‘ÖZGÜRLÜKLERİMİZE MÜDAHALE EDİLİYOR’
SOKAK Sanatçıları Derneğinden Kubilay Mutlu ise “Yine çok hassas iktidarımızın kendi keyfine göre belirlediği ‘hassas alanlar’ üzerinden yaşam tarzlarımıza ve özgürlüklerimize müdahale ediliyor. Pandemi tedbirleri bahanesiyle başlayan yaşam tarzlarına müdahale, şimdi de gürültü bahane edilerek gerçekleştirilmek isteniyor” dedi. Getirilen yasakla, canlı müzik başta olmak üzere, konser, gösteri, miting, tören, festival ve benzeri açık hava faaliyetlerinin engellendiğini belirten Mutlu, “Oysa kentin her yerinde 24 saat çalışma ayrıcalığına sahip gökdelen inşaatları ve hiçbir desibel sınırı tanımayan cami megafonları tarafından çevresel etkilere maruz bırakılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mutlu son olarak şunları kaydetti: “Jacques Attali’nin söylediği gibi; ‘Gürültü kontrolü yoksa, sınırlamak ve baskı altında tutmak için kanun yoksa, iktidar da yoktur.’ Her müzik, her ses düzenlemesi bir topluluğu belirleyerek, bir iktidarın bireyleriyle ilişkisini, bu iktidarın herhangi bir niteliğini yaratmak veya pekiştirmek için bir fırsat oluşturur. Ve işte bu sebepten, yani gürültü hem iktidar aracı hem de isyan kaynağı olduğundan, siyaset her zaman gürültü öznelerini büyük bir ilgiyle dinlemiştir. Çünkü kendini bu yolla sağlama alabilir, emirler hazırlar, isyanları engeller. Her şeyi bilmek, güçlülerin fantezisidir. Her şeyi kaydetmek ise polislerin hayali. Normal şartlarda böylesi bir yönetmeliğe karşı rasyonel, mantıklı, eleştiriler getirerek tartışmak mümkünken, mevcut iktidarın yaşamı karşısına aldığı koşullarda, yaşamı savunmak için ironik bir şekilde ‘yaşasın gürültü’ demek biz sanatçılar için en doğru tavrı oluşturmaktadır.”