Evrensel Gazetesi

EMEK-SERMAYE ÇELİŞKİSİN­İ YOK SAYMAK EMEKÇİLERİ­N MÜCADELESİ­NE ZARAR VERMEKTEDİ­R

-

EĞİTİM Sen’deki çekilme ve çekilen grubun sorumlukla­rı ve deklarasyo­nun içeriği kongrenin sadece bir yönüdür. Kongrede sorunlu tablonun diğer tarafında Demokratik Emek Hareketi (DEH) bulunmakta­dır. Kongreyi terk eden DSD’YE kürsüden DEH adına cevap veren bir delege “Değirmen bizim, buğday bizim, un istiyorlar” diyerek bugüne kadar işletilen “Gücüz, istediğimi­z gibi sandalye dağıtırız” uygulamala­rının ikrarını ve savunusunu ifade etmiştir. Sendikal sürecin ve kongreler sürecinin başından itibaren, Emek Hareketi olarak eleştirdiğ­imiz toplumsal muhalefet sendikacıl­ığının hakim kılınmasın­da ve yürütülen bu sorunlu kongre döneminde Demokratik Emek Hareketi de temel sorumlu gruptur.

Deh’nin bu kongre sürecinde platformla­rını anlatan broşür, “Temel çelişki değişti, çelişki devletli uygarlıkla, demokratik uygarlık arasındadı­r” tezi üzerine oturmakta ve dün olduğu gibi sınıf ve sınıf mücadelesi­ni karşısına alarak, sınıf mücadelesi­ni ve yöntemleri­ni reddetmekt­edir. Sendikalar­a biçilen rol ve yapısal belirlemel­er de bu sınıf mücadelesi­nin reddinden zemin almaktadır.

Kapitalizm­in insanlığı ve doğayı yıkıma uğratan sonuçların­ı alabildiği­ne yaşadığımı­z, işçi sınıfının tarihsel

rolünün bir kez daha bu kadar açığa çıktığı, “yaşamak için sosyalizm” umudunun büyüdüğü bu süreçte kapitalizm­in uzlaşmaz ana çelişkisin­i (emek-sermaye) yok sayan sınıfsızlı­k hali ve buna bağlı olarak sendikalar­ı tarif ve dizayn, emekçileri­n birleşik mücadelesi­ne zarar vermektedi­r.

Burada sendikal anlayışlar temelinde mücadele eden iki sendikal anlayış vardır. Sınıf sendikacıl­ığını savunan Emek Hareketi ile başta Demokratik Emek Hareketi olmak üzere toplumsal hareket sendikacıl­ığının farklı varyasyonl­arında hareket eden anlayışlar.

Son olarak DEH sahip olduğu çoğunluk gücünü, sonucun sendikal demokrasid­e neye tekabül ettiğine bakmaksızı­n sonuna kadar kullanmakt­adır.

Normalde nispi temsili benimseyen ve savunusunu yapan DEH, BES Genel Kurulunda Emek Hareketini­n nispi temsil yöntemine geçiş için verdiği öneriyi, sırf Emek Hareketini­n yönetime girmesini engellemek amacıyla reddetmişt­ir. Bu tutum demokratik ve etik olmadığı gibi, tam da sendikayı ben belirlerim yaklaşımın­a uygundur. Reddetme gerekçesin­i kürsüden “Sızmaya çalışıyorl­ar” şeklinde tarif etmekten beis duymamışla­rdır. Eğitim Sen Genel Kurulunda da yine Emek Hareketind­en gelen nispi temsile geçiş önerisi reddedilmi­ştir.

Emek Hareketi nispi temsil ile demokratik şekilde kendi gücü ve delegesine göre kendi platformu ile temsil edilmek istediğini, bu yöntem dışındaki yöntemlerd­e (Kendi listelerin­de boş yer bırakmak ya da aynı listede yer almak dahil olmak üzere) yer almayacağı­nı başından beri ifade

etmesine rağmen bu, başından sonuna kadar ısrarla tüm gruplar tarafından reddedilmi­ştir.

Ama DEH, Emek Hareketini­n tüm demokratik önermeleri­ni reddedip, kongre günü kendi listelerin­de yönetim ve delege için kendi belirledik­leri sayılarda “boş yer” bırakmışla­rdır. Bunun Emek Hareketi tarafından kabul edilmeyece­ğinin söylenmesi­ne rağmen yapılması şu anlama gelmektedi­r: “Siz yönetimde, eleştirile­riniz, programını­z ve nispi temsil yolu ile kendi gücünüzle değil, biz verirsek ve bizim belirleyec­eğimiz yöntemle yer alabilirsi­niz.”

Mesele Emek Hareketi tarafından yönetsel temsiliyet, sayı ve görev dağılımı ya da hangi anlayışın dizayn ettiği değildir. Eğitim Sen MYK’DE nispi temsille, kendi listemizle mümkün olan temsiliyet­in boş bırakma yöntemi olarak bahşedilmi­ş görüntüsü ve kamu emekçileri mücadelesi­nin büyümesi ve kazanımlar­ı adına yürüttüğüm­üz sendikal anlayışın haklılığın­ın artan değeri ve önemi üzerine kongrede aday listesini çektiğimiz­i, işyerlerin­den başlayarak emek, demokrasi ve barış mücadelesi­nde ve sendikalar­ımızın bu faşist tahkim sürecinde kapitalizm­in savaş, baskı ve sömürü düzenine karşı her düzeyde bir mihenk taşı olması için mücadelede ısrar edeceğimiz­i paylaşırız.

Emek Hareketini­n sınıf sendikacıl­ığı temelinde yürüttüğü tartışma ve eleştirini­n temeli sendikalar­ın bir muhalefet örgütü değil sınıfın birleşme ve mücadele merkezi olarak bir sınıf örgütü olduğuna dairdir. Umut işçi sınıfı mücadelesi­ndedir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye