kaya iktidar temsilcilerinin Ab’ye dönük söylemleri için şu öngörüde bulundu: Rusya ile güvene dayalı bir ilişki geliştirmenin zorluklarını yaşayarak gören Türkiye dış politika dengeleri açısından yalnızlığını gidermek için yeniden ABD ve AB eksenini güvenli bir liman olarak görüyor olabilir. Öte yandan, iç politika açısından da sosyoekonomik kriz ve kutuplaşmanın iktidara puan kaybettirmeye başladığı görüldüğünden 2000’li yılların başlangıcında iktidara büyük puan kazandıran Avrupa entegrasyon sürecine yeniden dahil olmanın planları yapılıyor olabilir.
MÜLTECİ KARTI YAPTIRIMIN ÖNÜNE GEÇER
Fransa’dan gelen yaptırım açıklamalarının Türkiye’nin elinde mülteci kartı bulunduğu için olumlu karşılığı olmayacağına dikkat çeken Ayhan Kaya toplantıda da Ab-türkiye ilişkilerinde radikal değişimler yaşanmayacağını ifade etti.
İktidarın bu tür hamlelerinin dış siyasetteki yalnızlık karşısında kendini yeniden konumlandırma çabaları olarak okumanın mümkün olduğunu ifade
eden Ayhan Kaya, “Ancak, bu çabalar batılı değerlerin benimsenmesinden ziyade daha pragmatik içeriğe sahiptir. İktidar tarafından dile getirilen Batı bloku ile yeniden yakınlaşma çabaları ABD ve AB tarafından ne denli inandırıcı bulunacak sorusunun yanıtını kısa zamanda göreceğiz. Türkiye toplumu içinde de bu çabaların inandırıcı olma ihtimali düşük gibi görünüyor. Türkiye belki bu yolla riski seven yabancı sermayeyi kısa bir süre için de olsa çekebilmeyi hedefliyor olabilir” dedi. (İSTANBUL/EVRENSEL)