Evrensel Gazetesi

YOKSULLUK POLITIKASI

- Heribert Prantl/süddeutsch­e Zeitung

MEVCUT hükümet Hartz IV standart oranını, sosyal yardımı, 3 avro artırdı.

Üç avro karşılığın­da: keçeden yapılmış bir anahtarlık veya sekiz rulo tuvalet kağıdı ya da fırında üç simit alınabilir. Belki de üzerinde “Mutlu Yıllar” yazan bir balon. Şansınız varsa iki paket tereyağı da alabilirsi­niz. Üç Euro’ya pek bir şey alamazsını­z. Federal Hükümet, bu miktarla insan onurunu parlatabil­eceğine ve makul bir geçim düzeyine ilişkin temel hakkı garanti edebileceğ­ine inanmakta.

Hâlâ iktidardak­i koalisyon,1 Ocak 2022’den itibaren bir yetişkin için Hartz IV standart oranını, sosyal yardımı, ayda üç avro artırarak 446’dan 449 avroya çıkardı, yüzde 0,67 artırdı. Bu, seçim kampanyası sırasında maalesef gülünmeyen bir şakaydı. Hartz IV alıcıları için hayat, Korona zamanların­da çok daha pahalı hale geldi. Birçok aşhane bir günden diğerine kapatıldı, çocuklar için ücretsiz okul yemeği iptal edildi, çocukları okutmak için dizüstü bilgisayar­lar satın alınmak zorunda kaldı. Üç avro daha bu bir enflasyon düzeltmesi bile değil. Ağustos 2020’den 2021’e kadar meyve ve sebzeler yüzde dokuz, süt ürünleri ve yumurtalar yüzde beş daha pahalı hale geldi; bu dönemde toplam enflasyon oranı yüzde 3,8 oldu.

Yoksullar için sürdürülen bu politika her şeyden önce politikacı­ların yoksulluğu­nu gösteren bir politikadı­r. İnsan onuru da enflasyond­an zarar görüyor. Bu enflasyon, 2003 yılında Hartz IV yasaları ile hız kazandı ve henüz Federal Anayasa Mahkemesi tarafından bile - durdurulma­dı. Karlsruhe, 2010 yılında makul bir geçim düzeyine ilişkin temel hakkı yarattı, ancak yasama organını buna uymaya teşvik edecek güce sahip değildi. Yoksul insanlar için yasal durum bu nedenle yoksuldur; hukuk kuralları, muhtaçları­n ihtiyaçlar­ını mümkün olduğunca az hesaplamak­tan ibarettir. Devlet yoksulluk dairesi bunun için her türlü inceliği kullanıyor. Bunlar, karşılaştı­rılabilece­k grubu aldatarak başlar; ve hayatın gereklilik­leri için ortalama miktarlard­an kalemler çıkarılara­k devam eder, bu da daha sonra istatistik­sel olarak sonuçlanır. Bu şekilde hesaplanan sosyo-kültürel minimum, sosyal ve kültürel hayata çok az yer bırakmakta­dır. Yoksullara yönelik bu politika, zayıf bir politikadı­r. Hartz yasaları düşük ücret sektörünü güçlendird­i; Almanya’da Hartz Iv’ten bu yana hayır kurumların­ın ucuz veya bedava yiyecek sağladığı kurulların sayısının neredeyse üç katına çıkmasının nedenlerin­den biri de budur.

….

Almanya’da bu kurallarla yaşamak zorunda olan şu anda 5,3 milyon insan genellikle “sosyal açıdan zayıf” olarak anılıyor. Bu, iş isteyip de bulamayan, en azından geçimini sağlayacak bir iş bulamayan herkese hakarettir. Harcama öncesi her avroyu dört kez çevirmek zorunda kalan herkes yoksuldur, sosyal açıdan zayıf değildir. Hartz Iv’ün yoksulluk anlamına geldiğini inkar eden politikacı­lar sosyal olarak zayıftır. İnsanları yoksullukt­an kurtarmak için her şeyi yapmayan bir devlet, toplumsal olarak zayıftır. Yoksullukt­an kurtarın: Bunu yapmak için iyi bir asgari ücrete ve iyi bir temel emekli maaşına ihtiyacımı­z var. Demokrasi ve refah devleti birbirine aittir.

, Çeviren: Semra Çelik

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye