Belediye işçilerinin gözü arkadaşlarının grevinde
Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kadıköy Belediyesinde üç gün süren grevin ardından İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube üyesi Maltepe Belediyesi işçileri de greve çıktı. Ayrıca Ataşehir ve Kartal Belediyelerinde de grev kararı asıldı. Genel-İş üyesi Küçükçekmece Belediyesi işçileri de grevi takip ediyor. Belediye yönetimlerinin çarpıtarak açıkladıkları rakamların da doğru olmadığını söyleyen işçiler, “Burası Akp’deyken doğru düzgün maaşımızı alamıyorduk. Değişen tek şey bu oldu. Ama zaten hakkımız olanı verdiler diye susacak değiliz. Çünkü ay ortasını bile getiremiyoruz” diyor.
İsmini vermek istemeyen işçilerin bizimle konuşurken, gözleri ise bir yandan bölge amirleri üzerinde. Belediye işçilerinden biri, “Bizim durumumuz iyi, en azından bir işimiz var” diyor. Maltepe ve Kadıköy’deki grevin Küçükçekmece Belediyesi işçilerinin üzerinde bir etkisi var. Süreci takip ediyorlar. Bunda hem aynı sendikaya üye olmaları hem de belediyenin aynı siyasi partinin elinde olmasının payı var.
ÇARPITMALARA TEPKİ
Küçükçekmece işçileri açısından ücretler konusunda iki eğilim olduğu söylenebilir. Birincisi “Biz de aynı parayı alıyoruz greve çıkacağımıza şükür ediyoruz en azından işimiz var” şeklinde. İkinci gruptaki işçiler ise yol, yemek, AGİ çıkarılınca ücretlerinin asgari ücret seviyesinde olduğunu ve
bununla geçinmenin mümkün olmadığını anlatıyor ve grevdeki işçileri desteklediklerini söylüyorlar. İşçiler “Greve çıkan işçiler haklıdır, umarım istediklerini alırlar. Ama biz buradan ne yapabiliriz ki?” diyor.
Belediye işçileri iki belediye yönetiminin de zamlara ilişkin çarpıtmalarını tepkiyle karşılıyorlar. Çünkü aynı işi yapıyorlar. Yol, yemek ve AGİ dahil en fazla 4 bin 50 TL aldığını belirten bir işçi, “Ben evin kirası, faturası derken borç içinde yaşıyorum. Geçinemiyorum” diyor.
‘ZATEN HAKKIM OLANI ALIYORUM’
İşçiler içinde kendi işyerlerinde grevin gündeme gelmesi halinde geri adım atmayacaklarını söyleyenlerin de azınlıkta olmadığını söylemek gerek. Kendi koşullarını değerlendirirken, Kadıköy ve Mal
tepe Belediyelerinde yaşanan grevlerin öğretici olduğunu, benzer şartlarda çalışmalarına rağmen daha iyi şartlarda çalışmak için grev dahil mücadelenin de bir seçenek olduğunu gösterdiğini söyleyebiliriz. Küçükçekmece belediyesinde CHP yönetiminden öncesinde de çalışan bir temizlik işçisi, “Önceden AKP döneminde doğru düzgün maaşımızı bile alamıyorduk, şimdi en azından düzenli maaşımız yatıyor. Ama zaten benim hakkım olanı verdi diye susacak değilim. Çünkü ben bu ücretle ay sonunu değil ay ortasını getiremiyorum” diyor. İşçi birleşip ortak ses çıkarmadıkça da bu durumun değişmeyeceğini vurguluyor.
Öte yandan kendi çalışma koşullarına ve sendikanın tutumuna dair sorularımızı genelde geçiştiren işçilerin anlattıkları, sendika ve işçiler arasındaki bağın da zayıflığına işaret ediyor.