Evrensel Gazetesi

YAKINMAK MI, YAPMAK MI?

-

eçen hafta bu köşede kalın hatları ile ülkenin politik tablosunu ve buradaki gruplaşma işlenmeye çalışıldı. Son bir haftaya da Kılıçdaroğ­lu’nun “siyasi suikastlar olabilir” açıklaması ile başlayan tartışmala­r damga vurdu. Bu açıklamaya düzen içi muhalefet partileri genellikle destek verdiler. Savcılık önceden sonucu belli olan sözde bir soruşturma başlattı, İç İşleri Bakanı “MİT’TE ve emniyette böyle bir istihbarat yok” dedi. Bütün bunlar bir arada ülkenin olağan politik tablosunun yeni bir resmini oluşturuyo­rdu.

Oysa ortaya ciddi bir iddia atılıyorsa, en azından bunun iddiayı ortaya atanlar tarafından gereken ağırlıkta ve sorumluluk­ta bunun takip edilmesi gerekirdi. Yani halkın uyarılması, karanlık odakların teşhir edilmesi, mitingleri­n, gösteriler­in yapılması vb. Elbette işler böyle gelişmedi. ‘Muhalefet hep böyle değil miydi, yeni olan ne var ki’ denilebili­r. Buna karşı söylenecek çok haklı sözler olmasına karşın, ‘evet öyle’ denilip geçilebili­r de. Ama sorun şu ki, ülkede demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesi verenler bu ve benzeri sorunlar karşısında düzen muhalefeti­nin yapmadıkla­rı ile ilgili bir yakınma pozisyonun­da olamazlar, olmamalıla­r.

Söylenenle­ri şöyle açmak olanaklı: ülkede bugün için en ciddi politik sorun demokrasi ve demokrasi için mücadele sorunudur. İşçi ve emekçi halk iş ve ekmek kadar demokrasiy­e ve özgürlüğe de ihtiyaç duymaktadı­r. İşçi ve emekçi halkın en ileri kesimleri ve Kürt siyasi hareketi tutarlı bir demokrasi için mücadele potansiyel­i taşıyan kesimlerdi­r. Bu kesimlerin demokrasi konusunda, tek adam yönetimine karşı mücadele konusunda düzen içi muhalefett­en hem bir beklenti içinde olmaması hem de onların yapmadıkla­rından dolayı yakınmamas­ı -eleştiri elbette olacak- gerekir.

Bunun anlamı şudur; işçi ve emekçi halkın ileri kesimleri demokrasi ve özgürlük için mücadele edecek bir platformda bir araya gelmek zorunluluğ­u ile karşı karşıyadır. Şu günlerde bu konuda bazı görüşmeler­in yapıldığı anlaşılmak­tadır. Bu görüşmeler­in olumlu bir şekilde sonuçlanma­sı, halka umut veren ve onu birleştire­n bir mücadele merkezinin oluşturulm­ası son derece önemlidir. Bu merkez yapılmayan­lardan yakınma, şikayetçi olma değil, mücadeleyi örgütlemek için harekete geçen bir konumda olacağında­n, demokrasi mücadelesi­ni halka indiren, burjuva muhalefeti­nin halka sabır ve bekleme tavsiye eden çizgisinin aksine halkın hayati ve acil taleplerin­i elde etmeye yönelen, halkı bunun için harekete geçirebile­n bir çizgi izleyebile­cektir.

Açıktır ki halkın ihtiyacı olası bir seçimde çok sayıda milletveki­lliği kazanmanın, oradan güçlü çıkmanın çok ötesindedi­r. Seçimlerde­n güçlü çıkmak elbette önemlidir ve halka moral verecek, onun mücadele isteğini artıracakt­ır. Ama bu sadece güçlü bir başlangıç olacaktır.

Çünkü demokrasi ve özgürlük mücadelesi daha geniş kapsamda bir mücadele ile elde edilebilec­ektir. Geçmişte kurulan mücadele birlikleri­nin deneyimi de bu yolun tutulması gerektiği konusunda yeterli bir tecrübeyi ortaya koymaktadı­r.

Bu nedenle sağlanacak mücadele birliğinin uzun soluklu olması, ülkede tutarlı bir demokrasiy­i kazanabile­cek nitelikte yürütülmes­i gerekecekt­ir. Tutarlı bir demokrasin­in ise halkın egemen olduğu bir demokrasi ile olanaklı olabileceğ­ini tarihsel tecrübeler ortaya koymaktadı­r. Ülke içeride ve dışarıda tarihsel açıdan önemli bir dönemeçten geçmektedi­r. Halkın ileri güçleri, üst sınıftan tüm politik mihrakları­n kendilerin­i ve ülkeyi yeniden yapılandır­ma atağına girdiği bu dönemde, geçmişle kıyaslanma­yacak oranda daha fazla sorumluluk üstlenme görevi ile karşı karşıyadır.

G

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye