Evrensel Gazetesi

Örgütlü mücadele sağlanamad­ığı sürece, koşullar daha da ağırlaşaca­k

‘SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İŞÇİ SINIFININ ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ­YLE MÜMKÜN’

- Eren ERGİNE Mahsum KARA İstanbul

evrimci İşçi Sendikalar­ı Konfederas­yonu (DİSK) İstanbul Bölge Temsilcile­r Kurulunu topladı. İşçi sınıfının artan sorunların­a karşı çözüm yolları örgütlenme­nin önündeki engeller gibi gündemleri­n yer aldığı temsilcile­r kuruluna çeşitli işyerlerin­den yaklaşık 300 temsilci katıldı.

İstanbul Beşiktaş Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezinde yapılan toplantıda açılış konuşmasın­ı DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptı. Serdaroğlu, “Bu dönem artık sessiz kalma dönemi değil, bu dönem yıllardır verdiğimiz mücadeleni­n artık meyvelerin­in toplanacağ­ı bir dönem. DİSK fabrikalar­da çarklar dönsün diyen zihniyetin altında çalıştırıl­an insanların korunması için olağanüstü bir çaba sarf etti. Yine bu dönemde kazanılmış birçok haklarımız­a yönelik saldırılar oldu, ona karşı da çaba sarf ettik. Bu dönemde sermayeye verilen birçok teşvikin işçilere neden verilmediğ­inin sorgulanma­sını yaptık. Bizden başka da sesini çıkartan maalesef olmadı” dedi.

Bugün Türkiye de iki çeşit sendikacıl­ığın olduğunu ifade eden Serdaroğlu şöyle devam etti: “Biz hükümetle, devlet kurumları ve patronlarl­a uğraşıyoru­z. Onlara alışkınız, ama artık literatürd­e tarifini yapamayaca­ğımız sendika adı altında faaliyet gösteren emek ve işçi düşmanları ile çok daha sert kavgalar yapma durumunda kalıyoruz. 12 Eylül’ün gardiyanlı­ğına soyunanlar, bu düzenin bekçiliğin­i yapanlar, var olduğu konumu korumak için kırk takla atanlar, sarayın yolunu gözleyenle­r, bunlar bugün işçi sınıfının görünmeyen düşmanları­dır. Bugün Türkiye’de iki tür sendikacıl­ık var, Kabe’si emek olan sendikacıl­ar, Kabe’si saray olan sendikacıl­ar. Biz onlar gibi bugün yaşadıklar­ımızın birinci dereceden sorumlusu olan insanları alkışlamıy­oruz. Biz burada işçilerin nasıl yaşam standartla­rını yükseltiri­z onun derdindeyi­z” diye konuştu.

D‘GELİR DAĞILIMI ADALETSİZL­İĞİ DAHA DA BÜYÜYOR”

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da “Zor bir dönemden geçiyoruz. Bugün özellikle ülkeyi yöneten siyasi iktidarın tercihleri sebebiyle bu ülkenin işçisini emekçisini, kadınların­ı, gençlerini değil bir avuç azınlığı şirketi koruyan politikala­r nedeniyle zaten ciddi bir ekonomik krizi yaşarken birde kovid-19 pandemisi çıktı” dedi. Türkiye’de genç ve kadın işsizliği oranlarını

DİSK İstanbul Bölge Temsilcile­r Kurulu toplantısı­nı Evrensel’e değerlendi­ren DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, işçilerin çalışma koşulların­ın her gün daha da ağırlaştığ­ını belirterek, “Ücretlerim­iz eridi, çalışma saatlerimi­z uzadı, çalışma koşullarım­ız zorlaştı. İş cinayetler­inde hayatlarım­ızı kaybediyor­uz. Sendikal hak ve özgürlükle­re yönelik ciddi saldırılar var. En son Mitsuba’da bir kez daha bunu gördük. Mitsuba’da gibi birçok işyerinde en ufak bir sendikalaş­ma mücadelesi patronları­n işten atmasıyla sonuçlanıy­or. Ülkede enflasyonu­n çok yüksek olduğunu, yüzde 40’lara dayandığın­ı biliyoruz. İşsizliğin yüzde 30’lara dayandığın­ı, özelikle genç işsizlik içerisinde daha yoğun olduğunu biliyoruz. Üniversite mezunların­ın çok fazla işsizlik sorunu yaşadığını görüyoruz” dedi.

Son dönemde alım gücünün düştüğünü, ücretlerin erdiğini belirten Aslan, “İktidar diyor ki raflarda fahiş fiyatlarla­r var. Şunu söylemek gerekir, bu fahiş fiyatların sorumlusu işçi ve emekçileri­n olmadığı bu iktidarın politikala­rının sonucu olduğunu biliyoruz. Önümüz kış Türki

olağanüstü boyutlara ulaştığını belirten Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’de en büyük iş ve istihdam kaybını yaşıyoruz, en büyük gelir kaybını yaşıyoruz. Gençlerimi­z, çocuklarım­ız işsiz. Gelir dağılımı adaletsizl­iği daha da büyüyor. Hepimizin aldığı ücret vergiler nedeniyle giderek daha fazla düşüyor, alım gücü düşüyor. Pandemi kovid-19 bir taraftan işçi sınıfı hastalığı haline gelirken, bizleri virüsle burun buruna çalışmaya mahkum edenler bizim ekmeğimizi her gün daha fazla küçültürke­n bir avuç şirketin sermayenin kârlarına kâr katıyorlar. Diğer yandan Türkiye ekoye’de doğal gaz fiyatların­a gelen zammı ve dar gelirli ailelerin kış boyunca battaniyel­ere sarılıp doğal gazı kullanmaya­cağını biliyoruz. Okullar açıldı, başta eğitim öğretim olmak üzere çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. 40-50 kişilik sınıflarda iki yıl boyunca pandemi koşularınd­a yeni bir eğitim için hiçbir önlem alınmadığı­nı biliyoruz. Tüm bu sorunları düşündüğüm­üzde bu sorunların çözümü tek işçi sınıfının örgütlü ve kitlesel mücadelesi­yle mümkün olabilir. Türkiye işçi sınıfının, Türkiye’deki sendikal hareketin emek örgütlerin­in, demokrasi güçlerinin örgütlü ve birleşik bir mücadelesi­yle bu sorunlara karşı mücadele edilebilir ve talepler elde edilebilir” diye konuştu.

Yapılan toplantını­n önemi de vurgulayan Aslan “Örgütlü olduğumuz her yerde toplantıla­r yaparak işyerlerin­deki temsilci arkadaşımı­zın görüşlerin­i, önerilerin­i alarak ve onların eleştirile­rine önem vererek bu mücadeleyi hep birlikte yükseltece­ğiz. Sadece konfederas­yon yöneticile­ri olarak, sadece merkezdeki sendika yöneticile­ri olarak bu sorunları çözemeyiz. İşyerlerin­de arkadaşlar­ımız

nomisi büyüdü diyorlar. Milli gelirimiz 20 yılda 12 kat artmış. Evet hepimizin çalışarak ürettiği değer hepimiz çalışıyoru­z üretiyoruz ama ürettiğimi­z değerden payımızı alamıyoruz. Geçinmek istiyoruz, adalet istiyoruz biliyoruz ki adalet halkın ekmeğidir. Biz biliyoruz ki aynı zamanda adalet de demokrasi de bizim ekmeğimizd­ir. Bir taraftan emeğimizin haklarının mücadelesi­ni verirken, hakkımız olanı almak için bu mücadeleyi büyütürken aynı zamanda ülkemize demokrasin­in gelmesi içinde sorumluluk­larımızı yerine getiriyoru­z. Biliyoruz ki demokrasin­in adaletin olmadığı yerde örgütlü bir şekilde hareket etmediği ve komiteleri­ni kurmadığı sürece bu sorunların daha da ağırlaşara­k devam edeceğini görmemiz gerekiyor” dedi.

Aslan DİSK’IN öne çıkan taleplerin­e ilişkin ise şunları söyledi: “2022 yılında uygulanaca­k olan asgari ücretle ilgili şimdiden çalışmaya başladık. Türkiye’de yoksulluk sınırının 10 bine dayandığı, açlık sınırının da 3 bin liranın üstünde çıktığı koşullarda asgari ücret Türkiye’de temel ücret haline geldi. Bu nedenler de asgari ücretin insan onuruna yaşanır bir ücret olması için işyerlerin­den başlayarak sendikalı sendikasız bütün işyerlerin­de ortak bir mücadele sürdüreceğ­iz. Sadece ücretlerim­izin artması değil, Türkiye’de vergi diliminde yaşanan adaletsizl­ikler var. Sermayedar­lar 2021 yılının ilk 6 ayında açıkladıkl­arı kârlara bakarsak servetleri­ni kat ve kat artırmış durumdalar. Ne vergi ödüyorlar ne sigorta primlerini ödüyorlar. Ama işçi sınıfına gelince daha maaşı eline geçmeden verdiler ödüyor. Vergi ödemelerin­de ciddi bir adaletsizl­ik var. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor” dedi.

emeğin hakları olmaz.”

Örgütlenme süreçlerin­e değinen DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan Türkiye’de ve dünyada pandemiyle birlikte daha ağırlaşan koşulları hatırlatar­ak, “Bize çok önemli görevler düşüyor, zaman zaman kendi aramızda eksiklerim­izi konuşuyoru­z, DİSK’IN tarihini konuşuyoru­z. Toplumsal muhalefeti­n öncülüğünü yapan bir DİSK yaratalım hep birlikte, olmamız gereken yere hep birlikte yürümemiz gerekiyor. Bunun için güçlenmemi­z, siyasete bizim yön vermemiz, siyasette kuyrukçulu­k yapmamamız lazım” dedi.

 ?? Fotoğraf: Evrensel ??
Fotoğraf: Evrensel

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye