‘İntikam alırcasına verilen bir karar’
GAZETECİLİK MESLEK ÖRGÜTLERİ, ROJHAT DOĞRU’YA VERİLEN CEZAYI DEĞERLENDİRDİ:
Gazetecilik meslek örgütleri, Kameraman Rojhat Doğru’ya, son yıllarda görülen gazeteci davalarındaki en yüksek hapis cezalarından birisinin verilmesini değerlendirdi. Haber takibini yaptığı 6-8 Ekim Kobanê olayları sırasında çektiği görüntülerle Ggc’nin ödüle layık gördüğü Gazeteci Rojhat Doğru’ya “bir elinde kamera bir elinde silah” olduğu iddiasıyla yargılandığı davada son yıllarda görülen gazeteci davalarındaki en yüksek hapis cezalarından birisi verildi. Doğru “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandığı davada müebbet ve 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. “Örgüt propagandası yapmak” suçundan verilen 1 yıl 3 ay hapis cezası ise ertelenerek, hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama kararı verildi.
Kameraman Rojhat Doğru’ya son yılların en yüksek hapis cezası verildi. Meslek örgütleri ise kararın “İntikam alırcasına verildiğini” aktararak, gazetecilerin korku ve endişeyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
‘ŞAŞKINLIK YARATTI’
MLSA’DAN Deniz Tekin’in haberine göre; Doğru’ya ödül veren Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinin (GGC) Başkanı Mücahit Ceylan, bölgede görev yapan gazetecilerin çoğunluğunun, haber takibi yaparken büyük risk ve tehlikeler yaşadığını anımsattı. Ceylan, Doğru’nun yargılama sonucunda mahkum edilmesi kararının, kendilerinde şaşkınlık uyandırdığını ifade etti.
İNTİKAM ALIRCASINA…
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan, Gazeteci Doğru’ya mesleki faaliyeti nedeniyle verilen ağır cezanın hiçbir hukuk normuyla açıklanamayacağını söyledi. Altan, “Bu ceza, intikam alırcasına alınan bir karardır.” ifadelerini kullandı. Altan bugün Rojhat’a sahip çıkılmadığı takdirde, yarın öbür gün benzer bir yaklaşımın başka gazeteciler için de sergilenebileceğini belirtti.
DİSK Basın-İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, Türkiye’de gazetecilerin sistematik baskı altında olduğunu belirterek, bir kameramana ömür boyu hapis cezası verilmesini, “yaşadığımız tuhaflığın şahikası” diyerek tanımladı. (MEDYA SERVİSİ)