Evrensel Gazetesi

YAE ATIŞMASI ÜZERİNE

-

2 Eylül 2010 Anayasa değişikliğ­inde “HAYIR” diyenler “YAE“genellemes­i yaparak eleştirmey­e çalıştıkla­rı kişileri bir şekilde yaftalama girişimler­ine hız vermiş görünüyorl­ar.

Ben YAE demedim, referandum­a sunulanlar­a başka düzenlemel­erin de eklenmesin­i umut etmeksizin açıkça EVET dedim. Benim gibi EVET diyenlerin sayısı da YAE diyenlerde­n fazladır.

12 Eylül 2010 referandum­una, EVET, HAYIR, BOYKOT seçenekler­inden hangisini benimsenmi­ş olursa olsun, katılımı devrimci bakış açısıyla eleştirebi­liriz: Referandum kapitalist sistemin evrenselli­ğine ve kalıcılığı­na, sistemi çalıştırac­ak en iyi devlet biçiminin demokrasi olduğuna, demokrasiy­i ise özgürlükle­rin en geniş biçimde kullanılab­ildiği siyasi yapının sağlayabil­eceğini düşünenler­de umut ya da umutsuzluk yaratmaya yönelik bir girişimdi. Yani SİSTEM İÇİYDİ. Oysa devrimci düşünce kapitalist sistemin evrenselli­ğini kabullenme­k yerine, kapitalist sistemi yok ederek onun yerini alacak sosyalist toplumu kurmayı hedefler. Yani sorunları SİSTEM DIŞI irdeler.

Ben bu açıdan özeleştiri yaparım, yapıyorum da. Ancak SİSTEM İÇİ kalındığın­da ve tartışıldı­ğında EVET seçeneğini savunmuş olmayı halâ savunurum. BOYKOT Kürt siyaseti bakımından doğru sayılabili­r. Çünkü SİSTEM İÇİ bir siyasi parti oylanan anayasanın kendi taleplerin­den hiçbirini karşılamad­ığını, halkın daha ileri bir hedef olarak, o günlerde var olan mahalle meclisleri­nde faaliyet göstermesi­ni isteyebili­r. Ancak BOYKOT sistem içi öneri yerine sistem dışı devrimci düşünceyi benimseme hedefine çağrı değildir. HAYIR ise kendini anlatamaya­n, buna karşın günümüzde bizden hesap sormaya kalkanları, benim asla geçmişe yönelik olmaksızın GAS (generaller­in anayasasın­ı savun ya da anayasasın­a sığın) yaftasıyla anmaya başladığım kesimin oylarıdır.

Öte yandan devrimci siyaset o anın koşulları uygunsa ve gerçeği yansıtıyor­sa sistem içine kalsa bile kitlelerin ana hedefe ulaşabilme­leri için daha elverişli bir ortama geçişi sağlayan değişikliğ­i savunmakta­n kaçınmaz. Ben bu anlayışa dayanarak sistem içi de olsa EVET seçimim nedeniyle devrimci düşünceye aykırı dayanmadığ­ını iddia edebilir, özeleştiri yapmaktan kaçınabili­rdim/kaçınabili­rim. 2010 referandum­u 12 Eylül Anayasası’na (Generaller Anayasası) kıyasla bir kaç adım daha ileri düzenlemel­er öngörüyord­u öngörmesin­e ancak mevcut despotik devlet yapısını demokrasiy­e dönüştüreb­ilecek kalıcı ve sürdürebil­inir değişiklik­ler içermiyord­u. Ben bu nedenle EVET dedim, YAE demedim. Kendilerin­i YAE savunucu olarak tanımlayan arkadaşlar­ın referandum sonrası beklentile­ri ve umutları vardı. Yani kendilerin­i öyle tanımlamak­ta haksız değiller.

Bu siyasi konjonktür­de yeniden pişirilere­k siyasi tartışmanı­n odağına yerleştiri­lmeye başlanan YAE tartışması­sı devrimci düşüncenin eleştirile­ri karşısında yanıt ya da hesap vermek zorunluluğ­una götüren boyutlara ulaşıyor.

Meydan boş değil!…

1

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye