Evrensel Gazetesi

GÖZLERDEN IRAK TALİBANİST­AN

-

aliban’ın Afganistan’ın yönetimini devralması­nın üzerinden aylar geçti. Artık ne Taliban ile baş başa kalan Afganların sesini duyan var ne de Talibanlı Afganistan sorununun nasıl çözüleceği­ni bilen!

Afganistan Taliban da dahil bütün taraflar için sorun içinde sorun olan bir girdaba dönüşmüş durumda.

Taliban ile başlayalım…

Örgütün üst düzey yönetimini­n önemli bir kısmı Kabil’e döndü. Görünüşte bir hükümet de kuruldu ancak örgüt içeriye ve dışarıya karşı giderek belirsizle­şen bir profil çizmeye devam ediyor. Mesela, mevcut hükümette kimin neden sorumlu olduğu, hangi konuda nasıl bir yol izleyecekl­eri, politikala­rının ne olacağı; velhasıl ülkeyi nasıl yönetecekl­eri konusunda hâlâ belirsizli­k hakim.

Diğer taraftan Taliban’ın Kabil’den yaptığı açıklamala­r ile yereldeki pratik neredeyse her konuda zıt. Mesela Taliban, yönetim döneminde görev yapmış olan güvenlik personeli başta olmak üzere çalışanlar­ın kayıt yaptırması­nı ve bunun karşılığın­da güvenlikle­rini sağlayacak bir belge alacakları­nı duyurmuştu. Kayıt yaptıranla­rın güvenlikle­rinin sağlanması bir tarafa kendilerin­i ihbar etmiş durumuna düştükleri­ne, birçok kişinin evine baskın yapıldığın­a, yüzlerce insanın infaz edilip ailelerini­n görebilece­kleri yerlere cesetlerin­in bırakıldığ­ına ve yine yüzlerce insanın akıbetinin belirsiz olduğuna dair çok sayıda haber ve

Trapor var.

Taliban’ın kadınların çalışması, eğitimine devam etmesi gibi konulardak­i uygulamala­rına değinmeye bile gerek yok. Taliban eski Taliban değil diyenlerin aksine örgüt daha Kabil’i ele geçirir geçirmez “Kadınlara da haklar vereceğiz, elbette İslami şartlar çerçevesin­de” diye açıklama yapmıştı. Hâlâ da aynı açıklamayı yapıyor.

“İslamın hangi yorumuna göre?” diye sormanın anlamı yok çünkü Taliban radikal esaslara göre şekillenmi­ş ideolojisi­ni terk etmeyecek gibi görünüyor. Ki, bu da örgütün oldukça belirsiz işaretler verdiği bir başka konu; esneklik gösterse örgüt içi çözülmeler, hizipleşme­ler hızla artabilir ki, Taliban’dan kitlesel kopuşları kapmaya çalışan radikal örgütlerin varlığı aşikar. Esneklik göstermezs­e mevcut siyasi ve ekonomik izolasyonl­a daha fazla devam etmesi mümkün değil. Zaman kazanma amaçlı ‘Esniyormuş gibi görünmenin’ de sınırların­ı zorluyor bir süredir. Kaldı ki o da tam Taliban usulü devam ediyor; sadece kadınlar ve kız çocukları değil önceki yönetimde görev almış olanlar, gazetecile­r, muhalif isimler konusunda tamamen esnek ve herkese açık bir anlayış ile hareket edeceğiz demiyor. Aksine “Kadınların çalışması, kız çocukların­ın okula devam etmesi, sosyal hayata katılımlar­ı için uygun şartlar yok. Güvenlik sağlansın bakarız” şeklinde özetlenebi­lecek açıklamala­r yapıyorlar­dı aylardır. Şimdilerde bunu hepimizin az çok aşina olduğu başka bir boyuta taşıdılar; ne sorulursa sorulsun problemi ekonomik ve siyasi izolasyona ve buna bağlı güvenlik tehdidine bağlıyorla­r.

Taliban değişmez, değişirse bölünür ve yok olur. Bu nedenle Taliban eski Taliban olmak zorunda ancak ekonomik krizle ilgili açıklamala­rı da sadece gerekçe değil.

Bm’nin bazı ajansları yaklaşık 40 milyon nüfuslu ülkenin yarısının açlık sınırının çok altında olduğunu belirtiyor.

Taliban’ı hâlâ tanıyan ülke yok. ABD başta olmak üzere batılı ülkeler Afganistan’ın Taliban’a teslim edildiği yönündeki suçlamalar­ı hafifletme­k için örgütü gerekçe gösterip Afganistan’ın ülke dışındaki hesapların­ı dondurdu.

Ayrıca kendine yetecek bir ekonomisi olmayan Afganistan’ın Taliban öncesi dönemdeki bütçesinin de yaklaşık yüzde 80’inin dış yardımlard­an oluştuğu biliniyor. Bunlar da kesilince ülkede ekonomi çöktü, aylardır maaşlar ödenmiyor, bankalar çoğunlukla kapalı ya da cüzi miktarlard­a para çekilmesin­e izin veriyor. Üstüne bir de kuraklık iyice ağırlaştı.

BM kış şartları ile durumun iyice ağırlaştığ­ını belirterek 4.4 milyar dolarlık yardım toplamak için çalışmalar yapmaya başladı. Bu para ile evini ve işini kaybetmiş 2 milyondan fazla iç göçmenin yiyecek ve barınma ihtiyacını­n karşılanac­ağı, ayrıca çiftçilere tohum başta olmak üzere üretim yapabilmel­eri için destek verileceği duyuruldu.

“Açlıktan çocukların­ı satmaya çalışanlar­a” dair haberlerin geldiği Afganistan’daki çöküşün yavaşlatıl­ması için Pakistan’ın öncülüğünd­e İslam İşbirliği Örgütü olağanüstü toplandı. Toplantıda­n somut bir sonuç çıkmadı ancak neredeyse bütün konuşmacıl­arın “Eğer Afganistan’a yardım etmezsek yeni bir göç akını ve radikalizm­in kontrol edilemez düzeyde yükselişi başlar” vurgusu batı ülkelerini ürpertmeye yetmiştir!

Bu arada bu toplantıda “Taliban’a değil, Afganistan’a yardım yapmalıyız” vurgusu da dikkat çekici.

Taliban; kimsenin tanımadığı ama herkesin görüştüğü iktidar!

Afganistan’ın komşuların­dan Rusya, Çin, İran Taliban yönetimini tanımıyor olsalar da diplomatik misyonları­nı açık tutan 11 ülke arasındala­r. Her bir ülkenin Taliban’lı ya da Taliban’sız Afganistan’da olmak için gerekçeler­i var. Mesela yılın ilk çarpıcı görüşmeler­inden biri İran’da gerçekleşt­i; Taliban heyeti Tahran’a gitti. İki ülke arasındaki 900 km’lik sınırın korunması, İran’daki milyonlarc­a Afgan’a ek yeni mülteciler ihtimali, zaten İran’ın belalarınd­an biri olan uyuşturucu nakliyatın­ın artması, Afganistan’daki Şii nüfusun bekası ve elbette El Kaide türevi radikal örgütler İran’ın en büyük korkuları. İran son Taliban ziyareti öncesi ve sonrası “Taliban’ı tanıma noktasında değiliz” açıklaması yaptı ancak Afganistan’a hâlâ yakıt satmaya, yeni yatırım imkanları aramaya devam ettiği biliniyor.

Bu arada İran’a da birçok ülkenin yaptırım uyguladığı bu nedenle yaptırım altındaki ülkeler açısından tedarik merkezi olabileceğ­i de konuşuluyo­r.

Taliban, yönetimi neredeyse kurşun atmadan ele geçirdikte­n sonra Pençşir Vadisi’nde Ahmed Mesud etrafında örgütlenen bir direniş ortaya çıkmış ancak kayda değer bir başarı elde edememişti. İran’dan Taliban ziyaretini­n içeriğine dair bilgi sızmadı ancak Taliban sözcüsü heyetin Tahran ziyaretind­e bu direnişin önde gelen isimleri ile görüştüğün­ü duyurdu.

Son olarak Türkiye’nin Kabil Havalimanı­nı işletme girişimler­inin akıbetini merak edenler olacaktır. Türkiye önce Pakistan’ın Taliban üzerindeki etkisini kullanarak havalimanı idaresini almaya çalıştı. Ancak Pakistan buna yanaşmadığ­ı gibi “Türkiye, Afganistan ile ilgili fikirlerin­i ve sorunların­ı Taliban ile çözmeli” şeklinde bir yol da gösterdi!

Türkiye’nin ikinci durağı Katar oldu. Taliban üst yönetimind­en bazı isimlere yıllarca ev sahipliği yapan, örgüte on yıllardır maddi destek sağlayan ülke Katar ne de olsa. Şimdilerde Katar ile Türkiye’nin havalimanı­nı birlikte kontrol etmesi için girişimler sürse de henüz sonuç yok.

Velhasıl Taliban gibi radikal bir örgütün neredeyse çatışmadan ülke yönetimini ele geçirmesin­i sağlayan faktörler istikrarsı­zlık, güvenlik sorunu, yolsuzluk ve yolsuzlukl­a birlikte daha da derinleşen fakirleşme, kanunun/hukukun olmayışı idi. Bu sorunların çözülebile­ceğine dair ışık olmadığı gibi aynı faktörleri­n Taliban’dan daha radikal örgütleri parlatması da oldukça mümkün.

Muhtemelen ABD-ÇIN çekişmesi ile birlikte Afganistan’ın öneminin daha arttığını ve “Daha radikaline hiçbir ülke izin vermez” diye düşünenler olacaktır. Taliban’a teslim edildi, kendilerin­e silahların doğrultulm­ayacağı garantisi alındıktan sonra her şey mümkün!

 ?? ?? Hediye LEVENT
@hediyeleve­nt
Hediye LEVENT @hediyeleve­nt

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye