Yasaları uygulasaydınız Dilara burada yatmazdı
AVUKAT DİLARA YILDIZ İÇİN İSTANBUL BAROSU ÖNÜNDE TÖREN: ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKANLAR YILDIZ’IN FAİLİDİR’
uzla’da bir restoranda ayrıldığı erkek Oktay Dönmez tarafından öldürülen Avukat Dilara Yıldız için İstanbul Barosu önündeki tören yapıldı. Baro önünde çoğunluğu kadın pek çok avukat, kadınların gözlerinde yaş ve öfke vardı. Dilara Yıldız’ın annesi, kardeşi, akrabaları tabutun başındaydı. Milletvekilleri, parti yöneticileri, Türkiye’nin çeşitli barolarının kadın yöneticileri de törendeydi.
İstanbul Barosunun duvarında ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ pankartı asılıydı, baro önünde Dilara Yıldız’ın tabutu. Üstünde cübbe ve karanfiller.
T‘BUGÜN KURŞUNU BİZ YEDİK’
Tören İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu’nun konuşması ile başladı. “Sözün bittiği yerdeyiz” diye girdi söze Moroğlu. “Yine bir kadın katledildi, bu defa herkesin hakkını savunan bir kadındı. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir, bu da kadını eşit görmeyen zihniyetten kaynaklanıyor” diyen Moroğlu sordu: “İktidarın zihniyeti değişmedikçe kadın cinayetleri nasıl durdurulabilir?”
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Bugün kurşunu biz yedik” diye başladığı sözlerine Avukat Dilara Yıldız’ın nasıl göz göre göre öldürüldüğünü anlatarak devam etti: “Meslektaşımızın kendi yerini adresini verdiği, polisin yanında işlenen bir cinayet bu. Güvenlik güçleri bundan mutlaka bir ders almalı. İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığı zamandan itibaren devam eden cinayetlerin bir cesaret verdiği gerçeğini görün artık. Toplumsal cinsiyet eşitliğini artık özümsemeliyiz, bunun baka çaresi yok.”
‘BİZ DEĞİL ZİHNİYETİNİZ DEĞİŞECEK’
Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkan Yardımcısı ve Trabzon Barosu Başkanı Sibel Suiçmez de törende. Sesi öfkeli, mesajı net: “Acımız ve öfkemiz büyük. Sadece meslektaşımız Dilara’nın bir kadın cinayeti sonucu ölmesi nedeniyle değil, tüm Türkiye’de kadınların öldürülmesi nedeniyle acımız ve öfkemiz büyük. Kimse biz kadınlardan değişmemizi beklemesin, değişecek olan bu devletin kurum kuruşları ve bu yanlış zihniyettir. Bizler daha çok özgürlüklerimizi isteyeceğiz, bunlardan geri adım atmamızı kimse bizden istemesin. Onları biz değiştireceğiz. Her gün öldürülen kadınlar var. Türkiye’de
ANKARA’DA kadın avukatlar ve hukuk örgütleri adliyeye yaptıkları yürüyüşle Dilara Yıldız’ın öldürülmesine tepki gösterdi. Ardından Ankara Barosunun Ankara Adliyesi önünde yaptığı eyleme katıldı. Burada yapılan açıklamada, “Meslektaşımız, eski nişanlısı tarafından kamuya açık bir yerde katledildi. Aslında hiçbir kadın cinayeti tekil veya münferit bir olay değildir. Katledilen kadınların öykülerinin benzerliği de tesadüf değildir. Cinayetlerin tamamı erkeklerin kadınlar üzerinde baskı ve denetim kurma isteğinin sonucu olarak birbirlerini besleyerek devam etmektedir” denildi.
Kadın cinayetlerinin kaynağının siyasi iktidarın ürettiği politikalar ile kadınların hâlâ eşit ve özgür bireyler olarak kabul edilmemesi olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi, “Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararı ile çekilinmesinin yarattığı güvensizlik ve kamuoyunda kadınların savunmasız kaldığı algısı kadına karşı şiddetin daha da artma - sına yol açmıştır. Kadınların şiddetsiz yaşama ve var olma hakları, yürütme organının tek taraflı inisiyatifine bırakılamayacak kadar hayati ve önemlidir. Tam da bu noktada ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demeye devam edeceğiz.”
artık cins kıyımı yaşanıyor, bir kez daha yetkililere sesleniyoruz: Haklarımızı geriye götürecek yasal düzenlemeleri yapmayı denemesinler. 6284 sayılı Yasa’yı etkin ve eksizsiz biçimde uygulasınlar. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimi tekrar söylüyoruz.”
Törende İzmir, Ankara, Urfa ve Te‘DİLARA YILDIZ GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜRÜLDÜ’
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, tarafından yapılan açıklamada konuşan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Asya Cemre Işık, Dilara Yıldız’ın öldürülmeden önce bütün yasal yollara başvurmasına rağmen göz göre göre katledildiğini ifade ederek, kadınların yaşam hakkının teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından vazgeçilmesini talep etti. Yetkililere seslenen Işık, talepleri şöyle sıraladı; “Kadınların yaşam hakkının teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı yargı tarafından tanınmamalı ve yeniden taraf olduğumuz ilan edilmeli. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu birlikte etkin bir şekilde uygulanmalı. Medeni Kanun’daki haklarımıza dokunulmamalı. Şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için bütünlüklü politikalar hayata geçirilmelidir.”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan şunları dile getirdi; “Meslektaşımızın katledilmesinin sebebi yasal mercilerin gerekli önlemleri almaması, İstanbul sözleşmesinden çıkılmış olması 6284’ün etkin şekilde uygulanmamasıdır. Son kez tüm ilgililere çağırıda bulunuyoruz gelin bu yanlıştan geri dönün.”
kirdağ Barolarından yöneticilerin konuşmalarında noktalar ortaktı: “Yıllarca İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayın dedik, uygulamadıkları gibi imza çektiler. Daha güzelini yapacağız dediler. Hani nerede daha güzel, Dilara bugün neden burada yatıyor?”