‘Asıl sorumluluk devletin, önlemleri almalı’
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca’nın “Ülkemizin batı yakasında hızlı artışlar oldu. İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir üçüncü zirveyi yaşıyorlar” sözleri üzerine görüştüğümüz, sanayi ve işçi kenti olma özelliğiyle öne çıkan Kocaeli’de yaşayan işçiler, sağlık sisteminin tıkandığını, son açıklanan günlük vaka sayısının da inandırıcı olmadığını söyledi. Asıl sorumluluğun devletin olduğunu belirten işçiler en az 15 gün kapanma dahil tüm tedbirlerin alınmasını istedi.
Bakan Koca’nın vaka sayılarını açıklamasındaki nedenin kamuoyu baskısı olduğunu söyleyen Fatma, “İnsanlar açıklanan rakamlara inanmayıp, tepki gösterince açıklamaya başladılar tekrardan ama ben daha dazla önlem alınacağını düşünmüyorum” dedi. Otobüslere binmeye çekindiğini söyleyen Fatma “Otobüsler tıkış tıkış dolu. Hastanenin yakınında oturuyorum ama hastane dolmuşuna binmeye çekiniyorum” diye konuştu.
‘ÖLÜME MAHKUM BIRAKILMIŞ BİR HALKIZ’
İnşaatta çalıştığını söyleyen Mehmet, “Bizim sektörde önlem yok. Maskeli çalışamıyoruz. Ne kadar önlem alabiliriz ki? Otobüste herkes yan yana. Maske ne kadar yeterli olur ki?” diye sordu. 15 gün tam kapanma olması ve bu süreçte halkın giderlerinin devlet tarafından sağlanması gerektiğini belirten Mehmet, “Biz 2 ay karantinada kaldık evimize ilaç gelmedi. Ölüme mahkum bırakılmış bir halkız. Her gün geliyorlardı kontrole, iyiyiz deyince, tamam ilaç yarın gelecek, deyip gidiyorlardı” dedi.
‘SAĞLIK SİSTEMİ DİĞER ÜLKELERE GÖRE DAHA İYİ’
Vakaların okulların açılmasıyla birlikte artış gösterdiğini söyleyen Sevgi de “Zaten çoğu insan elinden geleni yapıyor ama gençler ve çocuklar çok tehlikeli, anlayamıyoruz. Çocukların ve 65 yaş üstünün evde tutulması çok mantıklı. Diğer insanlar da dikkatli olduğu sürece vaka sayıları azalacak. Bence açıklanan vaka sayıları bile az” dedi. Otomotiv fabrikasında çalıştığını söyleyen Sevgi, fabrikasında virüs önlemlerinin yeterli olduğunu belirtirken sağlık sisteminin de diğer ülkelere göre çok daha iyi olduğunu, aşı geldikten sonra bu hastalıktan kurtulacaklarını söyledi.
Rakamların hangisine inanacaklarını bilmediğini söyleyen Beyza, işçiler için hiçbir önlemin alınmadığını ve vakaların bu nedenle arttığını belirtti. İyi bir bilgilendirme yapılmadığını söyleyen Beyza, “İnsanları bilinçlendirme açısından eksik kalıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu sadece İstanbul’da virüs kaynaklı 164 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi ama Sağlık Bakanı daha düşük bir rakam söyledi. Hangisine inanacağız bilmiyoruz” dedi.
‘NE KORONADAN NE DE EKONOMİK SIKINTIDAN KURTULDUK’
Gerekli kısıtlamaların ekonomi bahane edilerek alınmadığını ifade eden Barış, yaz döneminde turizmden gelecek para eksilmesin diye bütün yasakların kaldırıldığını, şimdi de onun yükünün çekildiğini söyledi. Pandeminin uzun süre devam edeceğini düşündüğünü söyleyen Barış, “Uzun süreli sokağa çıkma yasağı olmalı. Sosyal devletiz, devletin halkının yanında olması lazım. İşyerlerine destek veriyor ama halka değil. Asıl bu dönemde bizlerin desteğe ihtiyacı var. İlk vaka çıktığında bir aylık sokağa çıkma yasağı olsaydı daha etkili olabilirdi. Bizde kısım kısım yapıldı. Ne koronadan ne de ekonomik sıkıntıdan kurtulduk” dedi.
HALK İÇİN DAHA FAZLA DESTEK
Devletin sosyal yardım yapmasının önemli olduğunu belirten Sibel, “İnsanlar pozitif olsalar bile bunu söylemiyorlar çünkü çalışmak zorundalar, çalışmazsa aç kalacak, bu yüzden hem kendi sağlığını hem de çevresindekilerin sağlığını tehlikeye atıyorlar. Burada asıl sorumluluk devletin, halk için yardımlarını daha fazla yapmalı” dedi. Sibel, sağlık ekiplerinin, hastanelerin pandeminin ilk dönemindeki gibi sıkı olmadığını belirtirken “Önceden pozitif vaka olduğunda evdeki herkese test yapılıyordu, filyasyon ekibi sürekli geliyordu şimdi belirti görülürse test yapıyorlar. Evde kalan herkes farklı zamanda birbirine bulaştırıyor ve süreç uzuyor. Belirti göstermese bile temaslılara test uygulanmalı. Biz artık kendi kendimizi koruyoruz bir şekilde. Temizlik, hijyen, maske. Sağlık sistemi de artık tıkandığı noktaya geldi. Çoğu hasta dışarıdan takip ediliyor. Hastanedekilerin yüz katı evde. Hastanede olsa daha iyi kontrol edilir ama hastaneler de yetersiz kalıyor” diye konuştu.