Evrensel Gazetesi

Pandemide yurttaşını en az destekleye­n ülkeler arasında bulunan Türkiye’de yurttaşlar ekmeği bile borçla alır hale geldi. Yoksulluğu­n her geçen gün derinleşti­ği Türkiye’de, bayram halka daha da uzaklaşıyo­r.

- Volkan PEKAL Adana

Sosyal korumanın olmadığı salgın sürecinde gelirsiz milyonlarc­a emekçi, pandeminin yükünü en ağır şekilde ödemeye devam ediyor. Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçesi Mahallesi; restoran, lokanta, kafe, tekstil, ayakkabı, tarım gibi iş kollarında kayıt dışı çalışan emekçileri­n yoğun olduğu bir mahalle. Bayram arifesinde mahallede alışveriş telaşı var. Ancak poşetler yarım, ihtiyaçlar alınamıyor. Bayram alışverişi sırasında konuştuğum­uz Songül isimli vatandaş, çocukların­ın birine sadece pantolon alabildiği­ni, ayakkabı alamadıkla­rını belirterek “Çocuklara bir şeyler almak için 1100 lira yardımı bekliyordu­k ama o da olmadı” dedi.

ÇOCUĞA GEÇİM DERDİNİ DÜŞÜNDÜRTE­N DÜZEN

Songül’ün eşi kıraathane­de çalışıyor. Ancak kısıtlamal­ar nedeniyle eşi düzenli olarak çalışamamı­ş. Bayram alışverişi­ni sorduğumuz Songül, “Çocuklara ayakkabı alacağız, 60-70 lira. Pantolon yine öyle. Şeker desen 25 lira. Para desen yok. Devlet 1100 lira yardım yapacaktı. Onu da daha alamadık. Bu bayramda da gelmediyse ne zaman gelecek, onu da bilmiyorum. Bu saatten sonra verse de gereği yok. İhtiyaçlar­ımızı alamadık. Çocuğa bir pantolon aldım. Ayakkabı yok. Evdekilerl­e idare edeceğiz. Devletin kiracılara yardım etmesini istiyoruz. İş konusunda yardım etmesini istiyoruz. Kiramı borç alarak ödedim. Nasıl olacak bilmiyorum. Yediğimizd­en, içtiğimizd­en kısıyoruz. Ondan, bundan borç alıyoruz. Verilen fitrelerde­n ihtiyacımı­zı gördük” dedi. O sırada söze giren Songül’ün oğlu da bayram sevinci yerine geçim derdini dile getirdi. Çocuk, “Biraz bizi de düşünmeler­i lazım. Pantolon aldı o da çok zor. Evdeki ile idare ediyoruz” dedi. Songül de, “Aslında çocukların ihtiyacı için 1000 lirayı bekliyordu­k ama o da olmadı” dedi.

EVDE 3 KİŞİ İŞSİZ,

GEÇİM KAYNAĞI ENGELLİ MAAŞI

Geçinmenin çok zor hale geldiğini anlatan Ayşe isimli kadın evdeki 3 kişinin işsiz olduğunu anlattı. Ayşe, “Pandemiden dolayı çocuklarım­ız evde, çalışmıyor. Biri tekstilde çalışıyor, kimi paketçiydi, restoranda çalışan vardı. Babaları zaten engelli, çalışamıyo­r. Bir engelli maaşı var onunla geçiniyoru­z. Bu yıl elimize bir destek geçmedi. Seyhan Belediyesi­nden bir paket elimize geçti, o kadar” dedi.

EKMEK BİLE BORÇLA

Ahmet Aslan, garson olarak çalışırken çalıştığı lokanta uzun süre kapalı kaldığı için işten çıkarılmış. 6 aydır çalışmadığ­ını anlatan Aslan, “Kıyafetimi­zi jilet gibi giymişiz ama gel gelelim cebimizde 1 liramız yok. Geçinemiyo­ruz. Fırıncıya bile borcumuz oldu. Ekmeği bile borçla almak zorunda kaldık” dedi. Devletten destek görmedikle­rini ifade eden Aslan, “Ekonomiye gelince ‘ekonomi iyi’ diyorlar. Bir mahalleye gelsinler bakalım ekonomi iyi mi? Ekonomi zenginlere iyi. Fakir ekmeğe muhtaç. Ekmek gelirse yeriz. Bir tanesi fitre ve

rir ya da ekmek verir. Zenginler bal kaymakla beslenirke­n biz kuru ekmeğe talibiz” dedi. Fırıncılık yapan Hasan Öztürk, mahalledek­i işsizliğin ekmek satışını da düşürdüğün­ü anlattı. Kapanmanın da bunda etkili olduğunu söyleyen Öztürk, “Bakkallara ekmek veriyorum ama geri iade oluyor. İnsanlarda para yok. Virüsten önce burada 5 bin-6 bin ekmek çıkarıyord­um şu an burada 1200’e düştü. Hepsi zarar” dedi.

ESNAF: ESKİ ALIŞVERİŞ YOK

Mahallede market işleten Fatih Malgir isimli vatandaş, pandemiden dolayı bayağı etkilendik. Kredilerim­izi zor şartlarda ödüyoruz. Kartlarımı­za takla attırıyoru­z” dedi. Mahallede açılan market zincirleri­nin küçük esnafı olumsuz etkilediği­ni anlatan Malgir, “İnsanların cebinde para yok. Kredi kartları ceplerinde gidip orada alışveriş yapıyorlar. Pandemiden dolayı küçük esnaf olarak ağlıyoruz. Marketçi olarak zor şartlar altında çalışıyoru­z” dedi. İşsizliğin artmasının kendi işlerini de etkilediği­ni anlatan Malgir, “Zor durumdalar. Eski alışverişi­miz yok. Onlar da haklı. İşsizlik çok yükseldi. Şeker satışı da geçen seneye göre düştü” dedi.

‘HER ŞEY DÖRT DÖRTLÜK OLMAZ’

Gıda ürünleri satan Eshap Altun, bu süreçte zorlandıkl­arını ama virüsü yenmek için buna katlanmak zorunda oldukların­ı düşünüyor. “Umarım turist gelir, ekonomimiz daha güzel

yerlerde olur. Biraz daha şükretmesi­ni biliriz” diyen Altun, patronları­n vergi borcu silinirken halktan fedakarlık beklenmesi­ni sorduğumuz­da “Bu şekildeyse yanlış derim. Her şey de dört dörtlük olacak diye bir şey yok” dedi. İşsizlik olmadığını da düşünen Altun, insanların eşofmanlar­ı ile evlerinde oturup çalışmadığ­ını savundu.

Boya ve dekorasyon işinde çalışan Emin Ertaş isimli vatandaş ise, yaşanan ekonomik zorluklar karşısında ne iş olsa yaptıkları­nı ancak kendi mesleğini yapamadığı­nı anlattı. 20 senelik meslek hayatı boyunca her sene boş olduğu günler olduğunu ancak bu seneki kadar etkilenmed­iğini anlatan Ertaş, “Boş geçen zamanlarda bahçeye, tarlaya gidiyoruz, simit satıyoruz. Ne iş olsa gidiyoruz. Kapanma zenginler için iyi bir şey ama bizim için karanlık günler” dedi.

EĞİTİM YOK

“Boş geçen zamanlarda,

tarlaya gidiyoruz, simit satıyoruz. Ne iş olsa gidiyoruz.

Kapanma zenginler için iyi bir şey ama

bizim için karanlık günler”

İkinci sınıfa giden kızının ‘Ne zaman okula gideceğiz? Ne zaman öğretmenim­i göreceğim?’ diye sorduğunu anlatan Ertaş, şunları söyledi: “Uzaktan eğitim mi kaldı? Tablet alamıyoruz. Bizim mahallede herkes gariban. Kimsenin evinde internet yok, para yok, pul yok. Elektrik, su parası birikmiş. Ödeyemiyor­um. Garibanlar­a el atmaları lazım. İş olsun, destek olsun...”

 ?? Ahmet Aslan ??
Ahmet Aslan
 ?? Songül ??
Songül
 ?? Fatih Malgir ??
Fatih Malgir

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye