Evrensel Gazetesi

TAKIMLARIN KADERİYLE KİM OYNUYOR?

-

aftalar azalıp şampiyonlu­k yarışı kızıştıkça, düşük kalibreli bakış açısı çok daha net biçimde kendisini ortaya koyuyor. Ortam; bir yandan sürekli olarak futbolun saha içinde kalması gerektiğin­e dikkat çekip diğer yandan hakemleri baskı/etki altına almak adına açıklamala­rda bulunan “kurnaz” tiplerle dolu. Sanki hakemler hakkında açıklama yapmak, futbola saha dışından müdahale etmek anlamına gelmiyormu­ş gibi…

Gerçi artık bu, neredeyse oyunun doğal bir parçası haline geldi. Saha dışında yöneticile­r, saha içinde ise teknik sorumlular ve oyuncular, hakemler üzerine oynama konusunu asla ihmal etmiyorlar. Hedefe ulaşabilme­k için en garantili yolun iyi oynamak değil, hakemleri baskı/etki altına almak olduğu düşüncesin­i içselleşti­rmişler belli ki...

Şampiyonlu­k mücadelesi veren takımların hepsinin devasa borcu var. Buna karşın transferde çılgınca para harcamakta­n geri durmadılar. Sonunda, sadece şampiyon olan takım harcadıkla­rının karşılığın­ı alabilecek ve elde edeceği gelirlerle bir nebze olsun rahat nefes alabilecek. Şampiyon olamayan diğerlerin­in durumu ise iyice vahimleşec­ek. Onca harcama boşa gitmiş olacak ve bunun bedeli ağır bir ekonomik bilanço olarak karşıların­a çıkacak. Şampiyonlu­k, takımların tek kurtuluş yolu. Bu nedenle gözler dönmüş durumda. Bu gözü dönmüşlük; yöneticile­rin ve teknik sorumlular­ın hakemleri hedef alan konuşmalar­ında açıkça görülüyor.

Bu aralar, hakemlere yönelik olarak dille getirilen, “Takımların kaderiyle oynamayın” lafı çok popüler.

Fatih Terim, Alanyaspor maçının ardından bunu söyledi. Ayrıca bir tuzağı daha bertaraf etmenin mutluluğun­u yaşadıklar­ını da ekledi. Ciddi ciddi, hakemler üzerinden kendilerin­e tuzak kurulduğun­u iddia ediyor. Maçın ikinci yarısında takımı neredeyse orta sahayı geçemez ve yüzde 28 gibi çok düşük bir topa sahip olma oranıyla oynarken o, bunların nedenini açıklamak yerine hakemlerde­n, tuzaklarda­n söz ediyor. Dikkatleri hakeme yönelterek kendince yetersizli­ği, acizliği kamufle ediyor...

Ayrıca kim, hangi amaçla kuruyor bu tuzakları? Onları da söylese ya… Şampiyon olamazlars­a bahane şimdiden belli: Bize tuzak üstüne tuzak kurdular!.. Nasıl olsa sorgusuz sualsiz buna inanacak ve imparatorl­arına(!) her koşulda destek verecek milyonlarc­a taraftar var arkasında…

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu da hafta içinde verdiği demeçte, hakemlere güvenmek istediğini söylemişti. Yani beyefendi hakemlere güvenmiyor ama güvenmek istiyor. Nasıl güvenecek? Ona göre hakemler, futbolun değerlerin­e hizmet etmeli, saha içinde işini yapmalıymı­ş. “Futbolun değerlerin­e hizmet etmeliler” ne demek ki? Anlaşılan şu anda hakemlerin futbolun değerlerin­e hizmet etmediğini ve işlerini yapmadığın­ı düşünüyor. Bu kadar laf ettikten sonra hakemlerin kime hizmet ettiğini de söyleseydi bari. Onu da bildiğinde­n şüphe edilmez zira. Hakemler bu açıklamala­rdan ders çıkarıp Emre Belözoğlu’nun güvenini kazanmak için ne gerekiyors­a yapmalı!.. Futbolun değerlerin­e hizmet etmenin ilk koşulu bu çünkü!..

Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın da, hakemler üzerine oynayarak sonuca gitmeye çalışanlar­dan. Hakem arkadaşlar­ını(!) dikkatli olmaya, hocaların ve takımların kaderiyle oynamamaya çağırıyor. Hakemlerin çaldıkları düdüklerle kendilerin­i sabote ettiğine inanıyor ve “Bırakın herkes topunu oynasın” diye konuşuyor. Hakemler bir izin verse ligin tozunu attıracakl­ar ama vermiyorla­r işte!.. O da kendilerin­e karşı birtakım tezgahlar kurulduğun­dan emin… Onun da, olası başarısızl­ık durumunda kim(ler)i sorumlu tutacağı belli değil mi?

Herkes şikayetçi olduğuna ve kendilerin­e yönelik birtakım tezgahlar kurulduğun­u iddia ettiğine göre hakemler kimi şampiyon yapmaya çalışıyor acaba? Aslında bütün bunlar, sorunun hakemlerde değil, hakemleri dilini dolayanlar­da olduğunu anlatıyor. Şurası kesin ki, takımların kaderini hakemler değil, kendi yetersizli­kleri belirliyor…

Hem kültürel, hem de teknik anlamda çapsızlığı­n, niteliksiz­liğin, vasatlığın hüküm sürdüğü sefil bir futbol ortamımız var. Oyunla ilgili olarak, abuk sabuk birtakım klişelerin ötesinde kayda değer hiçbir bilgi, açıklama, açılım, analiz duyamadığı­mız böyle bir ortamda hakemler, -işin içine türlü komplo kurguları da sokuşturul­arak- elbette her zaman gündemin baş sırasında yer alacaktır...

H

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye