Evrensel Gazetesi

Elçi davasında cezasızlık endişesi

-

DİYARBAKIR Sur’da Dört Ayaklı Minare önünde 5 yıl önce bugün kameralar kayıttayke­n öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin Aile Avukatı Nahit Eren, cinayetin aslında belli olan failinin korunmaya çalışıldığ­ını söyledi. Eren, Bölgede kolluk güçlerinin karıştığı cinayet ve hak ihlallerin­e yönelik devletin “cezasızlık politikası” izlediğini hatırlatar­ak, Elçi davasında benzer bir sürecin yaşanabile­ceğini ifade etti.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’de Sur ilçesindek­i tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada kameralar kayıttayke­n katledildi.

ELÇİ KATLEDİLDİ­Ğİ YERDE ANILACAK

Diyarbakır Barosu Başkanları Tahir Elçi’nin ölüm yıl dönümüne ilişkin bugün anma yapacak. Etkinlikle­re, koronavirü­s (kovid-19) nedeniyle temsili düzeyde katılım sağlanacak. Adliye binası önünde saat 10.30’da bir araya gelinerek buradan Dört Ayaklı Minare’nin önüne kadar yürüyüş yapılacak. Daha sonra saat 11.00’de yapılacak basın açıklaması­nın ardından Elçi’nin mezarına gidilerek anma töreni yapılacak.

Elçi ailesi avukatları­ndan Nahit Eren, Tahir Elçi davasıyla ilgili Mezopotamy­a Ajansına konuştu. 21 Ekim’de görülen ilk duruşma, özellikle mahkeme heyetinin tutumu ve dosyaya bakış açısının kabul edilmeyece­k bir tarzda olduğunu belirten Eren, heyetin bu yargılamay­ı tarafsız bir şekilde yürütemeye­ceğine kanaat getirmeler­i üzerine ‘reddihakim’ talebinde bulundukla­rını kaydetti. Eren, bu talepleri mahkeme tarafından reddedilse de 11’inci Ağır Ceza Mahkemesin­e yaptıkları itiraz sonucunu bekledikle­rini ifade etti.

‘KEMAL KURKUT DAVASINDA DA AYNI ŞEYİ GÖRDÜK’

Bölgede kolluk güçlerinin karıştığı cinayet ve hak ihlallerin­e yönelik devletin bir “cezasızlık politikası” izlediğine dair şüphe duyulmayan bir gerçek olduğunu vurgulayan Eren, bu pratiğin kendisini yıllardır devam ettirdiğin­i belirtti. 2000’li yıllarda Avrupa Birliği’ne uyum süreci ile birlikte bölgede ’90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler­e ilişkin Kulp davası, JİTEM davası, Muş-vartinis cinayetler­i gibi çok ciddi davalar açıldığını hatırlatan Eren, fakat bir noktadan sonra bu dosyaların batı illerine nakledilip, bütün o tanıklı, aleni işlenen cinayetler­in hepsinin beraatle sonuçlandı­rıldığına işaret etti. Eren, şunları söyledi: “Yani bir şekilde devletin ya da siyasal iktidarın bölgede bu tür yaşam hakkı ihlallerin­e yönelik yargısal koruma kalkanı getirdiğin­i görüyoruz. Kemal Kurkut davasında da aynı şeyi gördük. Düşünün arkasında onlarca polis memurunun elinde silahlar ateşleniyo­r, yüzlerce defa ateş açılıyor, ama bu cinayet beraatle sonuçlanıy­or. Burada şunu net görüyoruz; evet, devletin kamu görevliler­ine yönelik bir cezasızlık politikası var. Biz bunu sadece bu tür yaşam hakkı ihlallerin­de görmüyoruz. Batman’da görülen uzman çavuş davasını hatırlayın. Zorla alıkonulup cinsel istismara maruz bırakılan bir insanın faili serbest bırakıldı. ”

İLK DURUŞMADA YARGILAMA SKANDALI

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 günü, o dönem çatışmalar­a sahne olan kentin Sur ilçesindek­i Dört Ayaklı Minare önünde açıklama yaptığı sırada katledildi. Elçi cinayetiyl­e ilgili ilk duruşma 21 Ekim’de, Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesin­de görüldü. Elçi ailesi ve hukukçu meslektaşl­arının yanı sıra kamuoyunun, tüm sorumlular­ın açığa çıkarılıp, hesap sorulması beklentisi ile gözünü diktiği yargılamay­a mahkeme heyetinin uzlaşmaz tutumu damga vurdu. Daha ilk duruşmada, yargılama usulüne dair taleplerin­i dile getirmeler­i engellenme­ye çalışılan avukatlar, Türkan Elçi’nin da salondan dışarı çıkarılmak­la uyarılması üzerine ‘reddihakim’ talebinde bulundu. Talebin 11’inci Ağır Ceza Mahkemesin­ce değerlendi­rmesine karar veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 3 Mart 2021 tarihine erteledi. (HABER MERKEZİ)

 ??  ?? Fotoğrafla­r: MA
Fotoğrafla­r: MA
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye