KAZAKİSTAN’IN YANGINI ARAPLARA KENDİ YANGINLARINI HATIRLATIYOR!
TUNUS’TA Asliye Hukuk Mahkemesi, 2019’da yapılan son seçimlerde kabahatler olduğunu aniden ortaya çıkardı. O gün yapılan seçimde koltukların çoğu Ennahda, Tunus’un Kalbi, Demokratik Akım, Onur Koalisyonu, Özgür Anayasa, Halk Hareketi ve Yaşasın Tunus tarafından dolduruldu.
Mahkeme bu keşfinin ardından hazırladığı listede; Ennahda Hareketinin Lideri Raşid Gannuşi ve Tunus’un Eski Cumhurbaşkanı Munsef Marzouki’nin yanı sıra eski hükümet başkanları olan İlyas Fahfah, Mehdi Cuma, Yusuf Şehid ve Kays Said’in cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibi olan İş İnsanı Nebil Karavi var. Listede Zeynel Abidin bin Ali’nin muhalifi solcu Hamma Hamami de yer alıyor.
Bu suçlamalar, eski bakan ve Ennahda Hareketinin Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el Buhayri’nin İçişleri Bakanı Tevfik Şerafet’in kararıyla tutuklanıp ev hapsine alınmasının ardından geldi. Bu adım diğer siyasi partiler tarafından bir “Adam kaçırma” olarak tanımlanırken, İçişleri Bakanlığı sözcüsü daha sonra Buhayri’nin tutuklanmasının “terör şüphesi” nedeniyle gerçekleştiğini açıkladı. Çünkü Müslüman Kardeşler’in Arap figürlerine Tunus vatandaşlığı vermeyi kabul etmişti.
Suçlamaların ve tebligatların yayımlandığı gün Cumhurbaşkanı Said, Tunus yargısına saldırdı. Üst düzey yetkilileri “suç çeteleri” ile bağlantı kurmakla suçladı. “Yargıya siyaset” müdahalesini reddettiğini beyan etti. İçlerinden birinin bir dizi gerçeği gizleyerek, suikast, hırsızlık ve para hırsızlığı ile ilgili dosyaları teslim etmeyi reddettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Said’in saldırılarının sürekli hedefi haline gelen bağımsız bir anayasal organ olan Tunus Yüksek Yargı Konseyinin son açıklamaları, Yargı sisteminin Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle gözden geçirilmesi ve reforme edilmesinin reddedildiği bir bildiriydi. Bu bildiride yargıya “Bağımsızlıklarını koruma” çağrısı da yapıldı.
Bu gerçekler, geçen 25 Temmuz’dan bu yana Said’in askeri ve güvenlik liderlerinin desteğiyle hükümeti ve yasama organını feshederek yürütme yetkilerini ele geçirmeyi başardığı açık siyasi krizin ışığında ortaya çıkıyor. Said’in “Ülkedeki mutlak kontrolünün ve siyasi muhaliflerinin ortadan kaldırılması” gayesinin siyasi ve hukuki muhalefetle karşı karşıya olduğu açıktır. Bu da onun yargıyı hedef almasına ve yargıçlara yönelik tehlikeli açıklamalar yayımlamasına yol açtı.
Tunus cumhurbaşkanı açık veya örtülü saldırılarıyla ülkedeki en büyük siyasi güç olan Ennahda Hareketini öne çıkarsa da “ihanet, karalama ve iftira” suçlamaları içeren açıklamalarında her kesimden şahsiyete saldırmaktan çekinmiyor.
Ancak Said’i diğerlerinden ayıran şey; ilahi bir hükümle makamına düşen dünya dışı bir varlıkmış gibi memleketten ve milletten bahsetmesi ve kendisini siyasetin, partilerin, hükümetlerin, temsilcilerin ve yargının üzerinde görmesidir. Suçlamaları aralarındaki açık siyasi çatışmalar olan muhaliflerine ve eleştirmenlerine yöneltti. İdeolojik olarak tamamen farklı noktalarda yer alan İslamcı Ennahda ile Marksist olan Tunus Emekçileri Partisine yöneltmesi gibi. Suçlamaları, doğrudan rakibi olan Munsef Marzuki’ye, ya da onunla aynı fikirde olmayan İlyas Fahfah’a veyahut da onu eleştiren Hamma Hamami’ye yönelebiliyor.
Bu bağlamda, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullandığı niteliklerden biri de hukuki tecrübesi olan Anayasa Profesörü Said; hakimlerin ellerindeki dosyaları siyasi amaçlarına ulaşmak için kullanmayı reddetmelerine ve muhaliflerini suçlu durumuna düşürmelerine saldırıyor. Dosyaların verilmesinin reddedilmesini “siyasi müdahale” olarak görüyor.
Said’e göre denklem özetle şöyle: Ya ülke ve insanlar üzerindeki eli sıkı tutmama izin verirsiniz, ya da siz hain ve suçlusunuz, emirlerimi yerine getirmeyen yargıçlar da suçlu!
yılın başında yetkililerin sıvılaştırılmış biri olarak kabul edilen Kazakistan’da bu
DÜNYANIN en önemli gaz üreten ülkelerinden verdi. Irak’ınkine eş değer büyük
ardından büyük bir protesto hareketi patlak gaz fiyatlarında keskin bir artış ilan etmesinin
olan Janaozen şehrinde halk sıra, Kazakistan’ın petrol endüstrisinin merkezi petrol rezervlerine sahip olmasının yanı
bu bariz paradokstu. protestolarının patlak vermesinin nedeni ve şehre hızla yayılması ve
Almatı da dahil olmak üzere birçok bölge Protestoların gücü, ülkenin ekonomik başkenti seviyelerine getirmesine neden oldu.
makamlarının alelacele gaz fiyatlarını eski yöneldikleri siyasi istikamet şaşıran Kazak Sultan da dahil olmak üzere birçok ilde
hükümeti görevden aldığını ve başkent Nur Ancak Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev’in
daha şaşırttı. rağmen protestoların durmaması, bir kez olağanüstü hal ilan ettiğini açıklamasına siyasi olduğunu göstermekte ve Arap
artması, tartışmalı konuların ağırlıklı olarak
Gösterilerin devam etmesi ve şiddetinin anayasasında Kazakistan’ın
devlet sistemini hatırlatmaktadır. Ülkenin egemen siyasi sistemlerinin bütünü ile Kazakistan’daki gerçekte, Sovyetler Birliğinin
ve iktidarın kaynağı halktır denmesine rağmen demokratik bir devlet olarak tanımlanmasına
gelen Nursultan Nazarbayev ile başlayan bağımsızlığını ilan ettikten sonra iktidara dağılmasını takiben 1991 yılından itibaren başbakanı atamak, hükümeti denetlemek
2005 yılında yerine, selefi gibi görevleri
“tek adam rejimi” tarafından yönetilmektedir.
ve Yargıtay üyelerini, Başsavcıyı ve Merkez olan mevcut cumhurbaşkanı geçti. Anayasa ve üyelerini atamak ve görevden almak yetkisi de var!
düzenleme ve olağanüstü hal ilan etme Bankası başkanını atamanın yanı sıra, referandum ve petrol ve gazın yanı sıra
sahiptir. Ekonomisi Orta Asya’nın en büyüğüdür
Kazakistan güçlü coğrafi ve ekonomik faktörlere
bakımından dünyanın en büyük dokuzuncu tarımsal potansiyele sahiptir. Yüz ölçümü mineral ve metal rezervlerine ve büyük Araplar arasında ve uluslararası
bir kişinin elinde birleştiren siyasi sistemidir. ülkesidir, ancak en büyük sorunu, güçleri olarak kontrol eden bir elitin elinde
arasında; zenginliğin siyasi ve ekonomik düzeylerde iyi bilinen bu sistemin sonuçları kurulmasına katkıda
(şu anda Rusya) ve tehlikeli kamu yolsuzluğunun toplanması ve genellikle yurt dışına kaçırılması şiddetle bastırılmaktadır.
değişim çağrısı yapan herhangi bir hareket bulunması yer alıyor. Aynı zamanda bu sistemde
Lider el Zahir Baybars gibi Moğolları bölgesindeki ilerlemesine ve ünlü Askeri
Kazakistan halkı, Filozof El Farabi gibi Arap
büyüğü olmasına rağmen, coğrafi konumu ölçümü bakımından İslam ülkelerinin en durdurulmasına katkıda bulunmuştur. Yüz ve Rusya gibi coğrafi olarak
Lübnan, Yemen ve Libya’da olduğu gibi Çin ve yer altı zenginliği onu şu anda Irak, Suriye,
konusu haline getirmiştir. çevreleyen büyük güçler arasında rekabetin (Devlet kontrolü daha sonra geri
Almatı Havaalanının kontrolünü ele geçirdiğini
Kazakistan’dan gelen haberler, göstericilerin
kömür ihracatının durdurulduğunu ifade çekmek için hücum ettiğini ve Ukrayna’ya aldı), başkent sakinlerinin bankalardan para Halefi olarak, başkentin
görevini üstlendiğini duyurdu. Tokayev Cumhurbaşkanının ediyor. Başkan, Güvenlik Konseyi Başkanlığı
Bu adım, ülkenin tarihini önceden tasarlamanın (eski cumhurbaşkanının adı) değiştirdi. eski adını Astana’dan Nur Sultan olarak arasında devam eden hikayenin bir
bir eylemdir. Yönetenler ve yönetilenler ve diktatörlüğü sürdürmenin bir biçimi olan karargahını yakmaları ve Nur Sultan
yaptığı şey; Almatı’daki cumhurbaşkanlığı hatırlatıcısı olarak göstericilerin şu anda çalışmalarıdır.
ülkelerini “ebedi” tiranlıktan kurtarmaya
Nazarbayev’in “anıt” heykelini yıkma girişimleri