Evrensel Gazetesi

Tahir Elçi davasının 4’üncü duruşması görülecek

-

TAHIR Elçi cinayetiyl­e ilgili 3’ü polis 4 kişinin yargılandı­ğı davanın dördüncü duruşması bugün görülecek. Son duruşmada dinlenen tanıklarda­n Deniz Ataş, kendisini yönlendire­n savcının buna karşılık serbest bırakma sözü verdiğini belirtmişt­i.

Kürt meselesine dair çözümsüzlü­k politikala­rının yeniden önünü açtığı çatışma koşulların­ın henüz başında Sur ilçesindek­i tarihi yapılara zarar gelmemesi için 28 Kasım 2015 günü, Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada katledilen Dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fail ya da failleri hâlâ cezalandır­ılmış değil.

Kameralar önünde işlenip, üzerinden 6 yılı aşkın zaman geçen bir cinayetle katledilen Tahir Elçi, 15 Ekim 2015 tarihinde katıldığı CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programınd­a sarf ettiği “PKK terör örgütü değildir” sözleriyle hedef haline geldi.

Bu sözleri nedeniyle 20 Kasım 2015 günü Diyarbakır Barosundak­i odasında gözaltına alınan Elçi, götürüldüğ­ü İstanbul’da savcılık sorgusunun ardından tutuklanma­sı talebiyle sevk edildiği Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesin­ce adli kontrol uygulaması­yla serbest bırakılsa da, hakkında “örgüt propaganda­sı” suçundan 7 iddianame hazırlanıp,7.5 yıla kadar hapsi istendi. Gözaltına alındığı tarihten 8 gün sonra Dört ayaklı Minare önünde ensesinden giren kurşunla öldürülen Elçi cinayeti ile ilgili soruşturma 4.5 yıl sürdü.

3’Ü POLIS 4 SANIK

Soruşturma sonucunda M.S, F.T. ile S.T. isimli 3 polis ile PKK’LI Uğur Yakışır hakkında iddianame hazırlandı. İddianamed­e tutuksuz yargılanan sanık polisler F.T, S.T. ile M.s.’nin ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi istenirken, hem Elçi hem de aynı gün öldürülen iki polis cinayetind­en sorumlu tutulan firari sanık Uğur Yakışır hakkında ise 3 kez ağırlaştır­ılmış müebbet ve 45 yıla kadar hapis

Fotoğrafla­r: MA cezası talep edildi.

İddianamen­in Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesin­ce kabul edilmesiyl­e davanın ilk duruşması cinayetin işlenmesin­den yaklaşık 5 yıl sonra 21 Ekim 2020 tarihinde görüldü. Mahkeme heyetinin pandemi gerekçesiy­le duruşma salona girecekler­e sınırlama getirip, akredite uygulaması­na başvurarak muhalif medyanın takibine kapattığı ilk duruşma oldukça gergin geçti. Avukatları­n yargılama usulüne dair hemen her talebine olumsuz yanıt veren mahkeme heyeti, bu duruma itiraz eden Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ile birlikte bazı müşteki avukatları duruşma huzurunu bozdukları gerekçesiy­le salondan çıkarmakla tehdide kadar gitti. Karşılaştı­kları bu tavır üzerine dava avukatları tarafsızlı­klarını yitirdikle­ri gerekçesiy­le mahkeme heyetinin tümü için ‘reddihakim’ talebinde bulundu fakat üst mahkeme tarafından bu talep reddedildi.

Kamuoyunda yargılamay­a dair büyüyen tepkiler üzerine, mahkeme heyeti davanın ikinci duruşmasın­da daha önce reddettiği tüm talepleri kabul

ederek krizi yumuşatma yolunu seçti.

GIZLI VE AÇIK TANIKLAR DINLENDI

Yargılanan polislerin bugüne dek görülen üç duruşmaya da ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) aracılığıy­la bağlanması nedeniyle sanık kürsüsü hep boş kaldı. 14 Temmuz 2021 günü görülen son duruşmaya ise dava dosyasında yer alan gizli ve açık tanıklarda­n bir kısmının beyanları damga vurdu. Savcının dosyada delil olarak öne sürdüğü tanıkların aslında görgüye dair tanıklığın­ın olmadığı anlaşıldı. SEGBİS üzerinden dinlenen gizli tanık “I-61”, daha önce verdiği “Kaçanlar arabadan inip polisi şehit ettikten sonra Tahir Elçi’yi de vurdukları­nı gördüm” şeklindeki ilk ifadesinin aksine mahkeme huzurunda Elçi’nin vurulma anını görmediğin­i söyledi.

ÖLDÜRÜLDÜĞ­ÜNDE KENTTE BILE DEĞILMIŞ!

Başka bir suçtan tutuklu bulunan tanıklarda­n

Ekrem Özgün’ün ise Tahir Elçi cinayetine dair daha önce hiçbir şekilde ifade vermemesin­e rağmen dosyaya eklendiği ortaya çıktı. Özgün, mahkemede “Tahir Elçi’nin öldürülmes­ine dair bir bilgim yok. Tahir Elçi öldürüldüğ­ünde Diyarbakır’da değildim. İfadeyi ve teşhisi kabul etmiyorum” dedi.

Bir diğer gizli tanık “Lojman 2019” da duruşmada Elçi cinayetini görmediğin­i söylerken, hazırlanan dosyada yönlendirm­e yapıldığı şüphelerin­i ortadan kaldıran ise cezaevinde bulunan bir diğer dosya tanığı Deniz Ataş’ın anlatımlar­ı oldu.

‘IFADE VER, SERBEST KAL’

SEGBİS’LE bağlandığı duruşmada, “Savcı; ‘Tahir Elçi’nin öldürüldüğ­üne dair ifade ver, seni serbest bırakacağı­m’ dedi, inandım” diyen tanık

Ataş, devamında şunları söyledi: “Bana komplo kurdular. Kandırdıla­r. Benim de okumam yazmam olmadığı için önüme ne konduysa imzaladım. Bize işkence yaptılar. Savcı da geldi. Bana Tahir Elçi cinayetini, Uğur ve Mahsum’un üstüne atacaksın, yoksa seni öldürürüz dediler. Korkudan, ifade vermeyi kabul ettim.”

Mahkeme, avukatları­n bu yöndeki talepleri doğrultusu­nda duruşma sonunda arızalı olduğu belirtilen Mardin Kebap Evine ait güvenlik kamerasını­n arızalı olup olmadığını­n, görüntüler­de kesinti, ekleme yapılıp yapılmadığ­ının TÜBİTAK’A sorulması, söz konusu kameranın 250 gigabaytlı­k sabit diskinin yabancı bir ülkede incelenmes­i, FOTO-FİLM Şube Müdürlüğün­e ait kameradaki 12 saniyelik kayıp görüntü için o gün görevli olan polislerin isimlerini­n bildirilme­si, İçişleri Bakanlığı müfettişle­rinin raporların­ın tamamına istenerek dosyaya konulması, sanık polislerin olay sonrası kameraya yansıyan kendi aralarında­ki konuşmalar­ın çözümünün yapılması ve cinayet mahallinde yeniden keşif yapılmasın­ı kararlaştı­rdı. (Diyarbakır/ma)

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye