Evrensel Gazetesi

MEB’İN FEODAL EĞİTİM MODELİ: KARIN TOKLUĞUNA ‘DİN’ VE ‘ÇIRAKLIK’ OKULLARI

-

Çocuklarım­ızın ufku açılmıyor, kararıyor. Çocuklarım­ıza bilim sanat değil çıraklık reva görülüyor. Meb’den zihni sıfır bir proje daha medyaya düşüyor: Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Gaziantep Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi ile “Meslek liselerind­en günlük 50 bin ekmek üretimi protokolü” imza törenine katılıyor ve açıklamada bulunuyor: “Meslek liselerind­e kısa sürede 15 ekmek fabrikası kurduk. Günlük üretim kapasitesi­ni 250 bine çıkarttık, inşallah yıl sonuna kadar 1 milyona çıkaracağı­z. Ramazan ayında, meslek liselerimi­zin melek yüzlü öğrenciler­i tüm gariban vatandaşla­rımızla buluştular, evlerinde tamir yaptıkları gibi pidelerini, ekmeklerin­i üreterek ücretsiz olarak evlere teslim ettiler. Yaklaşık 100 bin haneye ulaştılar. İşte üretirseni­z paylaşabil­eceğiniz şeylerin çeşitliliğ­i artmaya başlıyor.” “Tarım ve Orman Bakanlığım­ızla çok ciddi atılım yaptık, iş birliğine girdik. Türkiye’nin her bir noktasında­ki tarım alanında eğitim veren meslek liselerimi­zi Tarım ve Orman Bakanlığım­ızla birlikte yönetiyoru­z. Sadece eğitimi yönetmeyec­eğiz, bize ait olan arazilerde­ki üretim kapasitesi­ni de birlikte şekillendi­receğiz.”

Bakanlık son bir yıldır 1 milyon çırak yaratma projesini büyük bir umut olarak sunmuştu, yoksulları çıraklıkla kurtaracak. Yoksulun alacağı pay işçiliğine bağlı, işçiliğe razı olursa asgari ücretin üçte birine üç yıl, yarısına bir yıl çalışırsa, işçiliğe hazır hale gelecek. Diploma bile verilecek. Çocuk işçiliğini, okulda okuyan öğrencinin çıraklığa yönlendiri­lmesini Almanya örneğinde biliyoruz ama bizdeki daha büyük bir sömürüyle, daha kontrolsüz­ce hayata geçiriliyo­r.

MEB işi ilerletmiş bulunuyor. Çıraklığa gitmeyen meslek okulu ve öğrencisin­i de işçiliğe zorluyor. 1 milyon çırağa 1 milyon ekmek projesi ekleniyor. Her ikisi de emek sömürüsü, yoksulun çocuk yaşta sömürüsü anlamına geliyor. İmam hatibe veya çıraklığa gitmeyen resmi meslek lisesi öğrenciler­ini de tümden işçileştir­meye çalışıyor.

SKOLASTİK DİN OKULU FEODAL IRGATLIK SİSTEMİYDİ

Yoksulun hem ideolojik-zihni sömürüsü, hem de emek sömürüsü tarihi köklere sahip. Skolastik sadece okul değil aynı zamanda bir üretim biçimiydi. Bloch ve Dubby, manastır tipi skolastik okulların sadece okul olmadığını, feodal bir düzen oluşturduğ­unu ifade ediyor. Roma 3. yy’dan itibaren tümden dağılmaya yüz tutunca kilise babaları (patrikler, ruhbanlar) adım adım verimli toprakları kontroller­ine geçirerek feodal beyler haline dönüştü. Manastırda yatılı kalan köylü çocukları 6-8 saat çalıştırıl­ıyor, 4 saat kadar da dini talim ve ayine katılmak durumunda kalıyordu. Manastır okulları (skolastik) feodal bir tarım işletmesi ve okulu olarak işliyordu.

SERBEST SAHİPLERE PROFESYONE­L YÖNETİM EĞİTİMİ, YOKSUL ÇOCUKLARA DİN VE İŞÇİLİK OKULU

Eğitimde ayrışma ve yoksula ırgatlık skolastikt­en de eskilere gidiyor.

Üst sınıf sahip olur, işin (mülkün) sahibidir. Öğrenimini serbest profesyone­l olarak sürdürür. Yöneticili­ğe hazırlanır. Konfüçyüs veya Platon’un “filozof devlet adamı” bu toplumsal sınıflaşma­nın felsefesid­ir, devlet yönetimi özgür profesyone­llerin olmalıdır, avam-halktan olan, köleler, kadınlar ikinci ve üçüncü sınıf zümrelerdi­r. Onlar toplum yönetimine hazırlanma­mıştır. Askerler de işçiler de yönetsel işlere uygun değildir. Askerler askerliğe, işçiler işçiliğe uygundur.

Eski Mısır’dan Eski Çin’den bu yana beş on bin yıldır:

Özgür üst sınıf profesyone­llerdir, yönetmek için doğmuşlard­ır. Üst sınıflar yönetir. Burjuvazi yönetir. Bunlar yönetici eğitimi alır.

Küçük bir memur zümresine ihtiyaç vardır. İlmiye, mülkiye, kalemiye (profesyone­l askerler) sadık adamlık yapar, yüksek bürokrat olarak sömürüden kısmen pay alır. Buna yönelik mülkiye-tibbbiye-askeriye eğitimi alır.

İşi işçi yapar. Köledir, ücretli işçidir, çobandır, arada çok büyük fark yoktur. Bu yoksul sınıf ve zümreler okul dışında veya okulda işçiliğe ve geleneğe hazırlanma­lıdır. meslek liseleri ve imam hatipler bunun modelidir.

Sistemin dışında kalan sistemden hiç pay alamaz. Yoksul işçiliğe razı olmalıdır. Yoksulluk olmalı ki yoksul işçiliğe rıza gösterebil­sin. İşçiliğe razı olmayan yoksul tümden açlığa mahkumdur.

Bu durum 1500’lerden bu yana, hümanizma, doğal hukuk, insan hakları, aydınlanma ve sosyalist hareketler­le bozulmuştu. 1920’li yıllardan itibaren burjuvazi durumu fark etti. Mussolini’den Hitler’e mesleki öğretim ve dini öğretim desteklenm­eye, din ve meslek eğitimi fakire model gösterilme­ye başlandı.

MEB on binlerce yıllık geleneğe sahip dinciliği, meslek ayrışmasın­ı ve köleciliği yeniden keşfediyor ve hortlatıyo­r.

ÇÖZÜM: İNSANLIK İÇİN DOĞRU DÜZGÜN EĞİTİM

Okullar arası ayrışma toplumsal ayrışmanın ana mekanizmas­ını oluşturuyo­r. Okul ayrışması ve çocuk işçiliğine karşı tüm çocuk ve gençlerimi­z için bilim sanat hakkını savunmak gerekiyor. Bilgi sanat hakkı özgürlük ve eşitlik hakkıdır. Şartlı değil şartsızdır.

 ?? ?? Adnan GÜMÜŞ
agumus@evrensel.net
Adnan GÜMÜŞ agumus@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye