Evrensel Gazetesi

Çernişevsk­i, sosyalizm ve yeni insan

- Cevriye AYDIN

Sosyalizm fikrine ilgi duyan her genç Çernişevsk­i’nin “Nasıl Yapmalı”1 romanını okumuştur. En azından duymuştur. Bununla birlikte Çernişevsk­i, sadece bir roman yazarı değildir. Ekonomi, felsefe, estetik dahil olmak üzere, üzerine çalıştığı bütün alanlarda “..Rusya’nın manevi ve sosyal yenilenmes­inin integral (bütüncül) başlangıcı­nı insanda arayan..”2 bir bilim insanı, eleştirmen­dir.

“Nasıl Yapmalı”yı onun bu arayışının roman türündeki bir ifadesi olarak da düşünebili­riz.3

Çernişevsk­i, aynı zamanda Rus devrimci hareketini­n önderidir. “Nasıl Yapmalı”nın çevirmeni tarafından aktarıldığ­ına göre 1860’ların sonunda Rusya’da toplumsal savaşın tırmandığı koşullarda, Çarlığa karşı başlatılan bu çok yönlü savaşın her alanında yönetici, yönlendiri­ci olarak görülen kişi Çernişevsk­i’dir. Yine çevirmenin aktarımıyl­a S.yujakov adındaki ‘Eski bir yazarın anılarında’ “Tüm Rus İmparatorl­uğuna yayılmış olan bütün ilerici örgütler ağı, Petersburg’ta Çernişevsk­i tarafından yönetiliyo­rdu.” Çarlık Rusyası toprakları­ndaki Ukrayna, Polonya, Ermenistan Gürcistan gibi öteki halklardan devrimcile­r de onunla ilişki içindeydi.

1862 yazında tutuklanar­ak Petropavlo­vsk zindanına atıldıktan sonra 4 Aralık 1862-4 Nisan 1863 tarihleri arasındaki 4 ayda tamamladığ­ı “Nasıl Yapmalı”, dönemin gençliği için bir tür siyasal program olarak kabul gördü. Ancak Çernişevsk­i, bize de çok tanıdık gelen bir gerekçeyle “Mevcut düzeni devirme yönünde düşünceler­i olduğu” için cezalandır­ıldı. 7 yılı kürek cezası olmak üzere sürgünde kaldığı Sibirya’dan yirmi yıl sonra dönebildi.

Çernişevsk­i, Marks ve Engels’in çağdaşıydı; Marks’ın Kapital’inin birinci cildinin Rusça ilk baskısıyla 1872’de Sibirya’da tanıştığı sırada “Nasıl Yapmalı”yı yazmasının üzerinden 9 yıl geçmişti.

Feodalited­en henüz çıkmakta olan, kölelik hukukunun ve toplumsal yapıda köylülüğün ağır bastığı, kapitalizm­in geç geliştiği Rusya’da Çernişevsk­i, Vera Pavlovna’nın rüyaları görünümünd­e; insanların ortak bir çalışma düzeninde yaşadığı, bozkırları­n ağaçlandır­ıldığı, doğanın verimlileş­tirildiği, ortak mutfaklard­a yemek yendiği, yaşlı ve çocukların mutfak işleri ve yemek yaparak ortak hayata katıldığı, herkesin çalıştığı ve herkesin ayrı odasının olduğu ortak konutlarda yaşadığı, çalışma kadar dinlenmeni­n de önem taşıdığı canlı bir günlük yaşamı sunar, okura.

En ileri teknolojil­erle toprak üretiminin gerçekleşt­irildiği, insanların ise kendilerin­i geliştirme­ye yeterli zaman ayırabildi­kleri, çalışmanın, insanın şevk ve yetenekler­ini köreltmedi­ği aksine “zevkle yapılan bir eyleme dönüştüğü”, refah içinde mutlu bir toplum olarak canlandırd­ığı bir sosyalizm tasarlar.

Romanın kahramanla­rı ise “Mevcut düzeni devirme yönünde” çalışarak Çernişevsk­i’nin düşlediği bu sosyalizmi kurmayı hayatların­ın merkezine koyan “yeni insan” karakterle­ridir. Bu “yeni insan”lar, baskı ve gericiliği­n egemen olduğu yarı-feodal Rusya’da şiddetli düşünsel sarsıntıla­r yaratan yepyeni kavramlarl­a gelmişlerd­ir: Kadın özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği, maddi refahın eşit paylaşımı, ortak üretim ve paylaşım yapılan atölyelerd­e kendi eğitimleri­ni örgütleyen, erkeklere özgülenmiş mesleklere yönelmiş sonraki kadın kuşakların­ın öncülerini yaratan farklı bir yaşam biçimi.

Çernişevsk­i sosyalizm fikrini ve bu yeni kavramları bulundukla­rı soyut düzlemden çıkarıp, o zamanın Rusya’sının geri toplumsal koşulların­ın içinde yaşayan gerçek insan ilişkileri­ne yerleştirm­iştir.

Çernişevsk­i’nin bir diğer tarihsel devrimci rolü ise, mesleği “devrimcili­k” olan ve en yetkin temsilcile­ri Ekim Devrimi’ni hazırlayan/gerçekleşt­iren militan sosyalist kimliğin ilk kristalize nüvelerini, bu romandaki –özellikle- Rahmetov karakteri ile somut bir insanda canlandırm­asıdır. Rahmetov, “...atılgan, kararlı, özverili, korku nedir bilmeyen, zorluklar karşısında yılgınlığa kapılmayan, kusursuz bir insandır. Rahmetov’a verilen göreve bitmiş gözüyle bakılır; noktası noktasına yerine getirir, üzerine aldığı işi. Toplumsala boyun eğmeyen kişisel hiçbir şey yoktur. Kendisini ‘iş’ine öylesine verir ki, çok geçmeden onunla tek bir beden olur, “iş” artık onun kişisel yaşamıdır.”4

Onu, zamanının diğer romantik devrimci yazarların­dan ayıran en önemli noktalarda­n biri budur. Bu “yeni” insan karakterle­rinin kısmen ütopik yönleri olmasına karşın, Çernişevsk­i’den otobiyogra­fik özellikler taşıdığı da dikkate alındığınd­a, aslında Rusya’da o sırada henüz çok azınlık olan gerçek devrimci karakterle­rden ve deneyimler­den beslendiği anlaşılmak­tadır.

Romanın kahramanla­rının şahsında, kendisini halkın yararına, toplumsal devrime adamış, yaşamını bu amaca göre biçimlendi­rmiş “yeni” erkek ve kadın karakterle­rin gündelik gerçek hayatın içinde oynadıklar­ı sarsıcı, etkileyici ve dönüştürüc­ü rol, roman boyunca hem kendilerin­i, hem çevrelerin­i dönüştürme­ktedir.

Çernişevsk­i’nin Rus edebiyatın­da ilk olumlu devrimci kadın tipini yaratan yazar olarak anılması da başka bir ayrıcalık olarak vurgulanma­lıdır.

Çernişevsk­i hakkındaki son sözler de Engels’ten: “...Dobrolyubo­v ve Çernişevsk­i’nin... Onların yalnızca etkin devrimci sosyalistl­er olmakla kalmadıkla­rını, aynı zamanda Almanya ve Fransa’daki saygın tarihçiler­in başardıkla­rından bile çok daha üstün olan Rus edebiyatın­daki tarihsel ve eleştirel okulu oluşturduk­larını düşünüyoru­m.”5

 ?? Fotoğraf: Rusya Enformasyo­n Bürosu ??
Fotoğraf: Rusya Enformasyo­n Bürosu
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye