İktidar OHAL yetkileri ile seçimlere girmek istiyor
Yücel Demirer: Torba yasaların bildik karmaşası içinde seçim döneminde işlevli olabilecek aktörlerin önü şimdiden kesilmek, hak arayışı yöntemleri yok edilmek isteniyor. Bu hamleye ancak duru bir seçim süreci için şimdiden kurulacak ittifaklar ve görevlenmeler ile cevap verilebilir.
5 Temmuz darbe girişiminin 5’inci yılı geride kalırken, siyasetin sıcak gündeminde darbe sonrası dağıtıldığı iddia edilen silahlar tartışması var. Siyaset Bilimci Doç. Dr. Yücel Demirer, “Enerjik bir dayanışma ağı ile OHAL yetkilerinden kurtulunup seçimlere hazırlanılabilir” ifadesini kullanırken, Siyaset Bilimci Dr. Emrah Gülsunar, iktidarın önümüzdeki seçim sürecine fiili OHAL koşullarında girmek istediğini söyledi.
Siyasetin sıcak gündem başlıklarını KODA (Kocaeli Dayanışma Akademisi) kurucularından Siyaset Bilimci Doç. Dr. Yücel Demirer ve Siyaset Bilimci Dr. Emrah Gülsunar ile konuştuk.
Mafya lideri Sedat Peker’in iddiaları ile 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında dağıtılan kayıp silahlar gündeme geldi. Hdp’nin kayıp silahlarla ilgili Meclis araştırması AKP-MHP oylarıyla reddedildi. İktidar kayıp silah iddiasının neden araştırılmasını istemediği sorusuna Yücel Demirer şu ifadeyle yanıt verdi: “Bir kurum olarak parlamentonun işlevinin uzun bir süredir iktidarın iki ortağının inisiyatifiyle geriletildiğini, TBMM’NIN etki alanının büyük ölçüde daraltıldığını biliyoruz. HDP’LI milletvekillerince 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dağıtılan ve sonrasında kayıp olarak tanımlanan silahların akıbeti konusunda verilen önergenin reddi, içinde yaşadığımız siyasal ortamın ve ülke hukukunun kalitesi hakkında bir fikir veriyor. Ancak ret kararının negatif etkisi bununla sınırlı değil. Konusu itibariyle mutlaka ciddiye alınması ve kamuoyunun rahatlatılması gereken bu iddiaya ilişkin gündemdeki soruların yanıtsız bırakılmasının çok katmanlı sonuçları mevcut. Sağlayacağı içerik bilgisi yanında Meclis araştırmalarının sembolik bir anlamı var ve sürecin önünün kapatılması başlı başına bir mesaj içermekte. Araştırma önergesinin konusu bir imar, doğal afet, eğitim, spor, çevre bahsiymiş gibi davranamayız. Önerge son derece yıkıcı sonuçlar doğurabilecek acil bir içeriğe sahip. Bu kadar büyük bir tehlike görülmüyorsa bu ciddi bir siyasal irade eksikliğinin işareti. Yok tehlike görülüp de siyasal ortamdaki tedirginlik düzeyini artırmak için bir fırsat olarak kullanılmak isteniyorsa bu durum daha da vahim. Siyasete kanıksanmış araçlar dışındaki araçlarla, siyaset literatürü ve meşruiyet alanı dışındaki
1araçlarla giderek daha çok müdahale edildiği bir dönemde Meclis araştırmasının reddi ilerde yazılacak siyasal tarih kitaplarına girecek kadar berbat bir karar.”
‘DURU İTTİFAKLARLA CEVAP VERİLEBİLİR’
AKP milletvekillerinin imzası ile Meclise getirilen ve muhalefettin OHAL yetkilerini üç yıl daha uzattığı eleştirisine neden olan yasaya; iktidarın neden ihtiyaç duyduğu sorusuna ise Demirer, “İktidar böyle bir yasaya iktidarda kalabilmek için, bu umutla ihtiyaç duydu. Siyasal mücadele ve müdahale imkanlarını daraltan ve körelten OHAL çerçevesi bu torba yasa teklifiyle yalnızca uzatılmakla kalmıyor kalıcılaştırılıyor da. Bunlar demokrasi kalitesi ve siyasal hayatın temel dinamikleri açısından tedirgin edici işaretler. Muhalefet hattının bu konuyu görmemesi, hak ettiği karşılığı vermemesi bir başka önemli sorun. Torba yasaların bildik karmaşası içinde seçim döneminde işlevli olabilecek aktörlerin önü şimdiden kesilmek, hak arayışı yöntemleri yok edilmek isteniyor. Bu hamleye ancak duru bir seçim süreci için şimdiden kurulacak ittifaklar ve görevlenmeler ile cevap verilebilir” ifadesiyle yanıt verdi.
‘ENERJİK BİR DAYANIŞMA AĞININ KURULMASINA EMEK VERİLMELİ’
Yücel Demirer, söz konusu yasa teklifinin beraberinde erken seçim tartışmasını da getirmesine dair de şunları söyledi: “Olağan seçimlere iki yıl kaldığını, kalan son yılın seçim döneminden sayıldığını akılda tutarsak, zaten bir seçim döneminde olduğumuz ortada. Bu durum Adalet ve Kalkınma Parti teşkilatlarının yoğun programlarından da izlenebiliyor. Öte yandan torba yasa teklifi ile seçimlere olağanüstü hal koşullarında girilmek istendiği görülüyor. Bizi seçimsiz bir dönemin beklediği, seçimlerin yapılmayacağı şeklindeki yorumların aksine seçimin yaklaşmakta olduğunu düşünüyorum. Ancak yakınlardaki seçimlerde gözlenen demokrasi dışı uygulamalar akılda tutularak hazırlıklı olunması gerekiyor. Yapılmış usulsüzlük örneklerine hazırlıklı olmak yanında, torba yasa teklifinin içerdiği tehlikeye karşı da hukuki önlemler düşünülmeli, enerjik bir dayanışma ağının kurulmasına emek verilmelidir.”
‘SİYASAL SİSTEMİN BÜTÜNÜNE MESAJ VERİLMEK İSTENİYOR’
HDP İzmir İl binasına yapılan saldırı ve Deniz Poyraz’ın katledilmesi sıcaklığını korurken, Marmaris’te de HDP il binasına saldırı oldu. HDP’YE yönelik saldırı politikasına dair de Demirer, “Ben uzunca bir süredir HDP’YE yönelik uygulamaların Hdp’den çok siyasal sistemin bütününe yönelik bir sindirme politikasının parçası olduğunu düşünüyorum. Çünkü hem HDP tabanı, hem de genel merkez yönetimi bu türden yıldırma politikalarının etkisizliğini defalarca gösterdi. Bu yüzden HDP’YE yönelik baskı ve yıldırma politikasının siyasal sistemin bütününe verdiği mesaj üzerinde durmakta fayda var. Aslında sorularınızın altına çizdiği; Meclis araştırma önergesi reddi kararından OHAL uygulamalarının uzatılmasına, seçim sürecinin gölgelenmesine uygun bir ortam yaratılmasından HDP’YE yönelik müthiş baskıya kadar bir bütün olarak demokratik ortamlarda görülmeyecek uygulamalarla karşı karşıya olduğumuzu vurgulamakta fayda var” şeklinde konuştu.