Zamlar geri alınsın ücretler artırılsın
Balıkesir’de işçi ve kamu emekçisi sendikalarının oluşturduğu Sendikalar Birliği, yaptığı ilk basın açıklamasında iğneden ipliğe gelen zamlara tepki gösterdi. Balıkesir Sendikalar Birliği, zamların geri alınmasını ücretlerin artırılmasını istedi.
Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Gürbüz Şahin, halkın yeni yıla zamlarla uyandığını dile getirdi. Elektrikten, doğal gaza, akaryakıttan, ulaşıma, köprü geçişleri, ÖTV, MTV, vergi, ceza ve harç bedelleri başta olmak üzere temel tüketim mallarına ve hizmetlere gelen zamlar neticesinde halkın yoksulluğunun katlandığını ifade eden Şahin, “Son zamlar yüzde 35’lerden yüzde 50’lere kadar artıyor. Zamlar yağmur gibi yağıyor. Ürünlerin etiketleri durmadan değişiyor. Cebimizdeki para durmadan eriyor. Markete giremez, kasabın önünden geçemez olduk. Faturalar karabasan gibi rüyalarımıza giriyor. Elimiz elektrik düğmesine, doğal gaz vanasına gitmez oldu. Battaniyelere sarılıp mum ışığında kara düşüncelere dalar olduk. Pazarlar ateş pahası. Meyveleri tane ile alıp sebzelerin en uygun fiyatlısını arar olduk. Çocukların okul masrafları aşılması zor dağlar gibi önümüzde dururken çocukların gözlerine bakamaz olduk.
Balıkesir’de işçi ve kamu emekçileri sendikaları bir süredir çalışma yürüttükten sonra Sendikalar Birliği çatısında bir araya geldi. Sendikalar Birliğinin ilk eylemi temel tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınması talebiyle gerçekleşti. Gıdadan enerjiye kadar gelen zamlar altında ezildiklerini belirten emekçiler zamların geri alınmasını isteyerek, yurttaşlara mücadele çağrısı yaptı.
Birilerinin döviz kuru garantili mevduat hesapları şişerken bizlerin avurtları çöküyor, gözlerimizdeki ışık sönüyor” dedi.
‘ASGARİ ÜCRET CEBE GİRMEDEN ERİDİ’
Aralık ayında 4 bin 250 TL olarak belirlenen asgari ücretin daha çalışanların cebine girmeden eridiğini belirten Şahin şöyle devam etti: “Milyonlarca kamu emekçisi ve memur emeklisi 3 Ocak Pazartesi günü hükümetin yapacağı açıklamayı bir umutla beklerken, tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşatılmış, yıllarca kamu hizmeti üreten, üretmeye devam eden milyonlar açlığa, yoksulluğa mahkum edilmiştir. Kamu emekçilerinin maaşındaki toplam artış oranı yüzde 30.5 oldu, emeklinin sefaleti ortadayken en düşük emekli maaşının 2 bin 500 TL olması müjde olarak sunuldu. Açıklanan TİS taslağı ile istedikleri zammın daha alamadan eridiği metal ve cam işçileri, traktörüne haciz gelen üretici köylüler ve emekliler, asgari ücretliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmek isteniyor. Yoksulluk sınırının 13 bin 100 liraya çıktığı bir dönemde tüm emekçiler yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Bir avuç para babası patron hariç herkes aç, herkes yoksul.”
Dolar ve faiz kıskacında paranın değerinin her geçen gün erimesiyle halkın mutlak yoksulluğa, açlığa sürüklendiğini vurgulayan Şahin, “Zamların zamanlaması da bilinçli ve manidardır. Eğer yapılan zamlar aralık başında açıklanmış olsaydı, kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarına aralık ayı enflasyon verileriyle ve diğer aylarla birlikte yansıyacaktı. Zammın yürürlük tarihi 1 Ocak 2022 olunca bu yüksek artışlar enflasyon hesabının dışında kaldılar. Böylece yapılan maaş-ücret zamlarının önemli bir bölümü, yapılan zamlarla geri alınmış durumdadır. Yer altı ve yer üstü zenginliklerini yabancı sermayeye peşkeş çekerek, dışa bağımlı ekonominin mimarlığını yapanlar memleketi bu hale getirdi. Ülkeyi ucuz iş gücü cennetine çevirenler bu tablonun sorumlularıdır” dedi.
‘ÇARE BİRLİĞİMİZDİR’
“Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddediyoruz” diyen Şahin şöyle devam etti: “İnsanca yaşanacak bir ücret ve vergide adaletin sağlanması, yapılan zamların geri alınması için mücadeleye devam edeceğiz. İşçisi, memuru, emeklisi, küçük esnafı, üretici köylüsü, işsiz genci sefalete, yoksulluğa, adaletsiz gelir dağılımına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Çare biziz. Bizim birliğimizdir. Milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin, esnafın ve üretici köylünün biraz olsun nefes alabilmesi için:
r Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarındaki artışlar fahiştir, kabul edilemez. Zamlar geri alınmalıdır.
r Elektrikte konutlar için düşük tarife sınırı aylık 230 kwh’a yükseltilmelidir. Yoksul ailelere elektrik yardım sınırı da aylık 230 kwh’a yükseltilmelidir.
r Konutlarda elektrik, doğal gaz ve suda KDV oranı yüzde 1’e düşürülmelidir.
r Maddi imkansızlık nedeni ile faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, kamu kaynaklarından sağlanacak desteklerle, halkın karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
r Hızla artan fiyatlar karşısında düşük ücretleri de hızla gerileyen çalışan ve emeklilerin gelirleri insanca yaşamalarına imkan verecek düzeye yükseltilmelidir.
r Ücretler üzerindeki vergi oranı düşürülmeli ve sabitlenmelidir.
r Başta KDV olmak üzere temel tüketim mallarından alınan tüm dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.
r Vergide adalet için zenginlere servet vergisi getirilmelidir. (BALıKESIR/EVRENSEL)