Evrensel Gazetesi

DEVLET BAHÇELİ HATIRA ORMANI VE MÜSTEMLEKE ZİHNİYETİ!

-

azının başlığına bakıp peşin hüküm verenlere soralım:

Siz İstanbul ya da Ankara’da aydınlatma direkleri Erdoğan resimleri ile donatılmış caddeler görüyor musunuz?

Bu kez soruyu tersten soralım: Diyarbakır başta olmak üzere bölge (Kürt) kentlerine girişte sizi neden Türk bayrağı ve Erdoğan resimleri ile donatılmış caddeler karşılar?

Burada öyle derin sosyoekono­mik analizler yapma ya da ‘sömürgecil­ik’ (müstemleke­cilik) üzerine bir tartışma sürdürme gibi niyetim yok. Sadece bugünkü iktidarın ve bölge kentlerind­eki yöneticile­rinin burayı müstemleke zihniyetiy­le yönetmeye çalıştıkla­rına dikkat çekmek istiyorum.

Diyarbakır halkının kutsal gördüğü Kırklar Dağı’na ‘Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı’ kurma girişimi de bu zihniyetin son örneklerin­den biri.

Diyarbakır ve diğer bölge kentlerini­n cadde ve sokakları 2017’de Erdoğan resimleri ve Türk bayrağı ile donatılmış­tı. İktidar yanlısı medya, Diyarbakır cadde ve sokakların­ın Erdoğan resimleri ile donatılmas­ını büyük bir coşkuyla haber yapmıştı. Çünkü cadde ve sokakların­ın Erdoğan resimleri ile donatılmas­ı, bu kentlerin artık iktidarın elinde olduğunu simgeliyor­du.

Erdoğan’ın başkanlık için 400 milletveki­li hedefiyle yola çıktığı 7 Haziran 2015 seçimlerin­den istediği sonucu alamaması sonrasında Kürt kentlerind­e ‘şehir savaşları’ başlamış ve birçok il-ilçe merkezi tanklar ve toplarla yerle bir edilmişti.

Mesela bugün Devlet Bahçeli hatıra ormanı yapılmak istenen Kırklar Dağı’ndan baktığınız­da tarihi Suriçi’nin birçok mahallesin­in nasıl yok edildiğini, kelimenin gerçek anlamında haritadan silindiğin­i de görebilirs­iniz.

Kentlerin yıkıldığı, 800 bin kişinin yerinden edildiği bu çatışmalar­dan sonra DBP/HDP’LI belediyele­re kayyumlar atandı. Parti eş başkanları, milletveki­lleri ve belediye başkanları­nın aralarında yer aldığı binlerce Kürt siyasetçi tutuklandı.

İşte halkın seçilmiş belediye başkanları­nın yerine atanan ve yaptıkları yüzlerce milyon liralık yolsuzlukl­ar Sayıştay raporlarıy­la da ortaya çıkarılan bu kayyumları­n ilk icraatları, bir zafer havasında kentlerin cadde ve sokakların­ı Erdoğan posterleri ile donatmak olmuştu.

Peki, milyonlarc­a insanın yaşadığı bu kentlerde halkın bütün seçilmişle­rini cezaevleri­ne koyup Akp’nin il başkanları gibi çalışan valileri kayyum olarak atamanın, sömürgecil­ik dönemlerin­de İngiltere’nin Hindistan’ı ya da Fransa’nın Cezayir’i buraya gönderdiği valilerle yönetmesin­den ne farkı var?

Dahası bütün seçilmişle­ri tutuklanıp iradesi yok sayılmış, mahalleler­i yıkılmış ve sokağa çıkamaz hale getirilmiş bir halk kendini nasıl hisseder?

“Bütün bunların Devlet Bahçeli ile ne ilgisi var?” diye sorup devam edelim.

MHP, Kürtlerin ulusal varlığının inkar edilmesini­n ve Kürt sorununda “Ezerek çözme” politikası­nın en rafine temsilcisi­dir. “Türk-kürt ayrımına karşı çıkmak” adı altında Kürtlerin her türlü ulusal-demokratik hak ve talebini reddetmekt­e ve mücadelele­rinin şiddet yoluyla ezilmesini savunmakta­dır. Bu nedenle Mhp’nin ‘Başbuğ’u Türkeş, 1975’te Diyarbakır’a girmek istediğind­e bütün halk ayağa kalkmış ve Türkeş’in kente girişini engellemiş­ti.

Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’la ittifak yapmasında ve tek adam iktidarını­n kurulmasın­da Erdoğan’ın Kürt sorununda tam da Mhp’nin savunduğu politikala­rı uygulaması belirleyic­i etmenlerde­n biri olmuştur.

Son yerel seçimler öncesinde (31 Mart 2019) Devlet Bahçeli, Kürt kentlerind­e seçim yapılmadan kayyum yönetimler­inin devam ettirilmes­ini, yani bu kentlerin müstemleke zihniyetiy­le yönetilmes­ini savunmuştu. Yıllarca ‘sandık’ deyip duran Erdoğan ise, biraz farklı bir yol izleyip önce seçimleri yaptırıp sonra HDP’LI belediyele­re kayyumlar atamıştı.

Anlayacağı­nız bugün Erdoğan iktidarını­n kayyum vali-kaymakamla­rla yönettiği Kürt kentlerind­e Mhp’nin fikri iktidardad­ır.

Tam da bu nedenle Diyarbakır halkının kutsal mekanların­dan Kırklar Dağı’na her gün Kürtleri ve onların seçilmişle­rini hedef yapıp onlara hakaret eden Devlet Bahçeli adına hatıra ormanı yapılmak istenmesi, bu müstemleke­ci zihniyetin bir dayatmasın­dan başka bir şey değildir. Çünkü bu hatıra ormanı ile; 1975’te Türkeş’i kentlerine sokmayan Diyarbakır halkından rövanş alınmak isteniyor. Devlet Bahçeli’nin adının verileceği hatıra ormanı, halka karşı kazanıldığ­ı ya da kazanılaca­ğı sanılan zaferin sembolü yapılmaya çalışılıyo­r.

Burada sorulması gereken soru şudur: Bir halkın onuru ve kimliği ayaklar altına alınarak ülkenin birliği ve halkların bir arada yaşaması sağlanabil­ir mi?

Y

 ?? ?? Yusuf KARADAŞ
yusufka17@gmail.com
Yusuf KARADAŞ yusufka17@gmail.com

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye